Gazete Vatan Logo

100 kadından 30’u horluyor!

Horlama sorunu en çok erkeklerde rastlansa da tahmin edilenden daha çok sayıda kadın horluyor...

100 kadından 30’u horluyor!

Horlama hem ciddi sağlık sorunlarının işareti hem de sosyal ilişkilerin en büyük düşmanı. Bu soruna en çok erkeklerde rastlansa da tahmin edilenden daha çok sayıda kadın horluyor...

‘Horlama’ ve ‘tıkayıcı uyku apnesi’ pek çok yönü hâlâ anlaşılamayan hastalıklar grubu olarak tanımlanıyor. HT Magazin'den Ceyda Erenoğlu imzalı habere göre; Kulak Burun Boğaz Hastalıkları, Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Fatma Tülin Kayhan, “Uyku bozuklukları adı verilen uyku hastalıklarıyla başvuran hastaların yüzde 85-90’ı uyku apnesi tanısı alan hastalardan oluşuyor. Yapılan epidemiyolojik çalışmalarda toplumlarda erkeklerin yaklaşık yüzde 50’si, kadınlarınsa yüzde 30’unda horlama görülüyor. Kadınlarla erkeklerin horlamaları benzer nedenlere dayanıyor ve aynı şekilde tedavi edilmeleri gerekiyor” diyor.

FARKLI SESLERİN ANLAMI VAR MI?

Horlama, tıkayıcı uyku apnesinin ilk ve en erken belirtisi olup genellikle sosyal sorunlar oluşturuyor. Sadece horlamanın varlığı ‘basit horlama’ olarak isimlendirilip tedavi edilebilirken, tıkayıcı uyku apnesi erkeklerin yüzde 3-5’inde, kadınlarınsa yüzde 1-3’ünde görülüyor. Bu sorun şiddeti oranında ciddi risk içeriyor ve mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor. Horlamanın şiddeti, devamlılığı ve beraberinde nefes durmaları olması, sorunun ciddiyetinin habercisi olabiliyor. Horlamada çıkan seslerse uykuda solunum yolundaki tıkanıklık sırasında hava akışının dar alanlarda devam etmesi sebebiyle oluşan sesler nedeniyle meydana geliyor. Horlama sesini analiz eden çalışmalar horlamanın, damaktan mı dil kökünden mi kaynaklandığı konusunda fikir verebilir diye araştırılsa da net bir sonuca ulaşılamadığı belirtiliyor. Horlamada en önemli ciddiyet bulgusu, sorunun devamlılığı veya uyku boyunca ne kadar sürdüğü. Aşırı yorgunluk, alkol kullanımı ve bazı ilaçlar sağlıklı kişilerde bile horlamaya neden olabiliyor. Bu sorunun uykuda nefes durmasıyla birlikte görülmesi ve sabah yorgun uyanma doktora başvurmayı gerektiren en önemli belirtiler arasında yer alıyor. Horlama sosyal bir problem olarak kişinin yaşam kalitesini bozuyorsa tedavi edilmesi gerekiyor.

Haberin Devamı

ERKENDEN ÇÖZÜMLENMEMELİ

Haberin Devamı

Hipotiroidi yani tiroit bezinin az çalışmasına neden olan hastalıklar da horlama ve apneye neden olabiliyor. Son yıllarda yapılan çalışmalar, çocuk, genç ve erişkinlerde büyük geniz eti ve bademcik varlığı veya burun septumunda eğrilik nedeniyle oluşan burun tıkanıklıklarının uzun yıllar içinde üst solunum yolunda kas ve sinir yapılarında bozulmalara neden olduğu ve bunların yıllar sonra karşımıza horlama ve apneye dönüştüğünü gösteriyor. Bu nedenle burun tıkanıklığı yapan sorunların erkenden çözümlenmesi gerekiyor.

EŞLER ARASINDA ODA AYIRMA NEDENİ

Horlama sorunu olan kişilerin eşleri en çok aynı odada yatamamaktan şikâyet ediyorlar. Horlamayan eş, uyku sorunu yaşadığı için şartlar elverdiğinde yatakların ayrılması kaçınılmaz hale geliyor. Bazen horlama sesinin fazlalığı ailenin diğer fertlerini hatta komşuları bile rahatsız edebiliyor. Seyahatlerde horlayan kişilerin diğer yolcularda uyandırdığı rahatsızlık hissiyse sorunun önemine ve insan ilişkileriyle olan bağlantısına işaret ediyor.

Haberin Devamı

YÜZ YUKARI YATMAYIN

Yüz yukarı yatışlarda dil kökü ve üst solunum yolundaki yumuşak dokular solunum yolunu kapatacak şekilde yer değiştirebiliyor. Bunlara ‘pozisyonel apne’ ismi veriliyor. Hafif düzeydeki hastalarda yüz yukarıda olarak yatmayı engelleme bir tedavi yöntemi olsa da ileri olgularda sorunun mutlaka cerrahi olarak düzeltilmesi gerekiyor.

ALKOLE DİKKAT!

Alkol, uykuda kas gevşekliğini artırdığı ve solunumu baskılayabildiği için alkol tüketenlerde horlama ve apnelerde artış görülüyor. Bu durum ciddi apne hastalarında uykuda ani ölümlere bile yol açabilir.

ÇOCUKLAR DA HORLUYOR

Horlama ve uyku apnesine çocuklarda da rastlanıyor. Bu özellikle kilolu, büyük geniz eti ve bademcikleri olan, alerjik nezle nedeniyle burun tıkanıklığı bulunan çocuklarda sık görülen bir tablo. Çocuklarda bu sorunun yüzde 90 oranındaki nedeninin bademcik, geniz eti ve burun septumunda eğrilikler olduğu belirtiliyor. Daha nadir olarak alt solunum yolu ve gırtlak bölgesinde bazı hastalıklar da neden olabiliyor. Horlama ve uyku apnesi olan çocuklarda saatte bir tek apne görülmesi bile tedavi gerektiriyor. Bu tedavi geciktirilirse bugünün çocukları ileri yaşlarda karşımıza ağır apneli bireyler olarak çıkabiliyor.

Haberin Devamı

YAŞ VE KİLO ARTIŞI DA ETKİLİ

Erkeklerde horlama kadınlara göre 35 kat daha sık görülüyor. Bu sorunda erkek olmanın başlı başına bir risk faktörü olduğuna dikkat çekiliyor. İlerleyen yaş ve kilo artışıysa diğer en sık görülen nedenler arasında bulunuyor. Üst solunum yolunun anatomik yapısı ve buradaki anormallikler de horlamayı etkileyen diğer nedenler arasında yer alıyor. (Habertürk)