1 milyon metreküp toprak altında

Şırnak Şirvan’da Ciner Grubu’na ait Park Elektrik Üretim Madencilik A.Ş.’nin işlettiği bakır madeninde önceki akşam saatlerinde gerçekleşen heyelanda 3 vardiya halinde 15 kişilik ekipler halinde çalışan işçiler, yamaçtan kopan 1 milyon metreküplük toprak ve kaya parçasının sahaya akmasıyla göçük altında kaldı. Siirt Valiliği, ilk açıklamasında Maden Köyü’nde göçük altında kalan 4 işçinin cesedinin çıkarıldığını açıkladı. Çalışma Bakanlığı ise kayıp 12 işçiyi arama kurtarma çalışmalarının sürdüğünü duyurdu.

‘Cihaz uyarı vermedi’

Meydana gelen heyelan sonrasında bölgede bulunan bakır madeni sorumlularından Jeoloji Birim Amiri Kamil Narman, temmuz ayında doğu duvarındaki çatlağın ardından ocakta çalışmaların durdurulduğunu ve bu bu süre zarfı içinde bütün çatlakları tespit etmek amacıyla çözüm önerilerinin geliştirdiklerini söyledi. Narman, “Her yere anlık ölçüm cihazları yerleştirdik. 6 dakikada bir cihaz ölçüm yapıyor. Dün akşamki çökme de 6 dakikalık zaman içinde olmuş. Gereken her türlü önlemi almıştık. Maden temmuzdan sonra 2 ay tatil edilmişti. Sonra önlemler alınarak yeniden çalışmalara başlamıştık. Dün yaşanan olay sırasında anlık ölçüm cihazlarından hiç bir uyarı almadık” dedi.

Aynı bölgede 25 Temmuz tarihinde de heyelan meydana geldiğini, o tarihte de 6 kamyon ve 2 iş makinasının göçük altında kaldığı ve 3 işçinin yaralandığını ortaya çıktı.

35 çocuk babasız!

Heyelan nedeniyle kayan toprak altında kalan işçilerden 3’ü bekardı. Geri kalan 13 işçi ise evli ve toplam 35 çocukları var. Murat Ant, Halil Başer ve Sedat Bulut’un henüz bekar olan isimlerdi. Savaş Kızılkan’ın 1, Kerem Arat’ın 1, Kasım Tari’nin 4, Şefik Tuncer’in 3, Abdurrahman Sönmezsoy’un 4, Reşit Can’ın 2, Mahmut Batumak’un 3, Bedrettin Caylı’nın 5, Nusret Beyazalma’nın 6, Yavuz Yıldız’ın 2, İsmail Tekin’in 1 ve Abdulbaki Aydın’ın 3 çocuğu var. İbrahim Kılınç’ın ise henüz çocuğu olmamıştı.

Göçük altından ‘görüntülü aradı’

Heyelanın altında kalan 12 kişinin kurtarılma çalışmaları sürerken; toprak altında kalanlardan kamyon şoförü Halil Başer’in hem ağabeyini, hem de arkadaşlarını telefonla görüntülü olarak aradığı ileri sürüldü. Halil Başer’in ağabeyi ve arkadaşları Jandarma ve AFAD ekiplerine yaptıkları görüşmeyi anlatırken, telefonda karanlık bir görüntü görüldüğünü Başer’in kendilerine “Biz sağız” dediğini anlattı. Bu bilgi üzerine ekipler çalışmalarını yoğunlaştırırken, özellikle heyelanın bulunduğu bölge yerin altını dinleyebilen cihazları devreye koydukları öğrenildi.

AFAD BAŞKAN VEKİLİ

‘Canlı kimseye ulaşabileceğimizi tahmin etmiyorum’

AFAD Başkan Vekili Halis Bilden ise, 90 kişi ve 3 arama köpeğinden oluşan bir ekiple arama kurtarma çalışmalarına devam ettiklerini ifade ederek, “12 işçimizi de aramaya devam ediyoruz. 90 kişilik bir ekiple müdahale ediyoruz. Dün gece 2 helikopter, bir de Casa uçağı ile bölgeye intikal ettik bunun için Genelkurmay Başkanımıza teşekkür ediyorum” dedi. Bir kişinin ailesiyle telefonla irtibat kurduğu yönündeki bir soruya AFAD Başkan Vekili Bilden, “Bir kişi ailesiyle irtibata geçtiğini duydum. O bölgeye kendim de intikal ettim. O noktada çalışmamız devam ediyor. Canlı ulaşabileceğimizi tahmin etmiyorum. En ufak bildiri ve şikayeti çok titizlikle uzman arkadaşlarımız değerlendiriyor. Ondan hiç kimse, hiç bir ailenin şüphesi olmasın.

‘Dağ arkadaşlarımı yuttu’

Göçükten işe bir saat geç gittiği için kurtulan madenci Vedat C.; yaşananları şöyle anlattı; “O gün çocuğum hastalandığı için bir saat izin almıştım. Gelip iş için hazırlanırken felaket bir gürültü duydum. Bir anda koca dağ aşağıya doğru akmaya başladı. Kocaman kamyonlar akan toprağın altında kaldı. Dağ arkadaşlarımın üzerine düştü onları yuttu.”

‘Kamyonlar bile ezildi’

Olayın ardından hemen karşıya koştuğunu anlatan Vedat C., “Hepsine seslendim ama beni duymadılar. Kamyonlar o koca taşların arasında ezilmişti. Ne yapacağımı bilemedim. Sonrasında haber verildi ve kurtarma ekipleri geldi. Şu ana kadar sadece 4 arkadaşımın cenazesi çıkarıldı. Diğerlerinin çıkarılması için bekliyoruz” dedi. Vedat C., madende bir süredir sorunlar yaşadıklarını anlatırken, “İlkbaharda madende çatlaklar oluşmuştu. Çatlaklar o kadar büyüktü ki içine iş makineleri bile girebiliyordu. Madende palya (Açık madenlerde basamaklar açılarak işlenecek toprağı elde etme yöntemi) yapılmıyordu. Bu nedenle de toprak sürekli kayıyordu” diye konuştu.

Vedat C., “Gün içerisinde böyle bir şey olsaydı felaket olurdu” dedi.

4 işçiye acı veda

Heyelanın ardından dün akşamdan bu yana yapılan çalışmalarda cansız bedenleri toprak altından çıkarılan 4 kişinin kimlikleri belli oldu. Dün gece yapılan çalışmada çıkarılan ekskavatör operatörü Murat Ant ile kamyon şoförü Reşit Can, dün yakınları tarafından Siirt’te toprağa verilirken, cenazesi çıkarılan diğer iki kişinin ise ekskavatör operatörü Savaş Kızılkan ve kamyon şoförü Bedrettin Çaylı olduğu öğrenildi.

20 gün önce evlenmişti

Cansız bedeni toprak altından çıkarılan 24 yaşındaki ekskavatör operatörü Murat Ant 20 gün önce evlenmişti. Ant’ın aynı madende çalışan ağabeyi Müslüm Ant, “Toprak taşıyıp çatlakları kapatıyorlardı” dedi.

İki çocuğu vardı

Evli ve 2 çocuk babası 35 yaşındaki Reşit Can’ın cenazesi, merkeze bağlı Yağmurtepe köyündeki camide kılınan cenaze namazının ardından köy mezarlığında gözyaşlarıyla defnedildi.

Toprak altında kalan işçilerin isimleri

1- Savaş Kızılkan: Ekskavatör operatörü

2- Kerem Arat: Ekskavatör operatörü

3- Murat Ant: Ekskavatör operatörü,

4- İbrahim Kılınç: Ekskavatör operatörü,

5- Kasim Tari: Ekskavatör operatörü

6- Şefik Tuncer: Ekskavatör operatörü

7- Sedat Bulut: Rok operatörü

8- Abdurrahman Sönmezsoy: Rok operatörü

9- Reşit Can: Kamyon şoförü,

10-Halil Başer: Kamyon şoförü

11-Mahmut Batumak: Kamyon şoförü

12-Bedrettin Caylı: Kamyon şoförü

13-Nusret Beyazalma: Kamyon şoförü

14-Yavuz Yıldız: Kamyon şoförü

15-İsmail Tekin: Kamyon şoförü

16-Abdulbaki Aydın: Kamyon şoförü