"Yabancı dil artık standart bir gereklilik"
Dinamo Eğitim ve Danışmanlık kurucusu, eğitim ve finansman danışmanı Fatih Kuran yurt dışı ve dil eğitimi hakkında merak edilenleri yanıtladı.
Yurt dışı eğitim danışmanlığı ne anlama geliyor?
Yurt dışı eğitim danışmanlığı demek öğrencinin kendi kariyer hedeflerine en uygun program, okul ve ülke tercihi yapmasına destek sağlanması ve yön gösterilmesi ile başlar. Bu seçimlerin öğrencinin uzun vadeli hedefleri dikkate alınarak yapılması gereklidir. Öğrencinin bütçesi de seçimde önemli kriterlerden biridir. Danışmanlık şirketinin temsil etmiş olduğu okullar ile ilgili geniş bir yelpazesi mevcutsa öğrenciye, bu kriterlere uyan, çok sayıda seçenek sunabilir. Seçim aşamasından sonra öğrencinin vize, konaklama, ulaşım ve yaşayacağı yeni ortama adaptasyonu için oryantasyon programı gibi olası ihtiyaçları ile ilgili de destek sağlanması gerekir. Özetle yurt dışı eğitim danışmanlığı kapsamında tercih sürecinin en başından öğrencinin ilgili programa yerleşmesine kadar olan süreç ile sonrasında öğrenci memnuniyetinin takip edilmesi ve gerektiğinde okullar nezdinde temasa geçerek gerekli iyileştirmelerin yapılmasından bahsedebiliriz. Eğitim danışmanlığı yapan kurumun öğrencinin nihai amacına göre yönlendirme yapması gerekir. Örneğin dil kursu sonrası hedef yükseköğrenim ise daha en baştan uygun ve üniversiteler nezdinde kabul gören bir program tercih edilmelidir. Yurt dışında lise eğitimine başlamış olan öğrencinin seçmeli derslerini üniversitede okumak istediği programa uygun tercih etmesi için doğru yönlendirilmesi de bu duruma iyi bir örnektir.
İşini layığı ile yapan bir danışmanlık şirketi temsil ettiği okulların büyük kısmını ziyaret etmiş ve programlarını da incelemiştir. En önemlisi geçmiş öğrenci deneyimlerine de hakimdir. Özellikle de öğrencinin kariyer hedeflerine uygun olarak hangi okulların hangi programlarının en uygun bütçeler ile tercih edilebileceği konusunda doğru yönlendirmeler yapabilir. Ayrıca okul dışında gidilecek şehir ve ülkedeki yaşam koşullarını da bilir ve daha yurt dışına çıkmadan önce öğrencinin psikolojik olarak hazır hissetmesine de destek sağlanır. Bütün bunlara ek olarak; vize alma sürecinde de öğrencileri en doğru şekilde yönlendirip, yanlış ve eksik evraklardan dolayı yaşanan vize retlerinin önüne geçebilir. Burada A’dan Z’ye çok geniş bir hizmet paketinden bahsetmekteyiz. DinamoEdu bünyesinde resmi olarak temsil etmiş olduğumuz çok geniş okul yelpazemizin verdiği avantaj dolayısı ile tüm bu hizmetleri öğrenciden hiçbir ek hizmet bedeli olmaksızın yerine getirmekteyiz. Başka bir deyişle öğrencinin direkt olarak okul ile temas etmesi ile bizimle birlikte kayıt yaptırması arasında maddi olarak hiçbir ek yük olmadığı gibi bazı durumlarda öğrencinin sadece resmi acentelere sağlanan bazı ek imkanlardan da faydalanma imkânı mevcuttur. Dolayısı ile öğrenci açısından iyi biri yurt dışı eğitim danışmanlık şirketi ile çalışıyor olduğunda kazanacağı çok şey kaybedeceği ise hiçbir şey yoktur.
Yurt dışı eğitimi için hangi ülkeler en çok tercih ediliyor?
Halen uluslararası bağlamda en çok konuşulan dil tartışmasız İngilizce olduğundan ana dili İngilizce olan Kanada, İngiltere ve ABD gibi ülkeler ön plandadır. Bu ülkelerdeki eğitim standardı da çok yüksek olduğundan tercihler bu doğrultuda yapılmaktadır. Ek olarak, İrlanda Cumhuriyeti, Almanya, Fransa, İtalya gibi ülkeler de öğrencilerin ilgisini çekmektedir.
Yurt dışı eğitim en çok hangi öğrenim seviyesinde ilgi görüyor?
Bu konuda başta dil eğitimi ve daha sonra da yükseköğrenimin geldiğini söyleyebiliriz. Bununla beraber gözlemimiz giderek daha fazla öğrencinin lise çağından itibaren yurt dışında eğitim almak ile ilgilendiği yönündedir. Özellikle bir yabancı dili küçük yaşta öğrenmenin avantajının yanı sıra yabancı lise diplomaları ile yurt dışındaki yüksekokullara daha kolay kayıt olabilme imkânı bu tercihlerde belirleyici olmaktadır. Daha küçük yaşlarda yabancı bir kültürü tanımak ve daha kolay entegre olabilmek de ayrı bir avantajdır.
Yabancı dili yurt dışında öğrendiğiniz zaman dil pratiğini sadece sınıfta değil sosyal hayatın içinde yapacak olmanızın artısı çok büyüktür. Özellikle de gittiği ülkedeki ortama iyi entegre olan bir öğrenci neredeyse 7 gün 24 saat oradaki hayatın içindedir. Metro ile seyahat etmekten günlük alışverişini yapmaya ve bir restoranda yemek yemeye kadar her aşamada pratik yapma ve yabancı dilini geliştirme imkanına sahip olabilmektedir. Bu yoğunluk dil öğrenimi çabuklaştırmaktadır ve neticesinde öğrenci artık yabancı dilde düşünmeye başladığında da artık sürecin büyük kısmı geçilmiş demektir. Dil öğrenme sürecini çabuklaştırmak adına yurt dışına dil öğrenmeye giden öğrencilerimize önerimiz kendilerine yabancı ülkelerden arkadaş edinmeleri ve bu dönemde Türkçe diyaloglar yapmaktan özellikle kaçınmalarıdır.
Günümüzde yabancı dil biliyor olmak meslek hayatına adım atarken önemli tercih nedenlerinden biri sayılıyor. Yabancı dil geliştirmek için yurt dışına çıkmak haricinde başka hangi yöntemler işe yarıyor?
Artık meslek hayatına atılan bir genç yabancı dil ve özellikle de İngilizce bilmiyor ise yerel kalmaya mahkumdur. İyi bir yabancı dil bilgisi gençlere global dünyanın parçası olma imkanı tanır ve her kaynağa kolayca ulaşıp rahat iletişim kurabilecekleri çok önemli bir alt yapı sağlar. Elbette istekli ve kararlı bir öğrenci için yurt içinde de yabancı dil öğrenmek mümkündür. Türkiye’de bu konuda hizmet veren çok sayıda önemli dil eğitim kurumu vardır. Hepsinin birbirine az çok benzeyen yöntemleri olmakla birlikte önerim öğrencilerin özellikle de yabancı dili ana dili olarak konuşan öğretmenler ile pratiğin daha yoğun olduğu programlara yönelmeleridir. Öğrenci için Türkiye’de yabancı dil öğrenmek yurt dışında öğrenmeye göre çok daha fazla azim ve disiplin gerektirir. Bütün bunlara ek olarak teknolojinin verdiği imkanlar sayesinde artık online eğitimler de ön plana çıkmaktadır. Öğrenciler internet üzerinden sanki dil eğitimi verilen bir kurumdaymışçasına eğitim alabilmektedirler.
Lise ve üniversiteye giriş sisteminde yapılan değişikliklerden sonra yurt dışı eğitime olan taleple ilgili eğitim sektörünün genel beklentileri neler?
Her ne kadar sistem değişiyor olsa da aslına bakarsınız eğitim ekonomiye çok daha duyarlı bir sektör. Ve pazar ekonomisinin kurallarına göre hareket ediyor. Bir başka deyişle arz-talep dengesi her alanda olduğu gibi bizim sektörümüzde de çok önemli bir faktör olarak kendini gösteriyor.
Bunun yanı sıra genç bir nüfusa sahibiz. Nüfus artışının da aynı hızla devam edeceğini düşünürsek sektörümüzün hızla büyüyeceğini öngörebiliyoruz. Gençlerin daha lise çağına gelmeden kendilerine bir yol çizerek hedef belirlediği bir dünyada yaşıyoruz. Onlar için yabancı dil artık, standart bir gereklilik halini aldı. İleride yapacağı meslek ve bu mesleği yapacağı uluslararası dev şirketleri bile belirliyorlar. Dolayısıyla da yurtdışında eğitim almak onlar için hedeflerine ulaşmak adına atılan ilk adım. Bu bakımdan yurt dışında eğitim konusundaki talep artışının devam edeceğini ön görmekteyiz.
Türkiye’de ve dünyada eğitim ve danışmanlık sektörü kıyaslandığında ne gibi farklılıklar ön plana çıkıyor?
Eğitim danışmanlığı çok hassas ve uzmanlık gerektiren bir alan. Dünya geneline baktığımızda özellikle gelişmiş ekonomilerde işin ehli olmayan kişilerin eğitim danışmanlığı yapmaları çok zor hatta imkansızdır. Öğrencilerin geleceklerini belirleyecek aynı zamanda ailelerin evlatlarını emanet ettikleri bu çalışma alanında iş yapmak için Türkiye’de herhangi bir sertifikasyona ihtiyaç yoktur. Biz DinamoEdu olarak bu konuda Türkiye’de herhangi bir zorunluğumuz bulunmamasına rağmen CCEA sertifikasyonunu alarak ve en önemlisi bu sertifikasyon kapsamındaki etik kurallara bağlı kalacağımız konusunda taahhütte bulunarak işin ciddiyetinin farkında olduğumuzu gösterdik. Çalışmalarımızı bu bilinçle devam ettirmekteyiz.
Röportaj: Zeynep BALİÇ
