Gazete Vatan Logo

'Vakıf olayını kaldırmamız lazım!'

Erdoğan'dan hastane açılışına kritik açıklamalar

'Vakıf olayını kaldırmamız lazım!'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Florence Nigthtingale grubunun dördüncü hastanesinin açılışını yaptı. 219 yataklı, 18 katlı ve 50 bin 254 metrekarelik kapalı alana sahip hastanenin açılışına Sağlık Bakanı Recep Akdağ, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve İstanbul Bilim Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Cemşit Demiroğlu ile İstanbul Bilim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çavlan Çiftçi da katıldı.

BAŞBAKAN ERDOĞAN’A FAHRİ DOKTORA ÜNVANI

Açılış öncesi Başbakan Erdoğan’a fahri doktora ünvanı verildi. Fahri doktora ünvanını Başbakan Erdoğan’a İstanbul Bilim Üniversitesi Mütevelli heyeti Başkanı Cemşit Demiroğlu verdi. Fahri doktora cübbesi de giyen Erdoğan daha sonra konuşmasına başladı. Erdoğan sözlerine, teşekkür ederek başladı. Erdoğan, "İstanbul Bilim üniversitesinin şahsıma tevdi ettikleri fahri doktora için ayrıca teşekkür ediyorum. Rektörümüz Çavlan Çiftçi’nin şahsında Bilim Üniversitesi’nin tüm hocalarına başarılar diliyorum. Vakıf hastane ve üniversite bünyesinde takdire şayan çalışmalar gerçekleştiren tüm bilim adamlarımıza doktorlarımıza bu büyük ailenin mensuplarının tamamına şükranlarımı şahsım ve milletim adına sunuyorum " dedi. Başbakan, "Türkiye’nin özellikle de İstanbul’un bugün sağlık alanında dünyanın önde gelen merkezlerinden biri haline gelmesinde Florence Nightingale hastanelerinin büyük önemi var. Bu güzel yapı adeta şu anda kendi bünyesinde final oluşturuyor. Ve aynı alanda diğer pek çok girişime de örnek oldu örnek oluyor. Bugün açılışını yaptığımız 129 milyon liraya mal olmuş olan bir yatırım. Bu vesileyle bu hastanenin yine başarılı ve örnek bir sağlık kuruluşu olarak hizmet vereceğine inanıyorum" diye konuştu.

"ÇOK CİDDİ EKSİKLERİMİZ VAR"

Başbakan Erdoğan, yola çıkarken dört konuya önem verdiklerini ifade ederek, "Türkiye’yi dört temel taş üzerinde yükselteceğiz demiştik. Birincisi eğitim ikincisi sağlık, üçüncüsü adalet, dördüncüsü emniyet demiştik. Ve eğitimde çok ciddi atılımlar yaptık. Bugün Türkiye’de 176 üniversite sayısına ulaşmak Türkiye’nin 81 vilayetine üniversiteleri kurmak belki bazı bakış açısıyla bazılarının bakış açısıyla ‘Gerek var mıydı?‘ şeklinde değerlendirilebilir. Burada bizim temel ilkemiz var. O da siz her alanda hizmeti ayağa götüreceksiniz. İnsanınızın hizmete ulaşması için fırsat kollamayacaksınız. Çünkü vatandaşınız üst seviyede hizmete ulaşabilecek imkana sahip olmayabilir. Ama sizin devlet olarak sosyal devlet niteliğiniz varsa bu hizmeti insansınızın ayağına götürmeniz lazım. Öncelikli hizmetler olarak değerlendirdiğimiz eğitimde cehaletle savaşı başaracaksak bu eğitimi okul öncesinden başlamak üzere vatandaşımızın ayağına götürmemiz lazım. Bu bizim öncelikli görevimiz. Hükümet ve devlet olarak bunu başarmak zorundayız. Çok ciddi eksiklerimiz var. Yıllarca ülkemizde adeta bilim insanı yetiştirmemek için belli bir bariyer bunun önünü tıkamış vaziyette. Bilim insanı yetiştirmekte çok ciddi sıkıntılar yaşadık. Bu ülke bu kadar fakir değildi ama sonra fakirleşti. Bunu bizim ayağa kaldırmamız lazım. Florence Nightingale gibi hastanelerimizle tıp alanında ciddi doktor sıkıntımız var. Bunu aşmamız gerekiyor " dedi.

"VAKIF OLAYINDA VAKIF ÜNİVERİTESİNİ KALDIRMAMIZ LAZIM"

Başbakan Erdoğan, "1 milyon 270 bin kilometrekarelik bir alan 17 milyon yaklaşık nüfus ama sefalet diz boyu. Biz onlara bakarak iyi noktadayız diyemeyiz. Biz Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesi üstüne çıkaracaksak en ileri noktada hangi ülkeler varsa onları örnek alacağız. Onun için ne diyoruz? Hedefimiz 2023’ te ilk 10 diyoruz. Biz ilk 10’un içine gireceğiz. Girer miyiz? Gireriz. Bir zamanlar biz dünyada bir numaraydık. Sonradan malum yerlere geldik. Yeniden aslımıza dönmemiz lazım. Hastanelerimizin halini 10 yıl öncesinde düşünün. Bütün hastaneleri birleştireceğiz dediğimizde herkes bizimle dalga geçiyordu" diye konuştu. Vakıf üniversitesi konusunda değişikliklere gidilmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, "Artık ben vakıf olayını da farklı düşünüyorum. Üniversite olayında vakıf üniversitesini kaldırmamız lazım. Nasıl ki ortaöğretimde lisede bu yapılabiliyorsa üniversitede de özel sektör olarak üniversite kurulabilmeli. Vakıf anlayışıyla bu olmaz . Ne lüzumu var muvazaa ile bu işi yer altından götüreceğiz? Bırakalım ne yaparlarsa yapsınlar. Bunun da önünü açarak bunun adımının atılmasını sağlayacağız. Diğer siyasi partilerle de anlaşmamız lazım. Anayasa değişikliği gerekiyor" diye konuştu.

"BATI, HASTASINI BİLMEDİĞİ İÇİN GÖNDEREMİYOR"

Başbakan Erdoğan yabancı hastaların tedavi için Türkiye’ye gelmesi gerektiğini de belirterek, "Şimdi burada farklı ülkelerden gelen hastalar var. Bunlar Avrupa’ya gitseler her yönüyle gerek kalitede gerekse fiyatta burada yakaladıklarını yaşayamazlar. Burada durum daha farklı. Türk sağlık -artık sektörü diyorum - rekabette ön almaya başladı. Batı, hastasını tam gönderemiyorsa bilmediğinden gönderemiyor. Bildikleri anda gördükleri anda ‘Biz buraya neden gelmedik ?‘ diyecekler. Çünkü şu anda inanın anlatıyoruz şaşırıyorlar. Gelin görün diyoruz. Eğer gelip görürlerse o zaman ‘Haklıymışsınız. Biz geç kaldık‘ diyecekler. Onun için değerli hocalarımın arkadaşlarını buraya davet etmeleri şart" dedi.

"KAMUDAKİ UZMAN HEKİM SAYISINI 10 YILDA 33 BİNE ÇIKARABİLDİK"

Çeşitli rakamlar vererek konuşmasını sürdüren Erdoğan, "Doğu ve Güneydoğu Anadolu olmak üzere kışları çekilen eziyet belliydi. 17 adet helikopter ambulansla hizmet veriyoruz. 4 jet ambulansla ulusal uluslararası hizmet veriyoruz. Bunlar dönemimize kadar akla hayale gelen şeyler değildi. Taşınan hasta sayısı artıyor. Paletli ambulans nereden gelirdi bizim milletimizin aklına? Çıkacaksın dağların tepesine şehre getireceksin hastayı. Farklılıklar getirdik. Bunları yaptık bunlar sağlıkta çok önemli reformlar. Niye ? Kadına verdiğimiz değerin bir önemi bu. Kadınlar daha önce kızakların üzerinde ölüme terk ediliyorlardı. Her şey insan için dersen o zaman bu işi başarırsın. İnsana sevdalı olmak başka bir şey. Bu devlet ve yönetim olarak asli görevimiz. Ülkemizde sağlık alanında çalışan insan gücü sayısı 2002’ de 178 bindi. Bu rakam bugün 462 bine yükseldi. Sadece kamudaki uzman hekim sayısını 10 yılda 20 binden 33 bine çıkarabildik diyorum. Çünkü yeterli değil imkanların artmasıyla bunun artması lazım. Pratisyen hekim sayısını 24 bin 558 ‘den 31 bin 136’ ya çıkarabildik. Çünkü aile hekimliğini getirdik. Buna şiddetle ihtiyacımız var. Bu dönemde 87 bin olan kamudaki ebe ve hemşire sayısını 131 bine çıkardık. Aile hekimliğiyle vatandaşımıza ‘ Benim doktorum var‘ fırsatını hazırladık. Bugün Türkiye genelinden2 0 bin 274 aile hekimi hizmet veriyor. Koğuş sistemi vardı. Sağlam girseniz hasta çıkardınız. Şimdi artık ikili üçlü odalar yapıyoruz. Devlet hastaneleriyle vakıf hastaneleri arasında bir fark yok" ifadesini kullandı.

"YARGIDA BİR SIKINTIMIZ VAR. BUNU YASAL DÜZENLEMEYLE AŞMAYA ÇALIŞIYORUZ"

Konuşmasında şehir hastanelerinden de bahseden Erdoğan, "Şimdi yeni bir adım atıyoruz. Şehir hastanelerini kuruyoruz. Yargıda bir sıkıntımız var bu sıkıntıyı yasal düzenlemeyle aşmaya çalışıyoruz. Bugüne kadar şehir hastanelerini kurmuş olmamız lazımdı. Girdiğin anda farklı bir yere gitmeyeceksin o kompleksin içinde işi bitireceksin. Böyle bir yapı. İstanbul Ankara ve büyük şehirlerin tamamında bu hastaneleri yapacağız. Devlet hastanelerinde nitelikli yatak sayısını 6 bin 839’ dan 40 bin 716’ ya çıkardık. Yoğun bakımda da yatak sayılarını artırmış bulunuyoruz diye konuştu.

Başbakan Erdoğan’a konuşmasının ardından İstanbul Bilim Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Cemşit Demiroğlu tarafından bir plaket takdim edildi. Ardından Başbakan bir süre hastanenin yenilenen bölümlerini gezdi ve hastanede bulunan yabancı hastalarla zaman geçirdi.

Haberin Devamı