Gazete Vatan Logo

'Tutuksuz yargılanma yolu arzumdur'

Erdoğan, Başbuğ’un tutuklanmasıyla ilgili ilk kez konuştu

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan dün Norveç Başbakanı Jels Stoltenberg’i ağırladı. Baş başa ve heyetlerarası görüşmelerin ardından iki başbakan ortak bir basın toplantısı düzendi. Gündemdeki konuları da değerlendiren Başbakan, Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un tutuklanmasıyla ilgili ilk kez konuştu. Başbakan’ın açıklamaları şöyle: .

- YASAL SÜREÇ BAŞLADI: Konuyla ilgili bir yasal süreç başlamış vaziyette. Benim herhangi bir değerlendirmeye girmem uygun olmaz. Ancak 2 yıl beraber çalıştığımız bir mesai arkadaşımdır ve burada tutuklama yoluyla değil de tutuksuz yargılanma bizim her zamanki arzumuzdur. Bunun da süratle neticelenmesi şahsımın ve partimin arzusudur. Bunu isabetli bir yol olarak görmüyoruz.

- FRANSA: O yasanın (soykırımı inkar yasası) 23 Ocak’ta Fransa senatosuna gelmesi beklenen bir şey. Biz açıkladığımız sekiz maddelik yaptırımı devam ettireceğiz. Fransa’da buna tepki devam ederken biz de Fransa içindeki bu duruşu ve Sarkozy’nin bu anlayışına karşı çevrelerle işbirliği halinde, tarihçiler tarafından ele alınması gerkeen bir konu olduğunu gene onlara da anlatacağız, hassasiyetimizi belirteceğiz. Çünkü bu, Mayıs’ta Fransa’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik bir adımdır. 500 bin Ermeni varsa 500 bin Türk, 6 milyon kişilik tezimizi destekleyecek gruplar var. Türkiye’de yatırımı olan Fransız kuruluşlar var. Böyle devam ederse ilişkiler büyük zarar görür.

- IRAK: Irak’taki son durumla ilgili olarak Başbakan Nuri el Maliki ile görüşeceğim. Irak’ta da ne yazık ki bir mezhep anlayışı ortaya çıkmaya başladı bu da Irak’ı kan gölüne çevirmiş vaziyette. Bunları tasvip etmek mümkün değil. Kendi bakan arkadaşının binasına tankın namlusunu doğrultursanız hiçbir zaman sağlıklı bir yaklaşım bulamazsınız. Haşimi’nin evinin önüne tankların gelmesi burada akla ziyan bir yaklaşım olduğunu ortaya koyuyor. Ben Biden’a da Obama’ya da söyledim, demokratik sistem oturuncaya kadar fayda var dedim. Bunların demokrasiyi anlaması daha uzun yıllar alacak öyle görünüyor.

- SURİYE: Suriye şu an kendi vatandaşlarını acımasızca katleden bir yönetime sahip. Öyle zannediyorum ki yedi bine yakın vatandaşını öldürmüş bir yönetim var. İnsan hakları, özgürlükler, dünya barışı hedefi olan ülkelerin dikta mantığına hakim otoriter yapıdaki hükümetlere alkış tutması beklenemez. Bizim Suriye’yle 910 km’lik sınırımız, akrabalık balarımız var. oradaki durum dini mezhepsel veırkçı iç savaşa gitmektedirç burada Türkiye öncelikli olarak rol üstlenmek zorundadır çünkü buradaki bir savaş bizi de etkileyecektir. Nitekim bize sığınmış 8000 suriye vatandaşı var. biz de komşuluk hkukundan kaynaklanan ve bu tür kaçmaya sevk eden zulümden dolayı sahiplenmiş durumdayız. sanalkentlerde en güzel şekilde ev sahipliği yapmaya çalışıyoruz.

Şiddet sona ermeli

Norveç Başbakanı Stoltenberg de Suriye’nin kendilerini kaygılandırdığını belirtti. Konuk başbakan şöyle konuştu: “Bu çok ciddi bir temel insan hakkı ihlali. Dolayısıyla Şam’ın politikasını değiştirmesini istiyoruz. Barışçıl, çok partili, demokratik sisteme geçiş sürecini başlatmasını istiyoruz. Bunun en önemili yollarından biri Esad’ın iktidarı bırakması ve koltuğunu devretmesi. Türkiye’yi de sınırda yaptıkları için takdirle karşılıyorum. Uluslararası toplum, BM siyasi baskı uygulamaya devam etmeli, şiddetin sona ermesine çalışmalı. İnsan hakları diyaloğu konusuna gelince, BM ve AK’nin gündemi içinde, insan haklarını nasıl daha çok teşvik edebiliriz bu konuda ortak bir anlayış var. Diyalogu daha da geliştirmemiz mümkün olacak.”

Orta şekerli Türk kahvesi içti

Cemil Çiçek, konuk Başbakan Stoltenberg’e orta şekerli Türk kahvesi ikram etti.

Sadece gazeteci değerlendirmesi ciddi yanılgı olur

ANKARA - TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Norveç Başbakanı Stoltenberg’i makamında kabul etti. Çiçek, Norveç Başbakanı’na sitemde bulundu. Terörle mücadelede yeterli uluslararası işbirliği bulunmadığını belirterek, terör örgütünün, Avrupa’dan ciddi ölçüde destek aldığını söyledi. Çiçek, “Parasal, eleman, lojistik, yayın desteği var. Üzücü olay olduktan sonra sadece taziye mesajları gönderiyorlar ancak bu bir işe yaramıyor çünkü, ölenleri geri getirmiyor bu mesajlar” dedi. Stoltenberg de tutuklu gazeteciler konusunu gündeme getirdi. Çiçek, şöyle dedi: “Gazetecilerle ilgili yanlış bir değerlendirme olduğunu ifade etmek isterim. Şu an cezaevlerinde, gazetecilik mesleğini icra etmekten dolayı tutuklu bulunanlar sanıldığı gibi değildir ama bir kısmının yaptığı iş gazetecilik gibi gözükse de terör örgütüne üye olmak, evrakta sahtecilikten tutun, sade insanların bile işlemesi yasak olan fiillerden dolayı kalmaktadır. Sadece gazeteci sıfatına bakarak bir değerlendirme bence çok ciddi bir yanılgı olur. Vakit olsa bunu çok daha detaylı ifade etmek isterim. Çünkü, bu ve terör konusu, çok iyi bildiğim ve en çok uğraştığım konulardır. Bu görevimden önce Adalet Bakanlığı da yaptım, bu konuların biraz uzmanı sayılırım.”

Haberin Devamı