Gazete Vatan Logo

'Türkiye’nin pili bitiyor’

Cari açık 1.5 yılın en düşük seviyesinde

FT ‘Türkiye’nin pili bitiyor’ Gedikli ‘Nobellik olduk’ diyor.

Ortadoğu olmasa resesyona girerdi

Financial Times’ta ‘Turkey’s economy runs out of steam’ orjinal başlığıyla yayımlanan makalede, 2010 ve 2011 yıllarında yüzde 8’den daha fazla büyüyen Türkiye ekonomisinin, bu hafta başında açıklanan ikinci çeyrek rakamlarına göre geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2.9 büyüdüğüne dikkat çekildi.

Ankara’da bir otomobil satıcısını görüşlerine yer verilen yazıda, bu satıcını işlerinin iyi gitmediği ve önceki yıla oranla satışlarında yüzde 10 ile 15 arasında düşüş olduğu belirtildi.

İkinci çeyrek büyüme rakamlarının düşük çıkması sonrası Türkiye ekonomisini masaya yatıran makalede görüşlerine yer verilen Mavi Jeans Genel Müdürü Cüneyt Yavuz da “Her ay bir AVM’nin kapanmasını bekliyorum” dedi.

Haberde şu ifadeler yer aldı: “2010 ve 2011 yıllarında yüzde 8’den daha fazla büyüyen Türkiye ekonomisi, açıklanan ikinci çeyrek rakamlarına göre geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2.9 büyüdü. Bu, ciddi bir tezat. Türkiye’deki iç talep artık eskisi gibi değil. Ortadoğu’ya yaptığı ihracatta olağanüstü artış olmasaydı, ülke yılın ikinci çeyreğinde resesyona girebilirdi.”

Financial Times’a göre Hindistan, Çin ve Brezilya gibi diğer gelişmekte olan ekonomiler yavaşlarken, Türkiye’nin gayrısafi yurtiçi hasılasını dolar bazında üçe katladığı son 10 yıldaki performansını devam ettirmesini beklemek mantıklı değil.

Gazetenin danıştığı UBS’ten Reinhard Cluse, “Yüzde 6-8 büyüme dönemi sona erdi” demiş, ancak yüzde 4-5’lik büyümenin bile aynı ligdeki diğer ülkelerden daha hızlı bir büyüme olacağını vurgulamış. Cluse geçtiğimiz 10 yıldaki başarıları, bir zamanlar adı krizle bir tutulan ülkede daha sağduyulu bir ekonomi yönetimine geçilmesine bağlıyor.

Haber şöyle devam ediyor:

“Bazı iktisatçılar Türkiye’nin 2000’lerdeki büyümesinin özel bir durum olduğunu, çünkü istikrarsızlıklarla geçen bundan önceki 10 yılda bastırılan talep, yatırım ve borçlanmanın siyaset ve ekonomi istikrara kavuşur kavuşmaz açığa çıktığını söylüyor. Bugün ise durum farklı. Pazartesi günü yayınlanan verilere göre geçen yıl yüzde 11 büyüyen inşaat sektörü, ikinci çeyrekte yalnızca yüzde 0.4 kıpırdadı.”

Kötümserler kendi kuyularına düştü


AKP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli, büyüme ve ödemeler dengesi verilerinin kötümser açıklamalar yapanlara en iyi cevap olduğunu belirterek, ”Yaklaşık 1 yıl önce Wall Street Journal ve Financial Times’ta, ’Türkiye ekonomisi ya Ekonomi Nobeli alır ya da iflas eder’ tarzında yazılar çıkmıştı. O zaman Türkiye ekonomisinin şimdi geldiği nokta itibariyle Nobel’i alması lazım” dedi.

Merkez Bankası tarafından açıklanan, 2012 yılı Ocak-Temmuz dönemine ilişkin ödemeler dengesi verilerini değerlendiren Gedikli, cari açıkta geçen yılın Ekim ayında başlayan düşüş trendinin devam ettiğini söyledi. Bu trend başlamadan önce de kendilerinin, ”Türkiye’de cari açık kontrol edilebilir bir risktir” dediklerini hatırlatan Gedikli, bazılarının ise özellikle geçen yıl çok kötümser açıklamalar yaptıklarını ifade etti.

Son verilerin, bu türden açıklamalar yapanlara en iyi cevap niteliğinde olduğunu belirten Gedikli, şunları kaydetti:

”Aslında bu kötümser çevreler, kendi kazdıkları çukura düşmüş oldular. Türkiye ekonomisi ışıldıyor. Amerika kıtasında ABD, Avrupa’da Türkiye, Asya’da ise Çin’in dışında büyük ekonomi olarak ayakta kalan bir ekonomi yok. Avrupa’nın kapısını artık resesyon çalmaya hazırlanıyor. Bizde ise hem cari açık daralıyor hem enflasyon düşüyor hem de ihracat artıyor. Dün açıklanan büyüme rakamları da gösterdi ki net ihracatın büyümeye katkısı gittikçe artıyor. Cari açıkla büyüme rakamlarını birleştirdiğiniz zaman, Türkiye ekonomisinin sağlıklı bir düzeltme yaptığı ortaya çıkıyor. Bazı kesimler yine farklı açıklamalar yapmış ama ikinci çeyrek büyüme rakamı itibariyle Türkiye, Avrupa’nın en hızlı büyüyen ülkesi oldu. Yaklaşık 1 yıl önce Wall Street Journal ve Financial Times’ta, ’Türkiye ekonomisi ya Ekonomi Nobeli alır ya da iflas eder’ tarzında yazılar çıkmıştı. O zaman Türkiye ekonomisinin şimdi geldiği nokta itibariyle Nobel’i alması lazım.”

Bülent Gedikli, bunun önemli belirtilerinden biri olan sermaye girişinde son iki üç ay içerisinde önemli artışlar yaşandığını belirterek, Türkiye ekonomisiyle ilgili piyasaların beklentisinin son derece olumlu olduğunu söyledi. Bunun yanı sıra, açıklanan diğer verilerin de Türkiye ekonomisinin başarısını gösterdiğini vurgulayan Gedikli, önümüzeki süreçte cari açıkta daha iyi rakamların geleceğini ifade etti.

Yavuz: Her ay bir AVM’nin kapanmasını bekliyorum

FT’deki yorumda Mavi Jeans’in Genel Müdürü Cüneyt Yavuz’un görüşlerine de yer verildi. Mavi Jeans Genel Müdürü Cüneyt Yavuz FT’ye yaptığı değerlendirmede her ay bir AVM’nin kapanmasını beklediğini iddia etmiş.

Yavuz kendi şirketinin de Türkiye’nin “durgun bir dönemden geçmesi” olasılığına karşılık uluslararası faaliyetlerini artıracağını söylemiş. FT yorumunda İran’a yapılan altın ihracatına da önemli bir yer verilmiş. İhracatın ikinci çeyrekte yıllık yüzde 20 arttığını hatırlatan gazete, ithalatın da yüzde 3.6 düşmesi sayesinde ekonominin zayıf noktalarından biri olarak görülen cari açıkta ciddi azalma olduğunu kaydediyor.

Terör saldırıları para harcattırmıyor


“Ancak”, diyor Financial Times, Londra merkezli Capital Economics’den William Jackson’ın yaptığı hesaplara göre, Türkiye yılın ilk yedi ayında ihracatındaki yükselişin yüzde 60’ını, halkın yaptırım mağduru bankalardan kaçarak altına yatırım yaptığı İran’a altın satışlarının artmasına borçlu.”

Jackson’a göre, altın stoklarının çoğunu İran’a satan Türkiye, yeniden altın ithalatçısı olma yolunda.

“İhracattaki patlamanın bu şekilde süreceğini sanmıyoruz” diyen Jackson, şöyle devam ediyor: “Türkiye Merkez Bankası’nın para politikasını gevşetme olanakları da sınırlı. Onlar da faizleri yüksek tutarak yabancı yatırımcıları çekmeye çalışıyor.” Financial Times, yazısının sonunda siyasi gelişmelerin ekonomiye etkisine de yer vermiş ve komşu Suriye’deki çatışmalar ile Türkiye’de PKK ile yapılan çatışmaların halkı para harcama konusunda daha temkinli yaptığını söyleyen bir oto galerisi sahibinin görüşlerini de aktarmış.

İthalat azalmıyor ihracatımız artıyor


Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, cari açıktaki iyileşmenin bazılarının dediği gibi ithalattaki azalmadan değil, ihracattaki artıştan kaynaklandığını bildirdi.

Ekonomi Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Bakan Çağlayan, Merkez Bankası tarafından açıklanan, 2012 yılı Ocak-Temmuz dönemine ilişkin ödemeler dengesi verilerini değerlendirdi. Temmuz ayında 3,85 milyar dolar olarak gerçekleşen cari açığın, aylık bazda son 21 ayın en düşük rakamı olduğunu belirten Çağlayan, cari açığın düşmesinin, hükümetin ve ilgili kurumların başarılı politikalarının bir sonucu olduğunu ifade etti.

Cari açığın 9 aydır gerilediğine işaret eden Çağlayan, şunları kaydetti: İnşallah önümüzdeki aylarda da gerilemeye devam ettiğini göreceğiz. Ekonomi Bakanlığı olarak tahminimiz, büyüme hızının fazla gerilememesi kaydıyla, yıl sonunda cari açık/GSYİH oranının yüzde 7.7-7.8 civarına ineceği yönünde. Fakat büyümede geri kalmamalıyız. Son 12 aylık cari açık 61.4 milyar dolara indi. Bu haliyle de son 12 ay içinde en düşük açık düzeyindeyiz. OVP hedefi olan 64,5 milyar doların altındayız. Geçen ay OVP hedefinin altına inmiştik. Yakın gelecekte bir daha da üzerine çıkmayacağız.” Çağlayan enerji dışı cari açığa bakıldığında yıllıklandırılmış cari açığın 10,4 milyar dolar seviyesine gerilediğini ve 2010 yılının Kasım ayından bu yana en düşük seviyenin yakalandığına da dikkat çekti.

Cari açık 1.5 yılın en düşük seviyesinde

Cari açık ekonomideki yavaşlama ve ithalatın gerilemesine paralel olarak Temmuz’da 3.86 milyar olarak gerçekleşti. Cari açık aylık bazda böylece son 1.5 yılın en düşük seviyesine indi. Merkez Bankası verilerine göre, açık Ocak-Temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 15.72 milyar dolar azalarak 34.46 milyar dolara düştü. Haziran ayında ilk kez Orta Vadeli Program’da yer alan 65 milyar dolarlık hedefin altına inerek 62.98 milyar dolar olan 12 aylık kümülatif cari açık Temmuz’da 61.42 milyar dolara geriledi ve en son Mart 2011’deki seviyeye düştü. 12 aylık cari açığın 61.42 milyar dolara düşmesiyle yılbaşında yüzde 10 olan cari açığın GSYH’ye oranı Temmuz itibarıyla yüzde 7.9’a düştü. Oranın önümüzdeki aylarda kademeli olarak gerilemeye devam etmesi beklenirken bankacılar iyileşme sürecinin ise artık ivme kaybının da görüleceğini belirtti. Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada, yılın ilk 7 ayında cari işlemler dengesindeki azalışta dış ticaret açığının 13.5 milyar dolar azalarak 40.8 milyar dolara gerilemesi, hizmetler dengesinden kaynaklanan net gelirlerin 1.2 milyar dolar artarak 9.7 milyar dolara ulaşması ve gelir dengesinden kaynaklanan net giderlerin de 1 milyar dolar azalarak 4 milyar dolara gerilemesi etkili olduğu kaydedildi.

Türkiye ekonomisine iki farklı bakış aynı gün geldi. Cari açıktaki düşüşe gönderme yapan AKP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli “Açıklanan büyüme ve ödemeler dengesi verileri kötümserlere en iyi cevap oldu. Türkiye ekonomisi geldiği nokta itibarıyla Nobel’i alması lazım” dedi. FT’de çıkan yorumda ise büyümedeki yavaşlamaya dikkat çekilerek “Türkiye’nin enerjisi azalıyor” ifadesi kullanıldı

Haberin Devamı