"Türkiye Kuzey Irak'ta kalıcı olmalı"
Saddam ordusunda general olarak görev yapan Abdülselam Cesim, Irak yönetiminin 1992 yılında Kuzey Irak’ı Türkiye’ye teklif ettiğini ancak ret cevabı aldığını iddia etti. “Boşluk PKK, KYP ve KDP tarafından dolduruldu” diyen Cesim, Türkiye’nin Kandil operasyonundan sonra bölgede kalıcı olması gerektiğini söyledi.
Irak'ın kuzeyinin 1992'de Türkiye'ye teslim edilmek istendiğini ancak bu teklifin geri çevrildiğini belirten General Cesim: Türkiye 90'lı yılların başında bölgede güvenlik koridoru oluştursa, belki bugünkü manzara çok farklı olabilirdi. Bugün Kandil terörden temizlenip Türkiye bölgede kalıcı olmalı.
Irak'ta ABD işgaline direnen subaylar arasında yer alan ve uzun yıllar ülke dışında yaşamak zorunda kalan Abdulselam Cesim, 1991'den sonra Kuzey Irak’ta yaşananlar hakkında açıklamalarda bulundu. Saddam ordusunda general olarak görev yapan Cesim, 1991-1993 yılları arasında Irak ordusunun bölgeden çekilmek zorunda kaldığını, 1992'de Türkiye'ye Irak'ın kuzeyini teslim etme teklifi yapıldığını, bunun dönemin hükümetince geri çevrildiğini söyledi.
BOŞLUĞU PKK DOLDURDU
Cesim, o dönem Bağdat yönetiminin, tıpkı bugün Rusya ve İran’ın Suriye’de yaptığı gibi terör tehdidi nedeni ile bölgeye kalıcı güç yerleştirme teklifinde bulunduğunu anlattı. Türk ve Irak Dışişleri ve Savunma Bakanlıkları arasında bu konu üzerinde ciddi görüşmeler yapıldığını söyleyen Cesim, “Türkiye büyük bir fırsatı kaçırdı. Irak ordusunun çekilmesi ile doğan boşluğu PKK, KYP ve KDP doldurdu. Bugün Kandil terörden temizlenip Türkiye bölgede kalıcı olmalı” dedi.
İKİYÜZLÜ DAVRANDILAR
Türkiye’nin sınır güvenliği ve terör hassasiyetinin istismar edildiğine dikkat çeken Iraklı General Cesim şunları söyledi: “ABD işgalinin hedefinde yalnızca Irak yoktu. Tüm bölgede kalıcı kaos üretme amaçlı Irak’ı merkez seçtiler. Barzani, Talabani, PKK, DEAŞ, Haşdi Şabi ve tüm terör yapılanmalarının temeli, o ilk saldırılarla atıldı. Kuzey Irak konusunda ikiyüzlü davrandılar ve terör merkezlerini Türkiye’ye karşı besleyip desteklediler.”
Terörün merkezi
Irak işgalinin başlangıcı ile birlikte ABD’nin yol haritası netleşmeye başladı. İlk işleri, Kandil, Sincar ve Mahmur’u PKK için güvenli bir liman haline getirmek oldu. Mahmur önceleri basit bir köy iken PKK’nın lojistik merkezi haline çevirildi. Sincar, Suriye-Irak terör ikmal hattı olarak belirlendi. Kandil ise coğrafi konumu nedeni ile PKK’nın ana karargahı olarak tayin edildi. Şu an Irak ve Suriye’deki işgal ve demografik değişim, o gün yapılan plan çerçevesinde ilerliyor.
PKK’yı ABD büyüttü
ABD’nin Irak işgali ile bölgede yeni bir dönemin başladığını belirten Abdulselam Cesim şunları söyledi: “PKK’nın Kandil öncelikli olmak üzere bölge genelindeki yapılanması, ABD, peşmerge ve İran’ın desteği ile oldu. ABD tarafından atanan başta Paul Bremer olmak üzere tüm Iraklı kukla yöneticiler, PKK’ya mazot, silah ve para desteği sağladı. Saddam’ın tamamen devrilmesinden sonra bu destek çok daha farklı boyutlara evrildi. ABD, İran, Talabani ve Barzani dürüst davranmadı. En sonunda Suriye’de bu terör örgütünü devlete dönüştürme girişiminde bulundular. Şayet Türkiye 1990’ların başında K.Irak’ta en az 30 km. derinliğinde bir güvenlik koridoru oluşturmuş olsa, belki bugünkü manzara çok daha farklı olabilirdi.” (Yeni Şafak)
