'Türkiye din devletine gidiyor!'

Baykal: Laikliğin artık belirleyici olmadığı bir yeni rejim arıyoruz. Oraya girdik mi 20-30 yıl yönetilirsek nereye geliriz, onu yaşar görürüz...

CHP lideri Deniz Baykal, CNNTürk’te türban tartışmalarına ilişkin soruları yanıtladı. Baykal özetle şöyle konuştu:

Yarına da bakmalıyız: Türban tartışmasının sadece bir grup genç kızın üniversitede okurken, özgür bir biçimde kıyafetlerini kararlaştırması sorunundan ibaret olmadığı, bunun ötesinde Türkiye’de anayasal sistemin geleceği ile ilgili bir arayışın bir tartışmanın yattığı ortaya çıkmıştır. Elbette herkes istediği gibi okuyabilmelidir. Ama biz bugüne değil, yarına da bakmalıyız.

Ciddi problem var:

İki tane öneri var bu konuyu çözmeye yönelik. Birisi AKP’nin, diğeri MHP’nin önerisi. AKP diyor ki, ’Anayasanın herkese eşit öğrenme hakkını güvenceye alan maddesine bir madde ekleyelim, ceza hukukuna ve genel ahlaka aykırı olmamak şartıyla yüksek öğrenimde kıyafet serbesttir diyelim, böylece bu işi çözelim’. Bu yaklaşımın ciddi anayasal problemi var. Üniversitede kıyafet serbestliği yok. Laik bir çağdaş anlayışa göre giyinmek mecburiyeti üniversiteye dayatılmış. Şimdi ‘üniversiteden bunu ayıralım’ dediğiniz zaman, ceza hukukuna ve genel ahlaka aykırı değilse, ’mayoyla, çıplak gelmesin ya da fesle gelmesin ama türbanla gelebilsin diye madde koyalım’ diyorlar. Anayasayı siz bir ceza kanunu gibi bir noktaya çekemezsiniz. Bunu yaptığınız zaman, Anayasa’da 3’te 2 çoğunlukla ve özel bir yöntemle yapılabilecek değişiklikleri sıradan bir çoğunlukla yapma imkanı getirirsiniz. Anayasayı boşaltırsınız.

Laiklikten sıkıldılar: Birbirimizi niye aldatıyoruz. Türkiye laiklikten sıkıldı. İktidardakiler laiklikten sıkılmış, bunalmıştır. Bir arayış var. Kenarından, köşesinden kemirmeye kalkmayın.

Din devletine gidiliyor: (‘Türkiye, din devletine mi gider diyorsunuz’ sorusu üzerine) Bunu görmeyenlere hayranım. ’Sadece üniversite, sadece kamu hizmet alanları için istiyoruz’ söyleminin geçerli olmayacağını herkes görüyor. Bu başlangıçtır. Karşılaştığımız kriz bizi denklik ilkesiyle hesaplaşmaya getiriyor. Kimse işin esasını görmeden, laiklik ilkesiyle ilgili bir hesaplaşma yapmaya çalışıyor. Yeni bir rejim arıyoruz, laikliğin belirleyici olmadığı yeni rejim arıyoruz. Oraya girdik mi 20-30 yıl yönetilirsek nereye geliriz, yaşar görürüz. Bir süre sonra sokakta başı açık dolaşmak güç olmaya başlayacak.

Gidiş çok tehlikeli:

(Türkiye’de gizli gündem var mı? sorusu üzerine) Eskiden ’gizli gündem var’ diye düşünülüyordu, bunlar ortaya çıktı artık. Yüzde 42 ile Ecevit hükümet olamadı. Menderes, Demirel yüzde 50-60 aldılar. Hiçbirisi Türkiye’nin anayasal düzenini değiştirmeye yönelmedi. İlk kez, maalesef, din siyasetin içine tehlikeli biçimde sokuldu. İnançlar, din, ibadet tamam ama ne olur, yobazlığa, dini siyasete, hukuka, eğitime taşımaya izin vermeyin. Bir gidiş varsa tehlikelidir. ’Devletin başına bir Müslüman cumhurbaşkanı seçilsin’ demeye başlarsınız. Vazo kırılmaya başlamıştır.

İLK AŞURE ERDOĞAN’A

CHP Genel Merkezi’nde geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Muharrem Orucu’nun sona ermesi nedeniyle aşure pişirildi. Alevi örgütleri temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda partili de parti genel merkezine geldi. Alevi Derneği Dedesi Cemal Mutluer’in okuduğu duanın ardından, Baykal ilk aşureyi Alevi dedelerinden Zeynel Erdoğan’a verdi. Baykal, Pazar günü Karacaahmet Dergahı’ndaki Aşure Günü’ne katılacak.