Gazete Vatan Logo

‘Teste dayalı sistem eğitimi ve toplumu çürüttü’

Türkiye Özel Okullar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Dal, “Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu bu fikre biz de katılıyoruz" dedi.

‘Teste dayalı sistem eğitimi ve toplumu çürüttü’

Türkiye Özel Okullar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Dal, “Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu bu fikre biz de katılıyoruz. Eğitimciler olarak TEOG ve test sınavlarının kademeler arasındaki geçişte bütün eğitim sistemini mahvettiğini ve bunun değişmesi gerektiğini söyledik” dedi. Dal, “Bazı okullar kendi yapacakları sınavla öğrenci alacak. Bunu da biliyoruz. Söz konusu sınav da Bakanlık tarafından hazırlanacak. Bunun dışında da bildiğimiz hiçbir şey yok. Yarın (bugün) taslak bir metnin çıkmasını bekliyoruz” diye konuştu.

Dal, sınavın kaldırılmasını son derece olumlu bulduklarını yineleyerek, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Tabii ki sınavın kaldırılması doğru bir karar. Bu bütün eğitim camiasının, yüzde 95’inin mutabık olduğu bir konudur. Teste dayalı sistem eğitimi çürütmüştür. Toplumu çürütmüştür. Bu alanda Türkiye’nin 50 yıllık geçmişinin incelendiği tezler var. Toplumun bütün yapısı bozuldu. Testle kademeli geçişler sistemi mahvetti. Bu nedenle okulda eğitim yapamıyorsunuz. Veliler ‘Test yaptırın. Fazla not verin’ diye baskı yapıyor. Bu şekilde bir sistemle kademeler arası geçiş yapamazsınız. Tabii ki sınav olacak. Eğitim sınavsız olamaz. Fakat bir test sınavıyla insanların geçişlerini bir yerlere bağlayamazsınız. İnsanların isyan noktası şu, 1 milyon 300 bin kişiyi sınava sokuyorsunuz. Aslında bunun 200 bini yarışın içinde. Geriye kalan çocuklar semtindeki okula gidiyor. 600 bin öğrenci dershane, kurs ve özel ders arasında koşturuyor. Okulda verilen eğitim daha önemlidir.”

Haberin Devamı

‘Yüzde 95’i adrese dayalı kayıt olacak’
Turgay Polat (Eğitim uzmanı)
“TEOG yerine bir sınav gelmeyecek. Kesin ve üzerine çalışılan seçenek adrese dayalı kayıt sistemi. Türkiye’de 3644 tane Anadolu lisesi, 607 tane de fen ve sosyal bilimler lisesi var. Yaklaşık 4 bine yakın lisemiz var. 1998 öncesinde Anadolu lisesi benzeri genel liselerimiz vardı. Sadece az bir grup öğrenci fen lisesi ve kolej sınavları için yarıştıkları sınavlara girerdi. Kazanan öğrenciler kendi mahallelerindeki liselere giderdi. O liseler bayağı başarılıydı. Sonra bu okulların tamamını merkeze çektik ve hepsini sınava tabi tuttuk. Esenyurt’taki Anadolu lisesi için Beykoz’daki çocuğu sınava aldık. Bu çok mantıksızdı. Bunlar bizim liseleri ve öğrencileri tek tip haline getirdi. Yeni sistemi velilere çok net söyleyeyim. Bazı liseler için sınav olacaktır ama sistemin yüzde 95’lik kısmı adrese dayalı olacak. Proje okulu dediğimiz 40’a yakın okulumuz var. Başlangıçta hazırlık sınıfı olan veya farklı sistemleri olan bu okullara adres sistemine dayalı kayıt olmayacak. Bu okullar için bizim 1998 öncesinde kolej sınavı dediğimiz benzer bir ayrı yarı ya da toplu sınav yapacakları bir seçme sistemi olacak.”
‘Amaç öğrencinin en yakın okula gitmesi’
Sait Gürsoy (Eğitim uzmanı)
“Sınav sisteminin kaldırılması gerekiyordu kaldırıldı. Öğrencilerimiz istedikleri okullara gidebilecekler. Her okul kendi bünyesine göre sınav yapacaksa bunun merkezi yapılması söz konusu olamayabilir. Ancak özel Türk okulları ile özel yabancı okullar ayrı sınavlar yapabilir. Galatasaray, İstanbul Erkek Lisesi gibi üst düzey liseler, Anadolu liseleri, fen liselerine sınavsız ya da herhangi bir sıralama yapılmadan öğrenci alımı güçlük getirir. Buradaki amaç öğrencinin evine en yakın olan okula kaydını yaptırabilmesi. Öğrenci not ortalaması ya da sosyal yaşamına göre seçeceği okula gidebilecek. Sonuçta eğitim kalitesi yukarıda olan ve köklü geçmişi bulunan okulların mutlaka bir sınav ya da elemeyle öğrenci alacağı ortada. Ama bunun dışındakiler adrese dayalı hareket edecekler ya da belirli kıstaslar esas alınacak. Ancak şişirilen not ortalamalarına göre öğrenci alınmayacaktır.”
‘Hızlı alınmış karar önce altyapı gerekir
Dr. Özgür Bolat (Eğitim Uzmanı)
“Çok hızlı alınmış bir karar ilk önce alt yapısı oluşturulmalıydı ve ondan sonra bunun yapılması gerekiyordu. Her okul kendi sınavını yapacak diye bir alternatif var bu sıkıntılı bir süreç. Okulların ölçme ve değerlendirme yapma gibi bir kapasitesi yok. Adrese dayalı bir sistem adrese dayalı sistem için Türkiye’de OECD raporlarından biliyoruz ki okullar arasında inanılmaz bir eşitsizlik var. aralarında 500 metre olan okulların biri çok iyi diğeri çok kötü. Notlar gerçek öğrenmenin göstergesi değil. Çocukların sanat ya da becerilerine göre okullara yerleştirilmesi mükemmel bir sistem. Bence çocukların yüzde 50’si okula gitmemeli. Neden gitmemeli? Çünkü çocukların yüzde 50’sinde okulun gerektirdiği bilişsel beceri yok. O zaman bilişsel becerisi zayıf olan çocuğa, matematik, kimya, fen öğretmek zaman kaybı.”

Haberin Devamı