Gazete Vatan Logo

‘Tayyip Erdoğan’a çete kurma yetkisi’

TBMM’ye getirilen ‘Fidan Kanunu’nu, ‘devleti illegal konuma getirme’ olarak değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Faili meçhul cinayetlerin tek sorumlusu Erdoğan olacaktır. Başbakan, çetesine şunu söyleyebilir: Gidin Cumhurbaşkanı’nı öldürün. Vatana ihanet etseler bile bu çete yargılanmayabilir” dedi

Ankara-CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadeye çağırılmasının ardından TBMM’ye getirilen “Fidan Kanunu”nu eleştirdi, Başbakan Erdoğan ve AK Parti Hükümeti’ne yüklendi. Kılıçdaroğlu’nun partisinin grup konuşması özetle şöyle:

İHANETTİR: Başbakan, benden olanlar-olmayanlar diye halkı ikiye böldü. Şimdi, benden yana olan-karşımda olan devlet kurumları diye devleti ikiye bölüyor. Erdoğan devletin bazı kurumlarını kendi özel tetikçisi konumuna getirdi. Böyle bir yapılanma, Türkiye’ye en büyük ihanettir.

BOZDAĞ’A AĞIR ELEŞTİRİ: “Suça bulaşmadan örgüte sızmak mümkün değildir” diyen bakan illegaliteyi meşrulaştırıyor, suça bulaşmayı meşru hale getiriyor. Bu bilgisiz, cahil arkadaşa şunu söylemek isteriz; Devlet dediğiniz meşru kurumdur, illegal değildir. Sormak isterim; suça bulaşmadan kabineye girmek mümkün mü, değil mi?

HAYATININ HATASI: Başbakan’a sesleniyorum; siyasi hayatının en büyük hatasını yapmak üzeresin. Özel temsilcisinizi savcılardan kurtarmak için özel yasa getirilir, ama sağlıklı değildir. Bu özel yasa, devleti illegal konumuna getirecek bir yasadır. Büyük bir hukuksuzluğa imza atmış olursun. Bunları kurtarayım derken devleti gayrı meşru hale getiriyorsun. 250’ye göre de “özel bir görev” dediğiniz anda Başbakan tarafından görevlendirilen bir çete aklınıza gelir. Bu yasa devletin çeteleşmesi demektir. Çeteleri kim atayacak, Başbakan atayacak. Başbakan’a çete kurma yetkisi veriliyor. Hangi demokraside vardır? Birden fazla çeteyi bütün anlamıyla oluşturabilir. Bu kişilerin yetkilerine bakın. Her türlü yasadışı işi yapabilirler. Özgürce suç işleme güvenceleri var. Bunun kaynağı da Recep Tayyip Erdoğan’dır. Vekillere verilmeyen güvence, çeteye veriliyor. Vekillere verilmeyen bir dokunulmazlık. Vekil dokunulmazlığından fazlası veriliyor. Böyle demokrasi mi olur. Bu yetkiyi veren kim, bir çete reisi. Hangi suçu işlerlese bir şey yapılmayacak.

KİM İMZA ATACAK?: Yasa geçerse, hangi konularsa ceza almayacak. ‘Örgüt kurmak’ suçu, Başbakan izin vermeyecek, soruşturma açılmayacak. Birlik, bütünlüğü bozmak, düşmanlarla işbirliği yapmak, devlete karşı tahrik, düşman devlete yardım, Anayasayı ihlal, Cumhurbaşkanı’na suikast, saldırı, silahlı örgüt kurmak, gizli kalan bilgileri açıklamak, yasaklanan bilgileri açıklamak.... Bunların hiçbirisi soruşturma konusu olmayacak. Cumhurbaşkanı dokunulmazdır, dava açılamaz, sadece vatana ihanetten dava açılabilir. Tek istisna, ama bu çete vatana ihanet etse dahi soruşturma konusu olmayacak. Cumhurbaşkanı’ndan daha fazla hakları var. Bunun altına kim imza atacak? Hangi vekiller el kaldıracak merak ediyorum? Vatan haini değil midir o?

APTALCA BİR TEKLİF: Başbakan çetesine, ‘Gidin Cumhurbaşkanını öldürün’ diyebilir. Bu yasa çıkarsa böyle bir imkanı var. “Nasıl olsa ben sizi özel görev görevlendirdim” diyebilecek. “Benim iznim olmadan soruşturma yok”... Efendim öyle şey olmaz denilebilir. Biz hep “böyle şeyler olmaz” dedik, ama nelerin olduğunu da beraber gördük. Başbakan’a çete kurma yetkisi vereceksin, sonra Başbakan’ın insafına terk edeceksin. Bir insan devletin güvencesi olabilir mi? Güvence hukuktur. “Başbakan bu tür şeylere giremez” diyebilirsiniz. Girer efendim girer... En son, ‘Kılıçdaroğlu artık mercek altındasın. Aldığın nefes takip altında’ dedi. Adım adım ne yaptığımızı takip ediyorsun. Bir eksiğin vardı; çete kurma yetkisi... Onu da sana veriyorlar, gereğini yaparsın. Bu teklif, trafik ışıklarından kırmızı ışığı kaldırmak kadar aptalca bir tekliftir. Rezalete kim imza atıyor? Korkunç bir şey. Hukuk bu cinayetin sözcüsü olamaz. Kabul edilirse ortaya çıkacak bütün faili meçhullerden sonra gözler Recep Tayyip Erdoğan’a çevrilecektir. Faili meçhullerin tek sorumlusu o olacaktır. Çünkü sadece onun çetesi olacaktır.

ÖZEL YETKİLİ: Özel mahkemeler kalksın. Bu garabete son verelim. Özel yetkililer bitsin, kaldıralım bunları. Bunlar sıkıyönetim, operasyon mahkemeleridir. Devletin kurumlarını tetikçi olarak kullanırsan, yarın bu namlular sana dönecek dedim. Devletin savcısı, “MİT Müsteşarı, MİT görevlileri hakkında ciddi suç delilleri var” diyor. Savcı “görevimi yapacağım” diyor. Ama siz görevden alıyorsunuz. Savcıya delil getiren polisleri alıyorsunuz. Yerine gelen savcı “soruşturma ciddidir” diyor. Suçlanan kişi sıradan değil, MİT Müsteşarı... Devletin sırlarına sahip, her türlü delili karartabilecek makamda. Delili karartacak ve yeni deliller üretebilecek bir konumda ve istediği gibi soruşturma yönlendirir. MİT ona bu gücü veriyor. Anlaşılıyor ki Başbakan olayın kendisine ulaşmasından korkuyor.

Çiçek kalıbının adamı değil

- Ne yaparsan yap CHP haklıdır çünkü özgürlüğü savunacak. İşi o kadar azıya aldılar ki, TRT yayını kesildi, 19.00’dan sonra yayın yok. Bunların ahlakından şüphem var. İzledikleri yoldan endişelerim var. Cemil Çiçek, iyi sınav vermedi. Muhalafetin sesi kesilirken ‘bir dakika arkadaşlar kesilir mi’ diyecekti. Onlarla hareket etti. Cemil Çiçek kalıbının adamı değildir.

‘Ben sana mecburum’la 14 Şubat mesajı

Kılıçdaroğlu 14 Şubat Sevgililer Günü’nü mesajını, sosyal paylaşım sitesi Twitter’dan üstat Attilâ İlhan’ın dizeleriyle verdi: “Ne vakit bir yaşamak düşünsem/ Bu kurtlar sofrasında belki zor/ Ayıpsız, fakat ellerimizi kirletmeden./ Ne vakit bir yaşamak düşünsem/ Sus deyip adınla başlıyorum./ İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin. Hayır, başka türlü olmayacak/ Ben sana mecburum bilemezsin.”

Haberin Devamı