Gazete Vatan Logo

'Soykırım yok' dedikçe Ermeniler deliriyordu! (1)

Türk-Ermeni Uzlaşma Komisyonu'nun (TARC) 3 yıl süren görüşmelerinde yaşananlar ilk kez açığa çıktı. Anılarını bir kitapta toplayan Komisyon Başkanı Amerikalı David L. Philips, taraflar arasındaki çekişmeleri, duygusal anları ve patlama noktalarını açık açık anlattı...

Türk ve Ermeni aydınlar ve eski diplomatlar 2000-2004 yılları arasında iki toplum arasında bir diyalog başlatmaya çalıştı. Türk Ermeni Uzlaşma Komisyonu'nun (TARC) çalışmaları o kadar başarılı geçti ki girişime ön ayak olan dönemin ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı Marc Grossman bunu "Ben sizden diyalog başlatmanızı istedim, siz ise bir toplumsal hareket başlattınız" diye değerlendirdi. Şimdi TARC'ın Amerikalı başkanı David L. Phillips programla ilgili anılarını "Geçmişin Sessizliğini Bozmak" isimli bir kitapta topladı. Philips kitapta görüşmelerin defalarca kırılma noktasına geldiğini ve buna kimlerin neden olduğunu yazdı. İki tarafın birbirine verdiği tavizleri, kızgın ve duygusal anları anlattı. İşte hazırlık aşamalarından itibaren adım adım TARC'da yaşananlar:

TTV ile çalışılmaz
Kış 2000 New York, ABD

* TARC için hazırlıklara başladığımız dönemde Türk Tarih Vakfı (TTV) ile işbirliği yapma olasılığı gündeme geldi. Eski bir solcu olan Vakıf Başkanı Orhan Silier, eşiyle beraber New York'a geldiğinde onları yemeğe davet ettim. Taksi bulamadıkları için Central Park'ı boydan boya yürümüşler. Eşi paltosunu çıkarır çıkarmaz sigara yakmak istedi. Konutta bunun yasak olduğunu söyleyince çok sinirlendi ve dışarı çıktı. Kar altında sigarasını içtikten sonra aramıza tekrar katıldı. Ancak gecenin geri kalanında soğuk ve saldırgandı. Tarih Vakfı'yla çalışmanın mümkün olmadığını gördüm Vakıfla tüm görüşmeleri iptal ettim.

Konserde yakalandık
10 Haziran 2000 Viyana Avusturya

* İlk toplantıda ortamı rahatlatan Prof. Halil Berktay oldu. Gece hep birlikte bir konsere gittik. Çıkışta Türkiye'nin Viyana Büyükelçisi ile karşılaştık. Büyükelçi, Özdem Sanberk'i bir grup Ermeni ile görmenin şaşkınlığıyla "Burada ne işin var?" diye sorunca "Konser için geldik" diye yalan söyledi.

Berktay tehdit edildi
* İlk toplantıdan herkes memnun ayrıldı, konuşabilmiş olmak bile büyük bir başarıydı. Toplantı bir sır değildi ancak genel anlamda gizli kalması konusunda anlaşmıştık. Ancak Halil Berktay, Türkiye'ye döner dönmez uzun bir röportaj vererek toplantıyı doğruladı ve Ermeni soykırımı ile ilgili yorumlar yaptı. Bunun üzerine ölüm tehditleri aldı.

Gündüz sabotajcı
* İkinci toplantı çok daha politik bir havada geçti. Türk tarafında Özdem ve Gündüz devletteki görevleri çoktan bitmiş olmasına rağmen Dışişleri Bakanlığı'yla ilişkilerini devam ettiriyorlardı. Özellikle Gündüz'ün, MGK dahil devletin iç yapısıyla yakın ilişkide olduğunu biliyordum. Ne zaman bir anlaşmaya varılsa Gündüz ve Özdem dışarı çıkarak cep telefonlarından birilerini arıyorlardı. Türk hükümetinden talimatlarla çalışıyor gibiydiler.

* Bu toplantıdan yaklaşık 1 ay sonra tekrar Viyana'da buluştuk. İlk gün Gündüz, Ermeniler'e karşı uygulananların soykırım olmadığını iddia etti ve 1948 yılında imzalanan soykırım konvansiyonunun geriye dönük uygulanamayacağını hatırlattı. Sonra da sorunun Adalet Divanı'na gönderilmesini teklif etti. Bunun üzerine Ermeniler delirdi.

* Günün devamında Gündüz tartışmanın büyük bölümüne hakim olmaya başladı, bunun üzerine olaylar iyice çığrından çıktı. Toplantı çökmek üzereydi ki mola verdim. Gündüz'ü yürüyüşe çıkardım. Ona böyle devam ederse grubu dağıtacağımı söyledim. Bunun sorumlusunun Gündüz olduğunu, görüşmeleri sabote ettiğini hem Ankara'ya hem de Washington'a bildireceğimi de açıkça söyledim. İçeri girdiğimizde herkes diken üstündeydi. Gündüz uzlaşmayı desteklediğini söyledi.

* Daha sonra iki taraf kendi ailelerinin hikayelerini anlattı. Migranian ailesinin Muş'tan kaçışını, Özdem ise ailesinin Balkanlar'ı her şeylerini geride bırakarak terk etmek zorunda kalışını anlattı. Bu sırada Gündüz lafa girerek "Dünyanın dört köşesinde yasa tasarıları kabul ettirmeye çalışarak bizi utandırmaya çalıştığınızda nasıl hissettiğimizi düşünüyorsunuz? Duygularımız inciniyor!" dedi. Bunun üzerine Ermenistan'ın eski Dışişleri Bakanı Arzoumanian "Duygularınız mı inciniyor? Sizce biz ne hissediyoruz? Soykırıma uğrayan bizdik!" dedi.

Kavga başladı
9 Temmuz 2001 Cenevre, İsviçre

* TARC'ı ve çalışmalarını halka duyurmaya karar verdik. Ermenistan Dışişleri Bakam Oskanian'ın danışmanı David Hovhanissian "Dışişleri'ni bıraktığını açıkla ve TARC'da tamamen kendi şahsını temsil ettiğini söyle" talimatını aldı. O güne kadar TARC'ı destekleyen Oskanian'ın tepkisi şaşırtıcıydı

Devamı

Haberin Devamı