Gazete Vatan Logo

Şöhretle barışık olamadım çünkü özgürlüğü seviyorum

Tam beş yıldır Arka Sokaklar dizisinde Komiser Zeynep rolünde izlediğimiz Gamze Özçelik, bu sezon diziden ayrılıyor. Hedefi, yeni sezonda televizyon programı yapmak; sonraki süreçte de iş kadını olmak... Dışardan soğuk gözüktüğü için yanına gelmeye çekindiklerini söyleyen Özçelik, “Özünde ağır takılan biri değilim. Eğlenmeyi, gülmeyi, dans etmeyi seven kıpır kıpır biriyim aslında” diyor.

Yedi yıldır devam eden Arka Sokaklar dizisinde beş yıldır Komiser Zeynep’i canlandırıyorsunuz. Sıkılmadınız mı?

İki yıl doğum yaptığım için ayrı kaldım ama onun dışında hep bu dizideydim. Gerçekten de zirvede uzun yıllardır devam eden fenomen işlerden biri oldu dizimiz... Rolümden sıkılmadım ama bu sezon ayrılıyorum. Çünkü özellikle de bu yıl çok farklı iş teklifleri geldi ama hiçbirini yoğunluktan kabul edemedim. Yeni sezonda daha farklı şeyler yapmak istiyorum... Beni 5-6 bölüm daha izleyeceksiniz, o kadar.

Ne gibi planlarınız var?

İleriye dönük televizyonlara program hazırlama düşüncem var. Moda, seyahat veya sağlık üzerine olabilir. Birkaç yıl sonra da iş kadını olarak var olmak istiyorum. Çeşitli fikirler var kafamda. Güzellik sektöründe yatırımlarım olabilir. Yöneticilik yapabileceğime inanıyorum.

Peki uzun yıllar canlandırdığınız Zeynep gibi polis olmak istemez miydiniz?

İstemezdim; ruhumda yok.

Adrenalin sevmiyor musunuz?

Adrenalini de, hayatı hissetmeyi de severim. Çok tekdüze yaşamayı sevmiyorum. İş hayatım ve oğlumdan dolayı spontan yaşadığımı da söyleyemem ama bir şeyleri akışına bırakmayı severim.

Dizi süreleri sizce de uzun mu; Meryem Uzerli gibi bırakıp gitmeyi hiç düşündünüz mü?

Evet, gerçekten uzun. Kendisinden bir açıklama gelmediği için bir yorum yapamam. Ben anlaşmam bitmeden, ekibimi bırakmam.

Seyahat yaşam amaçlarımdan biri


Sizin bir de talihsizliğiniz oldu ve Ben Burdan Atlarım yarışmasını tek bölüm sunabildiniz.

Rol aldığım Arka Sokaklar ve yarışma aynı saatte yayınlanmaya başlayınca, yapımcılarla oturup bunun etik olmayacağına karar verdik. Önemli değil, kısmet değilmiş. Böyle şeyleri dert etmem.

30 yaş kadını olmak ne hissettiriyor?

Değiştiğimi hissediyorum. Farkındalıklarım arttı. Daha sakinleştim, daha da derin bakmaya başlıyorum her geçen gün hayata.

Neler besliyor sizi?

Ailem, çocuğum ve seyahatler... Seyahat etmek, yeni kültürlerle, insanlarla tanışmak benim yaşam amaçlarımdan biri.

En çok sizi etkileyen yerler nereler oldu?

Tayland, Arabistan, Fransa’nın Güneyi...

Put gibi yerimde oturup duramam


Sizin için genelde “cool kadın” diyorlar... Doğru mu?
Dışardan soğuk duruyorum sanırım, öyle diyorlar. Genelde hemen yanıma gelmeye çekiniyorlar. Ama cool insan bana göre, başkalarının acılarıyla beslenmeyen, başkalarının sahip olduğu güzelliklere de hasetlikle bakmayan, herkesin kendi kaderidir deyip kendi işine, kendi önüne bakan insandır. Bu açıdan bakarsak cool kadınımdır.

Kalkanınız çok mu kalın?

Vardır evet ama samimi olana dek. İlk girdiğim ortamlarda önce gözlem yaparım; bakarım. Eğer elektrik alırsam da rahat ederim. Özümde ağır takılan biri değilim; eğlenmeyi, gülmeyi, dans etmeyi çok seven, kıpır kıpır biriyim aslında. Hatta arkadaşlarım “enerjin hiç bitmiyor” derler. Öyle put gibi yerimde oturup duramam; küçükken de öyleymişim, gittiğimiz her yerde tüm masaları gezip sohbet edermişim.

Yüz hatlarınız kusursuz gözüküyor. Burnunuzun estetik olup olmadığını hâlâ soruyorlar mı?

Artık sormuyorlar, ama ben bile diyorum bazen “Başkası olsa inanmazdım” diye. Ağzım, burnum estetik falan değil.

Oğlum doğunca korkularım arttı


Annelik sizi ne kadar değiştirdi?

Anne olunca daha da duygusallaştım; korkularım arttı. Mesela motorla gezmek, bungee jumping gibi çılgınca şeyler yapabilecekken “Ya bana bir şey olursa” diye düşünüyorum. Daha kendimi frenleyerek yaşıyorum. Kendim için değil oğlum için dikkat ediyorum.

Niye daha önce anne olmamışım diyor musunuz?

Yok, tam yaşında yani 27’de anne oldum.

Hayatınızın odak noktası oğlunuz mu yoksa kendiniz misiniz?

Bu zor bir çizgi. Tamamen çocuğum odak noktada deyip, teslimiyetçi olmaya da karşıyım, tamamen ben merkezli olmaya da... Denge kurmaya çalışıyorum.

Güzel mi diye değil, mutlu mu diye bakmak lazım...


Çok güçlü bir kadın imajınız var. Göründüğünüz kadar güçlü müsünüz?

Güçlüyüm ama değilim de bir yandan. Aslında çok da kırılgan bir yapım vardır. Hayatta kalkanları olan, dışarıdan sert ve otoriter duran tüm insanlar aslında içlerinde diğer insanlardan çok daha kırılgandır. O yüzden kabuk örerler etraflarına, kolay kolay derine kimse ulaşamasın diye...

Güzellik ne ifade ediyor size?

Başak burcu olduğum için mükemmeliyetçi bir yapım var. Ama tamamen de kendimi güzelliğe esir etmiş değilim. Çünkü her şeyin aslında oyuncak olduğunu biliyorum, hayatta hiç bir şeye sahip olamadığımızı da...

Güzel insanlar hayata 1-0 önde başlamıyor mu?

Hayır. Hayat denilen şeyin içinde illa dış güzelliğinin artısı yok ki; iç özgürlüğünü yakalamışsan zaten sen en zenginsindir. Ruhunda huzuru yakalamışsan, kendinle barışmışsan esas o zaman hayatta 1-0 öndesin. Mutlu musun, huzurlu musun ona bakmak lazım... Herkesin ruhunun yüzüne, yansıdığına inanıyorum. Nurlu bir yüzü varsa insanın, işte o güzeldir benim için.

İki özel eğitmenle dört gün spor yapıyorum


İnsanları gözüne bakınca tanıyanlardan mısınız?

Fena değilimdir bu konuda. Ancak güven duyan, karşımdakine inanmak isteyen de biriyim.

Şöhretle aranız nasıl; umurunuzda mı?

Şöhretle çok barışık biri olamadım maalesef. Çünkü ben doğallığı, özgürlüğü seviyorum. Kısıtlanmalar beni çok sıkar. Ama kaderimde 15 yaşından beri neredeyse şöhret olmak varmış. Son senelerde biraz daha kabullendim bunu, ama beni ele geçirmesine de asla izin vermem.

Diyet ve spor yapıyor musunuz?

Diyet yapmıyorum genelde ama güzel ve sağlıklı şeyler yemeyi seviyorum. Onları daha lezzetli buluyorum. İki özel spor hocam var; onlarla haftada dört gün spor yapıyorum (pilates, trx, kardiyo).

Aşk var mı hayatınızda?

Özel hayatım hakkında hiç konuşmuyorum ama sadece güzel bir ilişkim olduğunu söyleyeyim.

- En sevdiğiniz söz: Oğlum n En mutlu olduğunuz an: Oğlum Murathan’ın kucağıma ilk verildiği an - En sık kullandığınız kelime: Canım n En sevdiğiniz alışkanlığınız: Spor - En sevmediğiniz alışkanlığınız: Sabırsız olmak n En hayran olduğunuz insan: Kendiyle barışık insan - En büyük hayaliniz: Ruhen özgürleşmek

Haberin Devamı