Gazete Vatan Logo

'Sofralarınızdan bu ekmeği kaldıracağız'

Erdoğan'dan iki önemli açıklama

'Sofralarınızdan bu ekmeği kaldıracağız'

Başbakan, kamudaki bazı gayrimenkullerin büyük israf yarattığını söyledi ve “Neymiş, ’kamu mensupları oralarda yazın tatillerini geçirecek’ dedi. Başbakan, beyaz ekmek üretimi-nin durdulumasını da istedi.

Başbakan Erdoğan, dün Erdoğan, “Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası”nın açılışı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın çevre yatırımları açılışı ve temizlik-denetim araçları dağıtımı törenlerine katıldı. Haftalar öncesinden Çevre Bakanlığı’nın gazete, bilbord ilanları ve tv reklamları ile vatandaşa katılım çağrısı yaptığı Ankara Spor Salonu’ndaki tören, miting havasında geçti. Başbakan konuşmalarında tasarruf mesajları verdi:

İSRAF: Zenginleştikçe israfı artan bir yaşam tarzı bizim yaşam tarzımız olamaz. Biz tasarruf ettikçe zenginleşen, zenginleştikçe tasarrufu artan bir ülke, böyle bir millet olmak zorundayız.

DÜNYA AÇ: Şu anda dünyada yılda 870 milyon insan, yani dünya nüfusunun yüzde 12,5’i yetersiz besleniyor. Yılda 10 milyon insan açlık ve yetersiz beslenmeden hayatını kaybediyor. Bu çok acı bir tablo. Ama bu tabloyu çok daha acı hale getiren bir başka gerçek var. Dünyada yılda 1,3 milyar ton gıda israf ediliyor.

VAHİM RAKAMLAR: Avrupa ve Kuzey Amerika’da kişi başı yıllık gıda israfı 115 kilograma kadar çıkıyor. ABD’de yıllık üretilen gıdanın yüzde 40’ı israf ediliyor. Kanada’da yapılan araştırmalara göre yılda 27 milyar dolarlık gıda israf ediliyor. 27 milyar dolar en fakir 32 ülkenin toplam milli gelirine denk. AB içinde aynı şekilde yıllık 20 milyar dolara yakın gıda israf ediliyor. Bunlar gerçekten çok vahim rakamlar.

TASARRUFUN FAYDALARI: 10 senede tasarrufun çok büyük faydalarını gördük, tasarruf edilmesi gereken çok ciddi kalemler, başlıklar var. Son Bakanlar Kurulu toplantısında Türkiye’de kamu ve kuruluşlarının gayrimenkullerin israfı konusu üzerinde durduk. Kamu kurum ve kuruluşları sosyal tesis adı altında gayrimenkul israfı yapıyor. Buralarda çok ciddi israf var.

ÇÜRÜYOR: Senede 1 ay, 2 ay gidecekler, oralarda kamp yapacaklar, ondan sonra ne olacak? Ondan sonra 10 ay buraları çıplak, çürümeye yüz tutacak. Neymiş, ’Kamu mensuplarının oralarda yazın tatillerinin geçirmesine fırsat vermek’... Devlet illa böyle bir şey yapacaksa belli otellerle anlaşırsın, yazın giderler oralarda tatillerini yaparlar. İşin sevki idaresi budur, anlayış budur...

BEYAZ EKMEK: Beyaz ekmeğin artık sofralardan kaldırılması gerekiyor. Geçen günlerde ilgili bakana ”Artık ekmek işinde farklı bir döneme girmeliyiz. Beyaz ekmek denilen ekmeği sofralarımızdan kaldıralım, artık has, samimi buğday unundan ekmek üretelim, bunun yanında kepek oranı yüksek ekmeği sofralarımıza getirelim” dedim.



MİTİNG GİBİ AÇILIŞ

Ankara Spor Salonu’ndaki tören miting havasında geçti, Başbakan Erdoğan’ın konuşması sık sık sloganlarla kesildi. Erdoğan, konuşmasının ardından değişik partilerden 13 belediye başkanına tüm belediyeleri temsilen çevre temizlik ve denetim araçlarının anahtarını teslim etti. Erdoğan, Bosna Hersek Visoko Belediye Başkanı Amra Babic’e de çöp toplama aracının anahtarını verdi. Visoko Belediyesi’ne teslim edilecek araca Babiç ile binen Başbakan Erdoğan, aracı bir süre kullanarak, inceledi.



1.5 milyarlık tesis!

Başbakan Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Ankara’daki açılışında, “Güçlü şehirleri güçlü insanlar kurar. 20 yılda 6.5 milyon yapı dönüştürülecek” dedi

Başbakan Tayyip Erdoğan, ”Evinin atık suyunu, fabrikasının atık suyunu da o akarsuya verenler var. Bunlara medeni diyebilir miyiz, diyemeyiz. Onlar vahşiler sınıfına giriyor, kusura bakmasınlar” dedi.

Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Ankara Spor Salonu’nda düzenlenen çevre yatırımları açılışı ve temizlik-denetim araçları dağıtımı törenine katıldı. Başbakan Erdoğan, sık sık sloganlarla kesilen ve miting havasında geçen konuşmasında, özetle şunları söyledi:

211 altyapı tesisi açıldı

Toplu açılış töreniyle 365 tesis ve yatırım resmi olarak hizmete alındı, 389 temizlik ve hizmet aracı teslim edildi, ülkeye toplamda 1,5 milyar liralık hizmet ve eseri kazandırdık. Türkiye genelinde 311 belediye ve 21 il özel idaresine 60 milyon lira değerinde 332 çöp toplama aracı, 55 çevre denetim aracı ve 2 vidanjör verildi. 212 atık su arıtma tesisinin enerji sarfiyatı giderlerinin yüzde 50’sine katkıda bulunuldu, 100 belediye ve bir organize sanayi bölgesine ait atık su atma tesisleri ve kanalizasyon şebekelerinin inşasına 55 milyon liralık hibe katkı sağlandı. Ayrıca, 2 bin 200 belediyenin altyapı çalışmalarına bu törenle 324 milyon liralık hibe veriyoruz. Marmara Bölgesi’ne kurulan 39 farklı hava kalitesi ölçüm istasyonu, 5 katı atık düzenli depolama tesisi, geri dönüşüm tesisleri, tıbbi atık tesislerini de hizmete aldık. İller Bankası tarafından yaptırılan 629 milyon liralık 211 farklı altyapı tesisini de bugün resmi olarak açıyoruz.

‘Kent kavramı yok!’

Batı medeniyetlerinde kent sadece zenginlerin, asilzadelerin, soyluların yaşayabildiği, yoksulların, taşralıların, köylülerin dışarıda tutulduğu ya da sadece hizmetkar olarak bulunabildiği bir yerdi. Kentte yaşayanlar medeni, kent dışında yaşayanlar vahşi kabul ediliyordu. Bizim medeniyetimizde ise bunun tam tersi bir anlayış söz konusuydu. Bir kere bizde kent diye bir kavram yoktur, bizde şehir vardır. Şehir, medeniyetin doğduğu yer olduğu kadar aynı zamanda medeniyeti şekillendiren yerdir. Bizim şehirlerimiz tarihte hiçbir zaman dışlayıcı olmadı...

‘Vahşi her yerde vahşi’

Biz şuna inanıyoruz, vahşi her yerde vahşidir, medeni her yerde medenidir. İnsan eğer yaşadığı şehre bir şey katmıyorsa, tam tersine yaşadığı şehri hızla tüketiyorsa, şehirde de yaşasa o vahşidir. Ama insan yaşadığı yere bir şey katıyor, aldığı kadar da veriyorsa işte o da köyde dahi yaşasa medenidir... Biz tabiattan aldığı kadar tabiata vermeyi bilen bir medeniyetin mensuplarıyız... Ama bakıyorsunuz evinin atık suyunu, fabrikasının atık suyunu da o akarsuya verenler var. Bunlara medeni diyebilir miyiz, diyemeyiz. Onlar vahşiler sınıfına giriyor, kusura bakmasınlar. Kimsenin bir başkasına zulmetmeye hakkı yoktur. Doğaya da zulmetmeye hakkı yoktur... Tabiatı umursamaz şekilde tamahla, hızla, vahşice sömürmek, istismar etmek, kurutmak, bizim medeniyetimizde, tarihimizde yeri olmayan bir tavırdır. Aynı durum şehirler için de geçerlidir. Çok katlı binalar dikmek, bir toprağı şehir yapmaz. Yollar, köprüler inşa etmek bir toprağı şehir yapmaz. Şehiri şehir yapan içindeki insandır.

Güçlü şehirleri sağlam taşlar inşa etmez, güçlü şehirleri güçlü insanlar inşa eder. Biz ise böyle şehirlerin hayalini kuruyoruz. Selçuklu’da, Osmanlı’da inşa ettiğimiz böyle şehirlerin hayaliyle yaşıyoruz, bizim ecdadımızın inşa ettiği, ecdadımızın yaşadığı, ecdadımızın ilham aldığı o güçlü şehirleri biz bugün aynı şekilde inşa etmek, imar etmek için mücadele veriyoruz.

6.5 milyon yapı dönüşecek

Afet riskli alanların dönüşümü çerçevesinde 5 Ekim 2012’de 35 ilde 75 farklı noktada 3 bin 169 binanın dönüşümü çalışmalarının başlatıldığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu: “Türkiye genelinde riskli binalar yıkılıyor. 20 yılda 6,5 milyon yapıyı dönüştürmeyi hedefliyoruz. Şehirlerin altyapısını başta sona ele aldık, içme ve atık su sorunları kökten çözüldü ve bugün Türkiye’nin nüfusunun yüzde 72’sine atık su arıtma hizmeti veriliyor. 2003 yılında sadece 15 olan katı atık düzenli depolama sayısı bugün 68’e ulaştı. 2023 yılında belediye sınırlarında yaşayan tüm vatandaşlarımız katı atık hizmeti alabilecek.”

Mimar Sinan’lara ihtiyacımız var

ERDOĞAN “Mimar Sinan ile her zaman iftihar ettik ve edeceğiz” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: Gençler, bizim bugün de yarın da çok sayıda yeni Mimar Sinanlara ihtiyacımız var. Bize, bizim tarihimize bir tane Mimar Sinan yetmez. Bizim Selimiye gibi, Süleymaniye gibi nice muhteşem eserlerimiz bulunuyor, bunlara bakarak, bunların arasında oynayarak büyümüş, bunlar kadar güzel eserler ortaya koyabilecek ustalara ihtiyacımız var. Eğer biz, bu mimarları, bu ustaları yetiştirebilirsek çocuklarımıza, gençlerimize bu vizyonu verebilirsek, gelecek çok daha farklı olacaktır.

Haberin Devamı