‘Sıradan bir kişisel gelişim kitabı yazmadım’

Tanıtım metninde okuyuculara sorduğunuzu size sorsak; “Seçimlerimiz bize mi, yoksa başkalarına ya da geçmişimize mi aitler”?

Görünen o ki, seçimlerimizin çoğunu bilinçli şekilde yapamıyoruz. Bağımsız bireyler olduğumuzu sanıyorken aslında duygularımızın bizi yönlendirmesiyle kararlar alıyoruz. Aslında duygusal olmayan bir karar almak çok ama çok zor. Duygular, derinde yatan hikayelerimizle bağlantılı. Bu hikayeler ise geçmiş travmalarımızın, aile ya da toplumla ilişkilerimizin sonucunda doğmuş olan davranış ve düşünce kalıplarımızla bağlantılı. Kısacası; farkında olmadan bize ait olmayan kararlar alabiliyoruz.

“Vahşi Kadın’ın Yolculuğu”nu yazma maceranızdan bahseder misiniz?

Kitap yazma konusunda beni en çok motive eden şey paylaşmak. Gün geldi, tek bir cümle, bir hikaye ya da farklı bir bakış açısı hayatımı değiştirdi ve yıllar içerisinde kendime şunu hatırlatmaya başladım: “Aldıkça ver.” Yolculuğum süresince çok sayıda eğitmen, yazar ya da ilim insanı bana ilham kaynağı oldular. İlham, benim hayatımın merkezindeki ateş haline geldi ve bu ateşin canlılığını korumaya niyet ettim. İlham bulduğumda ve bu ilham ile yarattığımda, deneyimlediğimde kendimce bir sorumluluk hissederim ve bu tatlı sorumluluk da beni yazmaya ve paylaşmaya yöneltir.

Yolculuğunuzu kolaylaştırabilirsiniz

İlk kitabınızda kendi hikayenizi anlatıyorsunuz, bu cesaret midir?

Evet. Yazarken ve onca aracı itinayla toplarken aynı zamanda da kendi yolculuklarında yürüyen bireylere “Hey! Eğer sende de yer bulursa, bu araçlar senin de yolculuğunu kolaylaştırabilir. Bakmak ister misin?” dedim aslında. Kitapta tüm varlığımla şeffaflaşmaya, hikayelerimi paylaşmaya ve belki de haddimi aşarak katkı sunmaya çalışıyorum.

Okurlar bu kitabı neden okumalı, diğer muadillerinden farkı nedir?

Bu kitap kendi bireysel gelişim sürecinde farklı ve köklü yöntemlere ilgi duyan, kendi derinliklerini ve bu derinliklerin yarattığı olasılıkları anlamaya merak duyan, kısacası “kendini tanımaya” heves duyan herkes için yazıldı. “Vahşi Kadın’ın Yolculuğu” sıradan bir kişisel gelişim kitabı değil. Bu kitap sadece kadınlara da yazılmadı, ismi yanıltmasın. Kitabın çıkış noktası ve varmak istediği yer, kadının ve erkeğin hem hayat hem de ilişkiler içerisindeki davranış biçimlerini ve bireyin hayatına hakim olan dinamikleri anlamaktır.

Bireyleşme sürecine ihtiyacımız var

Bir de kurucusu olduğunuz Vahşi Kadın Akademisi var. Bundan bahseder misiniz?

Akademi’nin amacı, kişinin bireyleşme sürecine katkıda bulunmak. Bu sürecin kolaylıkla ilerleyebilmesinin ise kişinin kendisiyle ve yaşamla bağlantıya geçmesiyle mümkün olabileceğini söylüyorum. Kişi, kendisiyle bağlantıda olduğunda derin ihtiyaçları ve duygularıyla iletişim halinde olabilir ve çevresiyle bağlantısını da güçlendirebilir ve daha sağlıklı kılar; korku/utanç/suçlulukla hareket etmek yerine bilinçli seçim yapabilir; derin ve samimi ilişkileri önceliği haline getirebilir; kendisini ve dünyayı gözetebilir. Robert Bly, “Iron John” kitabında şöyle der: “Yeni Çağ insanlarının çoğu ahenge bağımlıdır. Oysa ki bir çocuk, ahenge olan bağımlılığına son vermezse yetişkinliğe adım atamaz.”