Gazete Vatan Logo
Magazin ‘Serkan komşumdu kocam oldu’

‘Serkan komşumdu kocam oldu’

‘Serkan  komşumdu  kocam oldu’

İş adamı Serkan Kodaloğlu ile yaptığı ani evlilikle herkesi şaşırtan Petek Dinçöz, nikah masasına nasıl oturduğunu, ilişkisi hakkında merak edilenleri ve kendisindeki değişimleri Hafta Sonu’na anlattı.

Kalbim Kırık Tadilat Dolayısıyla Kapalı diye bir şarkı ile müziğe geri döndün.
Doğru, Şehrazat’tan ‘Tadilat’ şarkısını aldım. Bana özel yazılmış falan değil o şarkı, onu söyleyeyim. Menajerim Haluk Şentürk ile ona gittik. Dedim ki: “Şehro’cuğum güzel bir çıkış yapmak istiyorum. Pop sound’lu bir single. Bana uyan bir besten var mı elinde?”... O da bize bu şarkıyı dinletti. Tamam Maksim’de çıkan en son assolist bendim ama artık o gazino devri kapandı. Assolist, assolist nereye kadar? Ben Türk sanat müziği de okuyorum ama artık şu ağır Petek gitsin, ben de sahnede yaşımı yaşayayım dedim.
Gayet pop ve modern isimlerle çalışmışsın yani...
Enerjik ve dinamik bir single yaptım. Hayatımda da köklü değişiklikler yaptım. Çok kilo verdim, her gün spor yapıyorum. Artık etrafımdaki herkes spor yapsın istiyorum. Her gün basın danışmanımı bile arayıp, kontrol ediyorum “Bugün spor yaptın mı?” diye. Fanlarıma “Hadi çocuklar spora” diyorum. Zamanı geri almaya çalışıyorum çünkü zamanın değerini yeni anladım. Şu anda 18 yaşında bir kız gibi hissediyorum.
Öyle görünüyorsun zaten..
Asla yaş muhabbeti yapmıyorum. Kaç yaşında hissediyorsan o yaştasındır. Ben de yeni evlenmiş, hayatımın baharını, yok pardon hayatımın yazını yaşayan bir kadınım. Zoru seviyorum. 600’e yakın sabah programı sundum, sonra ‘Çarkıfelek’i sundum. “Hadi canım Petek yapamaz!” denilen şeyleri yapıp, insanları şaşırtmayı seviyorum.
‘Tadilat’ şarkına geri dönelim, neden Şehrazat’ı seçtin?
Çünkü işinin piri. Çok iyi şarkılar yapıyor. Bundan sonra artık hep Şehrazat ile çalışacağım.
Sana da karıştı mı çok?
Tabii ki, hem de nasıl! Böyle okuyacaksın Petek, duyguyu böyle vereceksin Petek... Söz dinleyen bir kız olduğum için ne derse yaptım. Daha önce Sezen Aksu ile de çalışmıştım. Onun için de hep ‘okul’ derlerdi, ben de “Nasıl acaba?” diye merak ederdim, öğrendim.
Hangisi daha zor?
Ayrım yapamıyorum. İkisi de dünyalı değil bence. Çok farklılar. Onlarla her şeyden konuşabiliyorsun; uzaydan, siyasetten, aşktan, günlük hayattan... Çok dolu, bambaşka iki kadın. Ben çok şanslı bir kızım. Sezen Aksu’dan şarkı aldığım zaman onun kendi albümü de yapılıyordu. Stüdyoda bir köşede oturup, onu saatlerce izledim. Çok harika bir deneyim oldu benim için. Okul evet, onu stüdyoda izlemek en büyük okul. İyi isimlerle çalışmayı seviyorum. Mesela fotoğrafçım Lara Sayılgan. Onun objektifi karşısında, gerçek ben oluyorum. Bu fotoğraflarda içimdeki canavar ortaya çıktı. Ona gerçek bakıyorum. Basın danışmanım Reyhan Özdemir hem de dert ortağımdır. Atlattığım sıkıntılı dönemlerde bu isimler beni hiç yalnız bırakmadı. Tamam, biz ekipçe çalışıyoruz, bu orkestram için de geçerlidir. Ben arkamı dönüyorsam eğer, bir daha arkama bakmamam lazım. Sonsuz güveniyorum onlara. Gidip konserlerde iki saatimi doldurayım, ineyim sistemim yok. Hayatımda ne acı varsa, onu bırakıp sahnede insanları eğlendiriyorum. Ayakta alkışlıyorlar. Menajerime “Petek neymiş öyle! Ne güzel eğlendik” diye telefonlar geliyorsa, ne mutlu bana.
Kendinden başka kimi güzel buluyorsun?
Sibel Can. Çok cilveli, çok güzel bir kadın. Türkiye’de bir Sibel Can, bir de ben. Başka yok. Dünyadaki rakibim de Candice Swanepoel.Victoria’s Secret modeli olan şu kız.
Hülya Avşar’ın tacını aldın mı elinden?
Onu hala çok beğeniyorum, çok takdir ediyorum. Ama şu anda müzik sektöründe en güzel ben ve Sibel Can.
‘Nerdesin aşkım? Köprüdeyim aşkım’
Serkan Kodaloğlu ile nasıl tanıştınız?
Komşum!
Ciddi misin?
Eski evim küçük geldiği için bu yeni evime yedi ay önce taşındım. İşte, her şey kader, kısmet... Bu binada ben 29’uncu katta oturuyordum, o altıncı katta oturuyordu. Asansörde karşılaşıp, birbirimize, iyi günler diyorduk. Sonra spor salonunda selamlaşmaya başladık...
Sen onu magazin sayfalarından tanıyor muydun?
Hayır, hiç tanımıyordum. O benim için bizim binada oturan bir komşumdu. Fakat spor salonunda bir bakışmalar, bir elektrik. Bir şeyler olmaya başladı. Bir gün evimizin altındaki kafede bir kahve içtik, sohbet ettik. İçimden dedim ki: “Aa, bu tam evlenilecek bir adam!” Meğer o da benim için aynısını düşünmüş. Zaten yıllardır beni çok beğeniyormuş, hayranmış bana. Karşıma geçip, “Hadi ben hazırım evlenmeye” dedi. Ben de “Tamam” dedim: “Aile arasında bir nikah yapalım.” Kurban Bayramı’ndan sonra arkadaşlarımızın geleceği büyük bir davet vereceğiz. Şu ara öyle yoğunum ki balayına bile çıkamadık. Benim ona aşık olmamdaki en büyük sebep bu zaten; işime saygı duyuyor, beni çok destekliyor. O da bir işkolik. İki çalışkan şu anda bir hayat paylaşıyoruz.
Biz düğünü merak ediyoruz. Kimsenin haberi olmadı, bir sabah uyandık, evlenmişsin.
Flört ettikten iki ay sonra evliliğe karar verdik. Şahitlerimiz benim Reyhan ve Haluk, onun da iki yakın arkadaşı oldu. Fatih Belediye Başkanı’nı aradım; “Başkanım ben evleniyorum” dedim o da şok oldu. Bizi kırmadı, geldi, nikahımızı o kıydı. Ayaklarım yerden kesilmişti, o gün farklı bir boyuttaydım. Rüyadaydım resmen! Hatta, esas bombayı patlatıyorum. Düğünü herkesten saklıyoruz ya... Asistanlarım Serkan ve Murat’la onların arkadaşı olan bir modacıya gittik; “Klip çekimi için gelinlik alacağız” dedik herkese. “Nasıl bir model olsun?” diye soruyorlar. Gelinlik seçmek öyle zor ki... Ter içindeyim, heyecandan ölüyorum. Hiç hazırlanmamışım, düşünmemişim. Kabarık mı olsun, tüllü mü olsun... Hep gelin geç kalır ya düğüne. Bizimkinde Serkan geç kaldı. Trafiğe takılmış. “Serkan neredesin?” diye arıyorum. “Köprüdeyim aşkım, atlayıp yüzerek geleceğim” diyordu bana.
‘Evlilik sözleşmesi imzalamadım
Hamile falan değilsin değil mi?
İnşallah olurum. Nikahtan sonra hemen doktoruma gittik; “Biz anne-baba olmak istiyoruz” dedik. Benim bir tiroid sorunum vardı, ama artık kontrol altında. İkimiz de gayet sağlıklıyız, müjdeyi veririz inşallah yakında. İnşallah Rabbim ikiz verir!
Çocuk olursa işi bırakacak mısın?
Müziğe asla ara vermem. Televizyonda bir şov programı yapmak istiyorum. Çalışmazsam ölürüm!
Evlilik sözleşmesi imzaladın mı?
Böyle bir şey sahiden yok. Sözleşme imzalamadım! Ama benim bu sözleşmelere saygım var, istense yapardım. Her iki tarafı da koruyan, özellikle kadın ünlü ise kadını da koruyan bir şey. Günümüzde gayet mantıklı buluyorum.

Haberin Devamı