'Şanımı aktivizme kullanacağım'

Zeynep Casalini’yi evlenip Bodrum’a yerleştiği günden beri görmemiştim. O gün Cihangir Leyla Cafe’de buluştuğumuzda, “Düz yolda 35 kilometre yapıyorum” dediği bisiklet sporuna sevdasını da gösteren, üstünde bisiklet resimleri olan bir tişört giymişti. Neşesi, akıp giden sohbeti çok güzeldi ama en çok da özlediği küçük kızının bana gösterdiği videolarını tabletinden öpüp kokladığı andan etkilendim. İyi bir yorumcu olduğu kadar, değişik bir hayat felsefesi de olan Zeynep, yakında sıkı bir aktivist olarak dünya görüşlerini sizlerle paylaşmaya başlayacak. Fakat startı ilk kez burada, siz Hafta Sonu okurları ile verdi...

Sevgili Zeynep, seni çok iyi gördüm. İyi ki bu röportaj vesilesi ile yeniden buluştuk.

İyi oldu gerçekten buluşmamız canım. Hem yeni albüm hem de bu yıl yapacağım aktivist eylemler için konuşmak istediğim çok şey var. Özellikle eylemlerim... Ah tüm şanımı, şöhretimi onun için kullanacağım.

Biz önce müzikten başlayalım. Başında bela bir şarkı var, adı ‘Duvar’. Öyle güzel bir şarkı ki, senden hep onu geçmeni bekliyoruz.

Öyle deme, üzülüyorum. O konuda haklısın ama bela değil; tatlı bela diyelim. Gerçi ‘Dokunma Bana’ şarkım da bayağı sevildi ama ‘Duvar’ başkaydı tabii.

Yeni şarkından biraz bahset, beyaz elbiseli klibin... Elbiseni çok beğendim.

Her şey 6 Eylül gecesi bu şarkıyı beraber yaptığım Frizbi grubu ile tanışmamla başladı. Frizbi grubu ile Marmaris’te bir barda tanıştım. O kadar iyi çalıyorlardı ki, onlara musallat oldum. Beraber çalışmak istedim ve 12 gün sonra ilk sahnemizi yaptık. Ardından birçok konser verdik. Sonra elektriğimiz o kadar tuttu ki, önce söz ve müziği İlker Özdemir’a ait bu şarkı, ardından albüme koyacağım diğer bir beste doğdu.

‘Yas Uykusu’nda gözyaşlarım var

Şarkının adı çok manidar; ‘Yas Uykusu’. Bir taş mı var bu isimde?

Şarkım oldukça hüzünlü. İçinde taş değil ama gözyaşlarım var.

Biz İstanbulluların en büyük hayallerinden birini yaptın, Bodrum’a yerleştin. Evli, mutlu ve çocuklu oldun. Bu neyin gözyaşı yahu?

Tabii ki her zaman şükrediyorum; harika hayatım var. Fakat insan evli olduğu zaman da kocası veya karısı ile karışık ve zor duygular yaşayabiliyor. ‘Yas Uykusu’ da böyle ortaya çıktı işte. Çevreci projelere başlamam da bu şarkıdan sonra geldi.

‘Kızıma yumurta yedirmem’

Balık da mı yemiyorsunuz? Kocanın balık lokantası vardı ama?

Bodrum’da bir lokantası var. Biz evde balık da yemiyoruz. Canlı hiçbir şey yemiyoruz çünkü. Ben beş yıldır, eşim Tahsin 15 yıldır vegan...

Kızın da böyle besleniyor. Senden hiç hamburger, çikolata istemiyor mu?

Tadını bilmiyor ki! Ona çikolatayı keçi boynuzundan ben yapıyorum. Eğer ileride bunları yemek isterse yiyebilir. Fakat şu anda benim tercih etmediğim bir şeyi ona da yedirmem.

Yumurta da mı yemiyorsunuz?

Yemiyoruz, üstelik bizimkiler gerçek köy yumurtası... Tavuk yumurtlayıp, bırakıp gidiyor. Biz yemezsek, kertenkele yiyecek. Ama canımız istemiyor artık, onu da yemiyoruz.