Gazete Vatan Logo

‘Sabah erken kalkan darbe yapamayacak’

Başbakan Erdoğan, Tekirdağ’da AK Parti İl Kongresi ile toplu açılış töreninde çarpıcı açıklamalarda bulundu

Başbakan Erdoğan, ne 12 Eylül’ün ne 28 Şubat’ın ne de diğer müdahalelerin, intikam duygusuyla değil, milli irade adına, millet adına sorgulandığını belirterek, “Türkiye’de bir daha bunların yaşanmasını istemiyoruz. Türkiye’nin istikbali bir daha karartılmasın diye bu yargılamalar yapılıyor’’ dedi

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, dün AK Parti Tekirdağ İl Kongresi’ne katıldı. Erdoğan’ı taşıyan helikopter, Tekirdağ 8. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı’na ait heliporta indi, partisine ait otobüsle AK Parti 4. Olağan İl Kongresi’ne katılmak üzere Tekirdağ Atatürk Spor Salonu’na geçti. Salonda yaklaşık 3 bin partiliye konuşan Başbakan Erdoğan, partiyi kurarken üç kırmızı çizgi koyduklarını, bunların etnik milliyetçilik, bölgesel milliyetçilik ve dini milliyetçilik olduğunu hatırlatarak, Batı Trakya’da yaşayan soydaşlara aynı duygularla yaklaşılmamasına rağmen Türkiye’de yabancıların mallarının iade edildiğini söyledi. Konuşmasında darbe soruşturmalarını da değerlendiren Erdoğan, özetle şöyle dedi:

AĞIR BEDELLER ÖDETEMEZ:

Kimse bu ülkeye yeniden ağır faturalar yükleyemez, ağır bedeller ödetemez. Milli iradeyi ayaklar altına alan, milletin kararına saygısızlık yapanlar hesabını verir ve verecektir, aradan 15 yıl 30 yıl geçse de milli iradeyi çiğneyenler mahkeme önüne çıkar ve hukuk önünde yaptıklarının hesabını verir. Hiç kimsenin bu ülkenin geleceğinin karartmaya hakkı ve hukuku yoktur. Kimse hukuk önünde imtiyazlı değil, dokunulmaz değildir.

ESKİ TÜRKİYE DEĞİL:

Türkiye’nin eski Türkiye olmadığın herkes görmeli ve bunu anlamalı. Türkiye sabah erken kalkanların darbe yapacağı bir ülke asla ve asla olmayacaktır. 9.5 yıl boyunca millet iradesini güçlendirmek için cesaretle karalılıkla reformlar yaptık. Biz gençlere, çocuklara, güçlü, geniş standartlarla demokrasi emanet etmek istiyoruz. Türkiye’yi safralarından, prangalarından kurtarıyoruz. 28 Şubat ilgili soruşturma, asla ve asla bir intikam duygusu ile yürütülmeden, demokratik bir ülkede hukukun üstünlüğünün esas olduğu sistemde olduğu şekilde başladı ve o şekilde devam etti. 12 Eylül davasında sıraya girenler 28 Şubat konusunda ’intikam’ kelimesini telaffuz etmesi münasebetsizlik, talihsizlik, ikiyüzlülüktür. 12 Eylül’de zarar gördüğü için hesaplaşacaksın, 27 Mayıs, 28 Şubat’ta hukuk önünde hesaplaşmasına bakmayacaksın. Bu iki yüzlü siyasettir.

ÇARKÇILIK BAŞI:

CHP, 28 Şubat davasına müdahil olacağını açıklasın. Bu soruşturmanın hayırlı olması temennisinde bulunsun. Bunu yapmaz, yapamaz. Partimizde ilgili kapatma davası açıldığında CHP Lideri ’Ankara’da yargıçlar var’ dedi. Bir lehte açıklamalarını duymadım. Bunların demokrasi anlayışı bu. Buradan söylüyorum. Hiçbir siyasi partinin kapatılmasına asla ve asla taraftar değiliz. Hangi siyasi parti olursa olsun. Gerçek kişi ile tüzel kişiyi ayıracaktın. Ceza vereceksen suçu işleyene ver, tüzel kişiliğe değil. Bu işte Tayyip Erdoğan varsa bana ver, 21.5 milyon insanın partisini kapatıyorsun. Bunlar çanak tutup ardından müdahaleden çıkar sağlamaya çalıştılar. Müdahale ile iktidara gelip Anıtkabir’den geçerken orduyu göreve çağırdılar. Böyle siyaset olmaz. Genel Başkanlık başka, çarkçı başılık başkadır.

KİMSE UNUTMADI: Menderes’i Polatkan’ı kimse unutmadı. Onları idam edenleri unuttu. Çünkü onlar silik. 12 Mart 1971’de aynı şekilde milletin yetki verdiği hükümete, 12 Eylül 1980’de demokrasi askıya alındı, millet iradesi tankların altında çiğnendi. En son 28 Şubat 1997’de tehdit baskı provokasyanla milli irade ile teşekkül etmiş hükümet görevden alındı. Bu kesimler, darbeler Türkiye ağır faturalar ödetti. Türkiye ekonomisi zarar gördü onlarca yıl geriye gitti. Nice gençler hapiste çürüdü. Umudunu geleceğini zindanda çürüttü. Provokasyonla sokak çatışmasında nice insan hayatını kaybetti. Takip edildi fişlendi. Benim başbakanlığım döneminde, bir yere genel müdür atıyorum atağım genel müdürün evine gidiliyor. Yaşamı nasıl buna bakılıyor. Öğrenciler okuldan atıldı. Başörtüsü nedeniyle üniversite kapılarından geri çevrildi.

SİLAH ZORUYLA:

Bazıları bu ülkede millet iradesini tanımadı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ’Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir’ diyen Gazi Mustafa Kemal’i tanımadı. Parlamentoda başkanın arkasında bu yazıyor. Altında Atatürk’ün imzası var. Ne dediler? ’Egemenlik bizim’ dediler ve rantlarını yürüttüler. Bazıları seçimle gelmiş hükümetleri iradesini tanımadılar. Milleti her zaman küçümsediler. Seçimlerle işbaşına getirdiğini silah soruyla baskı komplo ile provokasyonla görevden uzaklaştırdı. Bu zihniyette CHP son seçimden öce çağrısı neydi; ’Ordu göreve’ dedi. Bunu diyenler içinde demokrasi kahramanı geçinenler var. Sizin demokrasi ile ne alakanız var? Bir çok şeyle eleştirenler o anıtkabire yürüyüp, ’Ordu göreve’ diyenler. Hiçbir zaman intikam hesaplaşması peşinde olmadık. Dedik ki ’Hak tecelli’ etti. Yargı görevini yapıyor.

Allah’tan kork...

Başbakan Erdoğan, Tekirdağ’da partisinin il kongresinde konuştuktan sonra Vilayet binasına geçti ve Vali Zübeyir Kemelek’ten kentle ilgili birifing aldı. Başbakan Erdoğan, ardından Vilayet binası önünde, 32 milyon liraya mal olan toplam 31 tesisin toplu açılış törenine katıldı. Erdoğan konuşması sırasında, kendisine, “Hastayım benimle ilgilemiyorlar” diye seslenen yaşlı bir kadına dönerek, “Yapma Allah’tan kork. Bizim dönemimizde ilk defa evde tedavi başladı. Dullara yardım ediyoruz” dedi.

Plakasız motosiklet alarmı

n Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Başbakan Erdoğan’ın ziyareti nedeniyle son iki günden beri kentte olağanüstü güvenlik önlemleri aldı. Güvenlik güçleri Erdoğan’ın geçeceği güzergah üzerindeki yollarda park eden araçları kaldırdı. Unutulan sahipsiz motosiklet, güvenlik güçlerini alarma geçirdi. Plakasız motosikletin sahibinin belirlenememesi üzerine özel bomba uzmanları tarafından kontrol edilen motosiklet çekici ile alandan götürüldü.

İşyerinde bulunan tüpler söküldü. Bölgede bomba uzmanı köpekler tarafından geniş çaplı bir arama yapıldı. Kongrenin yapılacağı salonun çatısına keskin nişancılar yerleştirildi.

CHP ‘Ordu göreve’ çağrısı yapmıştı

CHP RÜZGAR GÜLÜ:

Günde beş vakit çark, beş vakit kendi içinde çelişen CHP için talihsizliktir. Ergenekon’a karşı, 28 Şubat soruşturmasına ’İntikam’ diyor. Bir gün içinde rüzgar gülü gibi dönüyor. 12 Eylül yargılanmasına yol açacak değişikliğe Meclis’te ortak olarak blok halinde karşı durdular. Partilerin kapatılması için oylamada salonda yoktunuz ama şimdi müdahil olmak için sıraya girdiler.

KİMSE UNUTMADI:

Menderes’i Polatkan’ı kimse unutmadı. Onları idam edenleri unuttu. Çünkü onlar silik. 12 Mart 1971’de aynı şekilde milletin yetki verdiği hükümete, 12 Eylül 1980’de demokrasi askıya alındı, millet iradesi tankların altında çiğnendi. En son 28 Şubat 1997’de tehdit baskı provokasyanla milli irade ile teşekkül etmiş hükümet görevden alındı. Bu kesimler, darbeler Türkiye ağır faturalar ödetti. Nice gençler hapiste çürüdü. Provokasyonla sokak çatışmasında nice insan hayatını kaybetti. Takip edildi fişlendi. Benim başbakanlığım döneminde, bir yere genel müdür atıyorum atağım genel müdürün evine gidiliyor. Yaşamı nasıl buna bakılıyor. Öğrenciler okuldan atıldı. Başörtüsü nedeniyle üniversite kapılarından geri çevrildi.

SİLAH ZORUYLA:

Bazıları bu ülkede millet iradesini tanımadı. TBMM’de ’Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir’ diyen Gazi Mustafa Kemal’i tanımadı. ’Egemenlik bizim’ dediler ve rantlarını yürüttüler. Bazıları seçimle gelmiş hükümetleri iradesini tanımadılar. Milleti her zaman küçümsediler. Seçimlerle işbaşına getirdiğini silah soruyla baskı komplo ile provokasyonla görevden uzaklaştırdı. Bu zihniyette CHP son seçimden önce çağrısı neydi; ’Ordu göreve’ dedi. Bunu diyenler içinde demokrasi kahramanı geçinenler var. Sizin demokrasi ile ne alakanız var? Bir çok şeyle eleştirenler o anıtkabire yürüyüp, ’Ordu göreve’ diyenler. Hiçbir zaman intikam hesaplaşması peşinde olmadık. Dedik ki ’Hak tecelli’ etti. Yargı görevini yapıyor.

‘28 Şubat’ta görevden alındım’

BAŞBAKAN Yardımcısı Beşir Atalay, dün, AK Parti Balıkesir İl Teşkilatı’nın 4’üncü olağan genel kuruluna katıldı. Toplantıdan önce gazetecilerin sorularını yanıtlayan Atalay, 28 Şubat’la ilgili değerlendirmelerde bulundu. Atalay, şöyle konuştu: “Yürüyen bir yargı süreci. Çok önceden başlamıştı. Bizim şu anda bir değerlendirme yapmamız gerekmiyor. Bütün kaygımız hükümet olarak bu konularda her şey hukukun içinde olsun istiyoruz. Biz bir hukuk devletiyiz, her şey hukukun içinde ve adaletli şekilde yürüsün. Bütün isteğimiz bu. Oysa 28 Şubat’la ilgili söylenecek çok şey var. Geçen hafta Meclis’te, Türkiye’de cumhuriyet döneminde darbelerin ve benzer girişimlerin araştırılması için bir komisyon kuruldu. 28 Şubat da bunlardan birisi. Bütün dileğimiz, yargı süreçleri yürütülürken Türkiye’nin normalleşmesi. Yargı süreci çok önceden başlamıştı. Ben 28 Şubat’ı, yakın yaşayanlardan biriyim. O dönemde rektördüm. 28 Şubat süreci içinde görevden alındım. Pek çok soruşturmalar oldu. Bütün olağanüstülükler araştırılacak. Böyle de bir yargı yolu var. Ne o türlü gelişmeler olsun ne de bunların araştırılması, yargılanması gibi olaylar gündemimizden kalksın. Türkiye, demokrasinin yerleştiği derinleştiği bir ülke olsun. Bütün dileğim normal bir ülke olalım.” Atalay, bir gazetecinin, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in, 28 Şubat’la ilgili Demirel’in suçsuz olduğuna inanmadığını yönelik açıklama yapmasını hatırlatması üzerine, “28 Şubat sürecinde Sayın Süleyman Demirel’in sorumluluğunu paylaşmayan yoktur”dedi.

12 Eylül rafa kalkacak

Atalay, Kongre’de hükümet olarak Anayasa’nın yapılmasını bu dönemin en önemli işi olarak gördüklerini söyledi. Ve şöyle devam etti: ‘’Anayasa’yı değiştirmek değil, yeni Anayasa’nın yapılması... Türkiye, yeni bir sivil Anayasa yapılmasının ritmini yakaladı bugün. Biz bu konuda parti olarak elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Biliyorsunuz, Meclis’te bir uzlaşma komisyonu kuruldu. O komisyon, çalışmasını sürdürüyor. Biz, Anayasa konusunda muhalefete hiçbir mazeret vermeyeceğiz. Daima elimizden gelen olumlu katkıyı sağlayacağız. Siz de vatandaşlar olarak, medya da herkes, bütün partileri sıkıştırsın, ‘hani seçim meydanında Anayasa sözü vermiştiniz. Anayasa’yı unutmayın’ desin.12 Eylül’ün yaptığı darbe Anayasa’sını uyguluyoruz. Bu çelişki değil mi? Anayasa’yı değiştir, sivil, gerçek demokratik bir Anayasa yap, esas 12 Eylül’ün yargılanması odur. Diğerleri semboliktir. Esas o zaman 12 Eylül’ü rafa kaldırmış olacağız.”

Haberin Devamı