Gazete Vatan Logo

‘Partigöç ve abiler ‘Bu hafta kritik hafta’ dedi’

Genelkurmay Emniyet Subayı İstihbarat Yarbay Gökhan Eski, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın odasına dinleme cihazı koyduklarını itiraf etti. Eski, 13 Temmuz’da Tuğgeneral Mehmet Partigöç ve ‘abi’lerinin kendisine, “Bu hafta kritik bir hafta” dediklerini açıkladı

‘Partigöç ve abiler ‘Bu hafta kritik hafta’ dedi’

Habertürk, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın yaveri Yarbay Levent Türkkan ile Türkkan’ın ‘Cemaat abisi’ Muhammet Uslu’nun “Kod adı Salih’tir” dediği Genelkurmay Emniyet Subayı İstihbarat Yarbay Gökhan Eski’nin ifadesine ulaştı. Türkkan ve Uslu gibi Cemaat (FETÖ) mensubu olduğunu itiraf eden, tutuklanıp TSK’dan atılan Eski, ifadesinde özetle şunları söyledi...

CEMAAT MENSUBUYUM:

Benim birimimin görevi Genelkurmay Karargâhı içindeki güvenlik kameralarının kontrol ve yönetimidir. Ben Fethullah Gülen Cemaati (FETÖ) mensubuyum. Cemaat’le 1986’da ortaokul birinci sınıfta tanıştım. Ortaokulda bana, B. kod adını kullanan, tıp fakültesinde okuduğunu söyleyen bir abi görevlendirmişlerdi. Lisedeyken de irtibatımız devam etti. Benim her şeyimle ilgileniyordu. 1989’da İzmir Maltepe Askeri Lisesi’ni kazandım. Mezun oluncaya kadar B. abinin ziyaretleri devam etti. Askeri liseyi bitirince Kara Harp Okulu’na kaydoldum.

SONRA ABİM DEĞİŞTİ:

Kara Harp Okulu’nda 6 ay kadar daha görüştük. Son görüşmede, “Artık ben değil, A. gelecek” deyip beni ona devretti. Harp Okulu boyunca A. abiye bağlı kaldım. O abi beni, Adil Abi’ye (Türkkan’ın da abisi) devretti. Benim Cemaat’teki kod adım Salih’tir. Bu kod adını ortaokulda B. Abi vermişti.

HİMMETE BAŞLADIM:

Haberin Devamı

Harp Okulu’ndan mezun olup maaş almaya başlayınca himmet vermeye başladım. 2012’de Ankara’ya gelince F. Abi, beni Murat Abi’nin (Muhammet Uslu) evinde R. Abi’yle tanıştırdı. Murat Abi, aynı zamanda Türkkan’ın da abisidir. R. Abi, Çayyolu’nda oturuyordu. Türk Telekom’da çalışıyordu. Ankara’ya geldikten 6 ay sonra Yarbay Levent Türkkan’la R. Abi’nin evinde tanıştık. Cemaat’le bağlantılı olduğumuzu R. Abi’nin evinde öğrendik.

AKAR’I DİNLİYORDUK:

Türkkan, dinleme cihazlarıyla rutin olarak Genelkurmay Başkanı Akar’ı dinliyordu. Bazen cihazları dolunca bana verip benimle R. Abi’ye gönderiyordu. R. Abi, İstanbul’a tayin olunca beni ve Levent’i Murat Abi’ye devretti. Onun evine gelip gitmeye başladık.

‘BU HAFTA KRİTİK HAFTA’:

Haberin Devamı

13 Temmuz Çarşamba günü Tuğgeneral Mehmet Partigöç’ün odasına çıktım. Bana, “Bu hafta kritik bir hafta, güvenlik konusunda daha hassas ol” dedi. Aynı gün Murat Abi’nin evine gittim. Orada Selahattin Abi vardı, sonra Adil Abi geldi. Partigöç Paşa’nın söylediğini aktardım. Onlar da “Doğru bu hafta kritik bir hafta, amiral ve denizcilerin karargâhta tutuklanması söz konusu olabilir, onun için Partigöç Paşa’nın emirlerini yerine getir” dedi.

AKLIMDAN GEÇMEDİ:

Darbe girişimi aklımın ucundan bile geçmedi. Cemaat’in felsefesi sineğin kanadının bile kırılmamasıydı. Fakat yüzlerce insan öldü. Halkın üzerine savaş uçaklarıyla bomba atıldı. Bunlardan bir Cemaatçi olarak çok etkilendim, utanıyorum.

‘ÇEKİÇ BAŞLADI’ DEDİ:

15 Temmuz günü Partigöç Paşa, “Emniyet kulübelerini artırın, ben takviye yaptıracağım” dedi. Ayrıca, “Silahları aç. Ani müdahale mangası ve hazır kıta yerini alsın” dedi. Saat 20.00’ye geliyordu. Silahları rütbelilere dağıttık. Görüntü izleme merkezine gittim. Muhafız Tabur Komutanı Tolga Kılıçarslan, “Çekiç başladı” dedi. ‘Çekiç’ bir kod olarak, dışarıdan saldırı olduğunu ifade eder.

DOĞAN ALBAY İÇERİ ALDI:

Haberin Devamı

O sırada otobüsle gelen tam teçhizatlı Özel Kuvvetleri, Doğan Albay içeri alıyordu. Silah sesleri baş- ladı. Bir kısım subayların Özel Kuvvetler tarafından rehin alındığını gördüm. Partigöç Paşa aradı. “Helikopterle takviye ekip gelecek. Giriş çıkışların hepsi kapatılmıştır, bunlar Genelkurmay Başkanı’nın emridir” dedi.

KAMERALARI SÖKMEK İSTEDİM:

Saat 05.00-06.00 arasında karargâhta güvenlik kamerası kayıtlarını sökmek istedim. Amacım kayıtları emniyet altına almaktı. Kameradan izleyen Partigöç Paşa beni yanına çağırdı. Benle birilerini aşağıya gönderdi, cihazların sökülmesi talimatını verdi. Benle gelenler cihazları söktüler. Muhtemelen imha ettiler.