Gazete Vatan Logo
Magazin 'Oyuncu bukalemun gibi her role girebilmeli'

'Oyuncu bukalemun gibi her role girebilmeli'

'Oyuncu bukalemun gibi her role girebilmeli'

‘Beni Affet’ dizisinin başrol oyuncusu Gaye Turgut ile Validebağ Adile Sultan Kasrı’nda çok özel bir söyleşi gerçekleştirdik. Güzel oyuncu; Yeşilçam dönemini sevdiğini belirterek; “Yeşilçam aşığıyım. Keşke Türkan Şoray’ın yaptıklarının birazını yapabilsek” dedi.

Röportaj: Olcay Ünal Sert

olcayunalsert@gmail.com

Oyunculuğa nasıl başladınız?

Küçük yaşlarda ailem beni tiyatroya götürürdü, eve döndüğümüzde onlara oyunun en can alıcı bölümlerini yeniden canlandırırdım. (gülüyor) Oyunculuk hiç aklımda yokken yaratıcı drama ve bale eğitimi aldım. Hocalarımın teşviğiyle, Belediye Tiyatrosu’nda oyunculuğa başladım. Ardından Beykent Üniversitesi Oyunculuk Bölümü’nü burslu olarak birincilikle bitirdim. İstanbul’da Sinema TV bölümünü bitirdikten sonra yollarımız Tümay Özokur ile kesişince bir anda kendimi profesyonel dizi sektöründe buldum.

- Çocukken “oyuncu olacağım” der miydiniz?

Yok, oyuncu olacağım demezdim, o zamanlar onun bilincinde değildim, eğlenceli olsun diye istemiştim. Normalde bazı şeyleri yaptığınızda size deli gibi bakarlar ama oyunculukta büyümeyen çocuk yanınızı gösterebiliyorsunuz ve insanlar bunu normal karşılıyor. En güzel yanı da bu olsa gerek.

Haberin Devamı

- Dört yıldır ‘Beni Affet’ dizisinde oynuyorsunuz. Günlük dizide oynamak nasıl?

Yoğun tempoda çalışsak da düzenli bir program hazırlanıyor. Çekimlere hergün erken saatte başlıyoruz ve stoklu gidiliyor.

- Bahar nasıl bir karakter?

Bahar benim ilk başrolüm, bu yüzden benim için çok önemli. Bahar çok naif, kırılgan bir karakter. Bana göre dizinin en çok değişim yaşayan karakterlerinden biri.

- Günlük dizilere ‘Arkası Yarın’ gibi bir şey diyebilir miyiz?

Beni anneannemler büyüttü ve o ‘Yalan Dünyası’, ‘Cesur ve Güzel’ gibi dizilerle büyüdüm. Bazen diyorum, insan kendi kaderini kendi belirlermiş, zamanında Rosalinda karakteri vardı ya ona hayrandım. Onun gibi yapmaya çalıştım, onun gibi yapa yapa yerlerde sürünüyorum… (gülüyor) Küçükken tamamen temiz kalplilikle anneannemler bana mutlu olayım diye ona benziyorsun derlerdi, ona benzemesem de onun gibi davranırdım.. Şimdi dört sezondur ‘Yalan Rüzgârı’ gibi birçok şeyi bu dizide yaşadım…

Haberin Devamı

EŞİME BELLİ ETMESEM DE KISKANCIMDIR, YOLARIM!

- Kıskançlık oluyor mu aranızda?

O kıskanç değildir. Ara ara tabi herkes gibi çok az kıskanabilir. Bende tabi bu işi yapan birisi olarak olgunluk gösteriyorum. Benim kıskanç olduğum dönemler biraz var. Ona belli etmemeye çalışıyorum tabi bunu ama ona belli etmesem de kıskancımdır. Yolarım, tırmalarım… (gülüyor)

- Aşk hakkında neler söylemek istersiniz?

Aşk verdikçe artan bir şey, zamanla tükendiğine inanmıyorum. Aşk hayatı yaşanılır kılan güzel bir duygudur bence!

YEŞİLÇAM SİNEMASINA AŞIĞIM

- Dizi ‘zengin çocuk fakir kız’ hikayesi mi?

Evet, zengin çocuk fakir kız hikayesi… Diğer işlerde dizi tutsun diye ne yapacaklarını şaşırdılar. Bizim dizide hikaye o kadar yalın ve bizden biri ki, eski Türk filmleri gibi, insanlar o samimiyeti sevdiler. Hani yıllardır ekranlarda izleriz ya ‘Neşeli Günler’ vardır Adile Naşit ve Münir Özkul’un oynadığı filmler gibi… Yine Türkan Şoray, Filiz Akın, Tarık Akan’ın oynadığı duygusal filmler gibi… Bazı sahneleri çekerken aynen tıpatıp şu film gibi diyoruz… Zengin fakir ilişkisi olsa da Türk filmi tadında samimi geliyor insanlara.

Haberin Devamı

- Yeşilçam ile aranız nasıl?

Ben Yeşilçam sineması aşığı bir insanım. Evde eşimle biz hâlâ Türk filmleri izleriz. Keşke oyunculuğa o Yeşilçam döneminde başlasaydık dediğimiz çok oluyor. Dönem filmlerini de seviyorum ama Yeşilçam dönemi bambaşka… O yıllarda yaşamak isterdim.

- Kime benzetiyorlar sizi daha çok, Türkan Şoray?

Zaman zaman benzettikleri de oluyor tabii ki benzemek insanı mutlu eder ama ben çok benzediğimi düşünmüyorum. Belki kara kaş kara göz andırıyorum ama benzediğimi düşünmüyorum. Bir de şöyle bir şey var; herkes Türkan Şoray’a benzemek ister, güzel bir kadın sonuçta. Bir de grup kursanız artık Türkan Şoray’a benzeyenler diye bayağı bir fazla...

‘HABABAM SINIFI’ CANDIR!

- Validebağ da Hababam Sınıfı’nın çekildiği okulun bahçesindeyiz. Neler hissediyorsunuz şu an?

Haberin Devamı

‘Hababam Sınıfı’ candır. Biz de bugün Adile Sultan Kasrındayız, keşke o tür nostaljik filmlerin yeni versiyonları da aynı tatda yapılabilse. Yoksa yapılmış olsun diye yapmamak gerekir. Keşke sinema da bizde o tür samimi filmler yapabilsek. Tüm oyuncuların hepsini üst üste koysanız yine o filmler yapılamaz gibi geliyor bana. O bir dönemmiş çünkü.