Gazete Vatan Logo

'Operasyon yapmayın direktifi olmaz!'

Akdoğan'dan çarpıcı açıklama

Başbakan'ın siyasi başdanışmanı, AK Parti Ankara milletvekili Yalçın Akdoğan, Kandil'in, silahlı unsurların Türkiye'yi terk etme çağrısı yapan Abdullah Öcalan'ı boşa düşüreceğini, karizmasını bozacağını düşünmediğini söyledi.
Akdoğan, NTV'ye yaptığı açıklamada, "Kandil ile İmralı arasındaki mektup trafiği nasıl sonuçlanacak?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Öcalan'ın Nevruz'da okunan mektubunda verdiği mesajlar çok net. Artık silahlara veda edilmesi gerektiğini söylüyor. Bu aşamada artık PKK'nın Türkiye'yi terk etmesi gerekiyor. BDP'den ve Kandil'den buna bazı şekil şartları öne sürülmüştü. Öcalan, gönderdiği mektupta Türkiye'yi terk etmelerini, bu tür şeylere takılmamak gerektiğini söylemişti. Şimdi buna cevap yazılmış. Şimdi bunları bırakıp Türkiye'yi terk etmeyi pratize etmeleri lazım. Örgütün açıktan Öcalan'ın boşluğa düşürecek bir hamle yapacağını düşünmüyorum. Marksist Leninst örgütlerde lider önemli bir figür. Öcalan da PKK'nın ürettiği mitolojik bir figür. Onu boşa düşürerek, karizmasını bozacak bir şey yapılır mı, pek ihtimal vermiyorum. Kandil'de farklı kanatlar var. Bunlar zaman zaman başka ülkelerin etkisine de giriyor ama neticede Öcalan kendilerinin ürettikleri figür. Buna 'Kürtlerin temsilcisi' demek yanlış olur. Ama farklı unsurlar üzerinde söz söyleme kapasitesine sahip birinin olması sürecin bir avantajıdır."
Öcalan'ın örgüte görüntülü ve sesmi mesajla seslenmesinin söz konusu olmadığını belirten Akdoğan şunları söyledi:

PKK'LILAR VE SİLAHLARI: Sürecin amacı silahların bırakılması. Ortada ciddi bir cephane var. Neticede o gün (silahların bırakılması) geldiğinde güvenlik istihbarat birimleri teknik olarak çalışır. Suça bulaşmamış olanların dönmelerinde bir beis yok. Ama diğerleri birileri başka ülkeye gitmek isterse bizimle alakalı değli. Kendi kararları. Kamuyouna çok yansımasa da gelip teslim olanlar oluyor. Bazen haftada 5,10, 20 kişi.. Çoğu da bir olaya karışmadıysa bırakılıyor. Bu kişiler Kandil'de kalsın diye örgüt dayatmaya girmez sanırım. Süreci yürütenlerin birtakım takvimleri vardır. Ama dışardan tarih telafuz etmemiz doğru değil. Bu aşama kısa vadede halledilmesi gereken bir aşama. Uzun zamana yayılacak bir konu değil.

EV HAPSİ, AF KONUŞULMUYOR: Kaç PKK'lının terk edeceği konusunda 500 ila 2 bin arasında farklı sayılar telafuz ediliyor. Sonuçta biz pasaport verip yurtdışına gönderecek değiliz. Bu yüzden tek tek tespit etmek mümkün değil. Ama istihbarat birimleri bunu tespit eder. Başbakan, ev hapsi, af olmayacağını, devam eden süreçte bu konuların gündeme getirilmeyeceğini söyledi. Gündemde olan, konuşulan konular değil. Ama 3. aşamada, normalleşme nasıl sağlanır, bu o gün değerlendirilecek bir konu.

"OPERASYON YAPMAYIN" DİREKTİFİ OLMAZ: Askere 'operasyon yapılmayacak' gibi yazılı talimat verileceği haberleri var. Bunlar olacak iş değil. Hükümet böyle bir talimat verebilir mi? Terörle mücadele sırasında hükümet hep polisin de askerin de arkasında durmuştur. Onların sıkıntıya düşmesine izin vermez. Askere Türkiye sınırları dışında da içtede operasyon yapılması hükümetin ve valilerin yetkilendirdiği bir süreç...

SÜRECİN YARGIYA TAŞINMASI: Sürecin yargıya taşınması gibi şeyler olabilir. Ama yargıya taşınan her konuda mahkumiyet olacak denmez. Biz akan kan dursun diye bedenimizi taşın altına koyduk. Hukuka aykırı bir işin içinde olmayız. Millete rağmen, milletin değerlerini çiğneyecek bir şey olmaz. O yüzden böyle bir sıkıntımız, endişemiz söz konusu değil.

MECLİS DESTEĞİYLE ADIMLAR ATILACAK: AKP millete rağmen, anayasal düzene rağmen herhangi bir adım atabilir mi? Nasıl yapacak? Burası padişahlık mı? Anayasal yasal değişiklik gerekecekse zaten meclis iradesi gerekecek. Meclisin desteğiyle atılacak adımlardır.

SORUN, 2023 HEDEFİ ÖNÜNDE ENGEL: Kan akıyor. Bu sorun evlatlarımızı almanın yanı sıra Türkiye'nin birlik ve bütünülğünü, 2023 hedeflerini, bölgesel etkinliğini tehdit ediyor, dış odaklara ameliyat yapma fırsatı veriyor. Muhalefetin dediğinin aksine, bu sorunu çözmümek bölünme riskini gündeme getirir. Başbakan'ın hassasiyeti, milletimizin hassasiyetidir.

CHP'YE SİLAH ZORUYLA MI BİLGİ VERECEĞİZ?: Süreç, şeffaf yürüyor. Herkes herşeyi biliyor. CHP siyasetsizlik halinde, top çevirmek için 'iktidar bizi bilgilendirmiyor' diyor. Ne yapacağız, silah zoruyla mı bilgilendireceğiz? Bütün önerilerimizi kabul etmediler. Meclis komisyonuna girmediler. CHP'nin katılması önemli ama zorla bir şey yaptıramayız.

SAFSATA: Bahçeli'nin, Başbakan'ın İmralıya mektup yazdığı ididası safsatadır. Bu kadar ciddi bir konuda işi sulandırmak doğru değil.

ANAYASA'DAN VAZGEÇMEYİZ: Meclis Uzlaşma Komisyonundan bir şey çıkacak gibi görünmüyor. Burada netice alınamazsa hedefimizden vazgeçmeyeceğiz. Meclis'te bir sayıya ulaşması gerekir. AK Parki tendi başına bu desteği bulamazsa hangi partinin desteği olacaksa onu arayacaktır. CHP ile de BDP ile de olur. Biz bu hedeften vazgeçmeyeceğiz. yeterli sayıyı bulursak referanduma gidilebilir. 367'den fazla oy çıkarsa bakılır.
(BDP'nin ikinci resmi dil, bölge başkanlıkları gibi önerilerine karşı orta yol bulunur mu sorusuna) "Teknik çalışma yapmak gerekir, uzlaşma olabilir mi diye şimdiden bir şey söylemek doğru değil.

Haberin Devamı