‘Onu söyleyen manşetlere baksın’

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti grup toplantısındaki konuşmasında Freedom House’un Türkiye’yi basın özgürlüğü konusunda ’özgür olmayan ülkeler’ sıralamasında göstermesini eleştirdi.

‘Hizaya gelsinler’

Kuruluşun İsrail’i özgür basına sahip ülkeler arasında göstermesine de tepki gösteren Erdoğan, Türkiye’de diktatör bir yapı oluştuğuna dair ağır bir propaganda sürecine girildiğini öne sürdü. Erdoğan, şöyle konuştu: “İnternet altyapısını geliştirerek özgürlük ortamının oluşmasını sağladık. 2002’de internet abone sayısı 22 bindi. Şu anda 35 milyon. Yok twitter’dı yok facebook’tu bu konuda iktidarımızı lekelemek isteyenler önce bu rakama baksınlar da hizaya gelsinler. Twitter’ın yaptığı vergi kaçakçılığı. Dünyada en büyük cezaları vergi kaçakçıları olur. Mahkeme kararlarına uymuyor. Sen nasıl olur da burada istediğin gibi cirit atarsın. Burada yapılan hakaretlere tazminat davası açarsanız basını baskı altına alıyor diye propaganda yapıyorlar. Başka ülkede olduğunda demokrasi, bizde olduğunda baskı oluyor”

‘O manşetlere bakın’

“Türkiye’de basın özgürlüğü yok diyenler bir zahmet her gün yayınlanan ulusal gazeteleri önlerine sersinler ve sadece manşetlere baksınlar” diyen Erdoğan, Danıştay töreninde Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ile arasında geçen olayın ulusal gazetelerde nasıl yer aldığını örnek gösterdi. Erdoğan, “Türkiye’deki basın üzerine ahkam kesenler, o manşetleri gördüklerinde inanıyorum ki küçük dillerini yutacaklardır. Hiçbir ülkede manşetler üzerinden devletlerin ve hükümetlerin bu kadar edep, adab dışı, özellikle hukuk dışı tahkir edildiğine asla şahit olamazsınız” dedi.

‘Sevsinler seni’

Bazı TV kanallarının Gezi olaylarında 24 saat gençleri kışkırttığını, ne Avrupa ne de Amerika’da bu şekilde terör pompalanmasına izin verilmediğini ifade ederek, “Ama bizde öyle bir özgürlük anlayışı var ki mahkemeler bunu seyrediyor” dedi. Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bu örgütün (Freedom House’un) raporlarında İsrail basın özgürlüğü noktasında dünyanın en özgür ülkelerinden biri olarak gösteriliyor. Sevsinler seni. Şu hale bak. Hatta Ortadoğu’daki en özgür ülke İsrail. Türkiye, basın özgürlüğünde bu örgütün raporlarına göre 12 Eylül’ün sonrasında bugüne nazaran daha özgür bir ülkeymiş. Türkiye öyle ülkelerin altında gösteriliyor ki listeyi gösterseniz inanın kahkahadan birbirinizi kırar geçirirsiniz. Her gün yayınlanan 40 gazetenin önemli bir kısmı, ulusal. Devlete ve hükümete sistematik olarak hakaret edecek sonra da siz Türkiye’yi alacaksınız basının özgür olmadığı ülke olarak göstereceksiniz. O bizim için atılan manşetlerden tek bir tanesi, bizden daha özgür olduğu iddia edilen ülkelerin gazetelerinde atılsın bakalım. O gazetenin, gazetecilerin başına neler gelir.”

‘SEN DE ÖRGÜTSÜN’

Erdoğan, Freedom House’un Türkiye’de 44 gazetecinin tutuklu olduğunu iddia ettiğini hatırlatarak kuruluşa, “Şimdi benden bunu dinle ey örgüt, çünkü sen de bir örgütsün. Bu 44 kişiden 19’u zaten tahliye oldu. 6 kişinin yargılanması halen devam ediyor. Bu listede adı yer alan 1 kişinin adı kayıtlarda bile yok. 18 kişi ise yargılandı ve haklarında hüküm verildi” diye seslendi. Erdoğan, bu 18 kişinin ceza aldıkları suçları saydı. Erdoğan, “İçerideki kibir abidelerine boyun eğmeyeceğimiz gibi, dışarıdaki kibir abidelerine de boyun eğmeyiz. Bilgi kaynağı CHP olanlar Türkiye’yi yanlış tanır, açıklamalarıyla gülünç duruma düşerler dedi.


‘Geometrik şekillerle siyaset konuşuyor’

Başbakan Erdoğan, MHP lideri Devet Bahçeli’nin cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin üçgenlerle ürettiği formüle gönderme yaparak, şöyle konuştu:

“1. Dünya Savaşı’nda cetvel felaketini yaşadık. Biliyorsunuz 100 yıl önce coğrafyamızda sınırlar adeta cetvelle çizilir gibi çizildi. Cumhuriyet döneminde tek parti yıllarında cetvelle kafa taslarının ölçüldüğüne şahit olduk. Şu anda işte o malum cetvelin bir kez daha devreye sokulduğunu görüyoruz. Geometrik şekillerle siyaset konuşuyor. CHP Genel Müdürü de cetvelle çizilmiş gibi aday kriterleri ortaya çıkarıyor. Siyaseti geometri gibi görenler vatandaşa da geometri işlemi yaptılar. Dümdüz, birbirine benzeyen, iç açılarının toplamı hepsinde 180 yapan standart vatandaşlar üretmek istediler. İşte bu cetvel zihniyeti yüzünden Türkiye ret, inkar ve asimilasyon zulmüne maruz kaldı.”

Helen Thomas’ı örnek gösterdi

Erdoğan, basın özgürlüğüyle ilgili Türkiye’ye yöneltilen eleştirilere yanıt verirken, “ABD’de Helen Thomas’ın işinden çıkarılmasını Beyaz Saray’a girişinin yasaklanmasını kimse konuşmuyor” dedi. Başbakan Erdoğan’ın atıfta bulunduğu ABD’li gazeteci Helen Thomas, 2010’da “İsrail’in Filistin’den defolup gitmesi gerektiğini” söylediği için gördüğü tepkilerin ardından uzun yıllar sürdürdüğü Beyaz Saray muhabirliği görevinden ayrılmak zorunda kalmıştı. ABD Başkanı Obama, ünlü gazeteci Thomas’ın sözlerini “saldırgan ve yakışıksız” olarak tanımlamış ve emekliye ayrılarak doğru bir karar verdiğini söylemişti. Thomas, Temmuz 2013’te 92 yaşında hayatını kaybetti.

‘SEN KİMSİN HADDİNİ BİL’

Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun parti liderlerinin Cumhurbaşkanı adayı olmaması yönündeki sözlerine de şöyle tepki gösterdi: “Sen nasıl siyasetçisin ya, önce sen kimsin ya, önce haddini bil ya. Bir defa, siyaseti inkar eden siyasetçi olabilir mi? Demek ki CHP’de oluyor.” Atatürk, İsmet İnönü, Süleyman Demirel, Turgut Özal ve Abdullah Gül örneklerini veren Erdoğan, “30 Mart’ta acayip bir fırtına esti, bunların çatısını matısını uçurdu gitti, hiçbir şey kalmadı. Şimdi evde çocuklarda soruyor, ’Dede şapkadan nasıl bir tavşan çıkacak’ diye. Şimdi biz de merakla bunu bekliyoruz torunum, oğlum diyoruz. Geometrik ölçümlerin nasıl bir şekil çıkaracağını ilgiyle izliyoruz. Biz siyaset mühendisi değiliz, çizim yapmıyoruz” diye konuştu.

BİR KİŞİYE GÖZALTI

Başbakan Erdoğan’ın konuşmasının sonlarına doğru salonun balkonunda oturan bir kişiellerini açarak ‘Başbakanım’ diye bağırmaya başladı. Bunu gören korumalar ismi ve bağırmasının nedeni öğrenilemeyen kişinin ağzını kapattılar ve yaka-paça salondan dışarıya çıkarttılar. Bu sırada bir kişi , bağıran kişiye yumrukla vurmaya çalıştı. Salondan çıkartılan kişi gözaltına alındı.