Gazete Vatan Logo

'Önce silah bırakılsın!'

MHP Genel Başkan yardımcısı Yalçın'dan açıklama

MHP Genel Başkan Yardımcısı, Gaziantep Milletvekili Semih Yalçın bazı ulusalcılarla, “AKP zihniyetinin eşik bekçileri” ve eski marksistlerin ittifak halinde olduklarını öne sürdü. Yalçın, “MHP’nin teröre çözüm için birinci şartı, PKK militanlarının kendiliğinden silahlarını bırakması ve devlet güçlerine teslim olmasıdır. MHP, atılacak adımların ancak bundan sonra konuşulmasının doğru olacağına inanmaktadır” dedi.
Yalçın, İmralı sürecinde partisine yönelik saldırılar konusundaki açıklamasında AK Parti’nin “bölücü başıyla masaya oturulunca terör belası ortadan kalkacak” algısını hafızalara yerleştirdiğini, kamuoyunu bir destek furyasının sardığını belirtti. Yalçın, “Dün AKP’nin terör politikalarını eleştirenler bile bugün bunu bekliyormuşçasına tutum ve fikir değiştirmiştir. Şimdilerde öne çıkan, bu ani değişim psikozuna gerekçe oluşturmaya çalışma kaygısıdır” dedi.

ULUSALCI, AK PARTİ ZİHNİYETİNİN EŞİK BEKÇİLERİ, ESKİ MARKSİST İTTİFAKI

Bazı ulusalcıların, AK Parti zihniyetinin eşik bekçileri ve eski Marksistlerin ittifak ettiklerini, özellikle sonuncuların, “teröre çözüm bulunduğunda MHP’nin varlık nedeninin anlamını yitireceğini” inanılmaz bir önyargıyla ileri sürdüklerini belirten Yalçın, “Aslında bu değerlendirmelerin arkasında MHP’nin siyasette etkin ve belirleyici bir aktör olarak bulunmasından duyulan rahatsızlık yatmaktadır. Bunlar, bir şekilde MHP’nin siyaset sahnesinden çekilmesini arzu etmektedir” dedi.
Eski marksistlerin kendi siyasi kimliklerini bulundukları konumla örterek sürdürdüklerini, vaktiyle karşı oldukları düzenin ve sistemin bir parçası hâline geldikleri için inkârcılığı seçtiklerini anlatan Yalçın, “Dün devrimci edebiyatın arkasından giderek “Bağımsız Türkiye” ruhunun bir parçası gibi görünenler, bugün oportünizme yenilmişlerdir. Eski millet ve milliyetçilik düşmanlığının yerini teslimiyetçi anlayış almıştır” dedi.
Eski marksistlerin yaralarının depreştiğini, köhne defterleri açtıklarını belirten Yalçın, “Terör üzerinden MHP ile hesaplaşmanın yolu, MHP’yi çözümün önünde engel olarak göstermek olmuştur. Türk milletinin haklarını savunmayı çözümsüzlük olarak addetmek fazlasıyla peşin hükümlü bir yaklaşımdır” dedi. Yalçın şu konulara değindi:

“Terör meselesinin MHP’nin tek siyasi kozu olduğunu iddia eden aynı kesimler, partimizin tarihini ve ortaya çıkış sürecini iyi bilmemektedir. MHP’nin siyasî koza ihtiyacı yoktur, çünkü varlık nedeni Türk milleti ve onun vazgeçilmez çıkarlarıdır. Türk milleti var olduğu sürece MHP de var olacaktır.

MHP; aksülamel (reaksiyon) değil, aksiyon partisidir. Devleti ve sistemi kontrolünde tutan liberal merkez partilerine karşı milletin temsilcisi olarak ortaya çıkmıştır. CKMP’den beri bu gerçek değişmemiştir. 1969 yılında CKMP’nin MHP adıyla yeniden teşkilatlanması ise, Türk milliyetçiliği idealini hem ismen, hem de fikren siyasete taşıyan tarihi bir olaydır. MHP; kurduğu vatanda garip ve öksüz bırakılan, ihmal edilen ve aldatılan, mutlak egemenliğine adım adım son verilmek istenen Türk milletinin sesi olmuştur. Bu tespitin ortaya çıkardığı çarpıcı gerçek şudur: Bir zamanlar iddia edildiği gibi Milliyetçi-Ülkücü Hareket komünizme karşı teşekkül etmiş reaksiyoner bir hareket değildir.

-MHP’NİN ÇÖZÜM ÖNERİSİ: ÖNCE SİLAHLAR BIRAKILSIN...-

-Sürekli dile getirdiğimiz üzere, MHP’nin terör belasından kurtulmaya matuf projesi; bin yıllık kardeşliğin, mevcut millî devlet yapısının muhafaza edilmesidir. İhanetin kol gezdiği bir Türkiye’de en tutarlı ve müstakil politik söylem partimize aittir. MHP’nin teröre çözüm için birinci şartı, PKK militanlarının kendiliğinden silahlarını bırakması ve devlet güçlerine teslim olmasıdır. MHP, atılacak adımların ancak bundan sonra konuşulmasının doğru olacağına inanmaktadır. O hâlde MHP’ye yönelik “Bölücü terörle ilgili projeniz yok” suçlaması anlamsızdır.

-“MHP VAHİM NETİCELER OLMAMASI İÇİN ÜZERİNE DÜŞENİ FAZLASIYLA YAPTI”-

-MHP; kardeş kavgasını istemediğini, böyle bir kör dövüşünün tarafı olmadığını ısrarla ve sabırla vurgulamaktadır. MHP, millî birlik ve bütünlüğümüz açısından daha büyük ve vahim neticeler verecek hadiselerin cereyan etmemesi için üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır. Bu gerçeğe rağmen MHP’nin suçlanması, çözümsüzlüğün adresi olarak gösterilmesi insafsızlıktır, haksızlıktır.

-Bu tür haksız suçlamalarla bazı ulusalcıların MHP’yi hedef almalarının sebebi, milliyetçilik anlayışımıza ruh veren İslam kültüründen nasibini almamış yüzeysel ve samimiyetsiz bir ulus anlayışında aranmalıdır. İman mayası katılmadan sunulan ulusalcılığın, Türk milliyetçiliğinin yerini alamayacağı, milletimiz tarafından kabul görmeyeceği aşikârdır.”

PKK-devlet mücadelesinin bir kardeş kavgası değil, Türk, Kürt ayırmadan binlerce insanı yok eden bölücü teröre karşı verilen birlik ve bütünlük mücadelesi olduğunu belirten Yalçın, “Kan akmasın, silahlar sussun edebiyatı aldatıcıdır. Ayrışmayı peşinen isteyen gruplarla masaya oturarak bölünmenin şartlarından başka bir şeyin konuşulması mümkün değildir. Terör eylemlerini kardeş kavgası olarak nitelendirenler PKK’nın ekmeğine yağ sürmektedir. PKK, Türk, Kürt ayırt etmeden herkesi acımasızca öldüren bir cinayet makinesi hâline gelmiştir. Bu makine susturulmadığı sürece onun elebaşıyla masaya oturmak sadece ve sadece onun elini güçlendirecek, pazarlık gücünü arttıracaktır. Analar ağlamasın diye anaları ağlatan kanlı terör örgütüne, gelin onları nasıl sevindireceğimizi konuşalım demek, mantık dışıdır” dedi.

İmralı ile silahların susmasına karşılık neyin ödün olarak verildiğinin açıklanmadığını da belirten MHP’li Yalçın, “PKK ile masaya oturarak millî birlik ve bütünlüğün nasıl sağlanacağına açıklık getirilmemiştir. Çünkü verilmesi düşünülen tavizler ortaya çıktığında milletin buna rıza göstermeyeceği, takkenin düşüp kelin görüneceği bilinmektedir. Bu durumda hiç kimse devleti yönetenlerin terörle mücadeledeki yanlış tutumuna onay vermesini MHP’den beklememelidir. MHP’nin; teslimiyet, taviz ve ihanete dayanan herhangi bir projenin arkasında durması kendini inkârdır” ifadelerini kullandı.

-MİLLİYETÇİLERE ÇAĞRI-

Semih Yalçın açıklamasını “Son sözümüz, MHP’yi tenkit edeyim derken ayağına kurşun sıkanlara çağrı niteliği taşımaktadır. Türk milletinin geleceğine dair endişe taşıyan bütün milliyetçilerin sırt sırta vereceği yer MHP’dir. Kendini Milliyetçi-Ülkücü camiaya ait hissedenlerin, partimizi yıpratma kampanyalarına ortak olmak yerine yanımızda yer almaları, daha akılcı bir tercih olacaktır. Zaman ve zemin, milletçe varlığımızı ve haklarımızı savunmak için MHP’nin yanında durmayı gerektirmektedir” sözleriyle bitirdi.

Haberin Devamı