‘Okulun en başarılısı değildi’

Başbakan Erdoğan, önceki gün Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’nde eski öğretmenlerini ağırladı.

Dün Başbakan Erdoğan, kendisini yetiştiren öğretmenleri Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’nde ağırladı. Emekli din dersi öğretmeni Hayati Ülkü ile coğrafya öğretmeni Orhan Oktar, başbakanın öğrencilik yıllarını VATAN’a anlattı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendisini yetiştiren öğretmelerini unutmadı. Dün eski öğretmenlerini “Öğretmenler Günü” vesilesiyle Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’nde ağırlayan Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın da katıldığı buluşmada öğretmenleriyle yemek yedi, eski günleri yad etti. 2 saat süren görüşmeye Başbakan’a öğrencilik yaşamı boyunca ders veren emekli öğretmenler Ahmet Kahraman, Müzekka Gürbüz, Atilla Şener, Osman Öztürk, Hasan Küçük, Yaşar Fersahoğlu, Hayati Ülkü, Selahattin Kaya, Orhan Oktar, Nurten Kırgız, Yusuf Karaca, Celal Dayındarlı ve Semra Ünal Acar’ın katıldı. Erdoğan, eski öğretmenlerine kitap, kıravat ve çakı hediye etti. Görüşme sonunda da emekli öğretmenleri tek tek özel araçlarla evlerine bıraktırdı.

‘Okulda da iyi hatipti’

İstanbul İmam Hatip Lisesi’nde Başbakan Erdoğan’ın din dersi öğretmeni olan 83 yaşındaki Hayati Ülkü, Dolmabahçe buluşmasında kadın öğretmenlerin daha fazla söz aldığını dile getirdi: “Tayyip Bey, çok fazla konuşmadı. Dinlemeyi tercih etti. Erkek öğretmenlerden çok, kadın meslektaşlarımız konuştu. Geçmiş yıllar anıldı. Duygulandım, gururlandım ama belli etmemeye çalıştım. Tayyip Bey, İstanbul İmam Hatip Lisesi’nden 1973 yılında mezun oldu. Okulun en başarılı öğrencisi değildi. Açık söylemem gerekirse, normal bir öğrenciydi. Edebiyat derslerinde çok başarılıydı. Hitabet yeteneği ve Türkçesi son derece kuvvetliydi. Çalışkan, disiplinli, kendi kendine yeten bir gençti. Başbakan öğrencilik yıllarında futbol oynardı. Benim de futbola ilgim vardı. İyi bir futbolcu, efendi bir öğrenciydi. Çalışkan, derslerinde başarılı, okulda arkadaşları ve öğretmenleriyle uyumluydu. Vefalı bir insan, aradan yıllar geçmesine rağmen bizleri unutmadı.”

‘Sofra çok lükstü’

Dolmabahçe’deki buluşmada kendileri için hazırlanan sofraya da değinen Hayati Ülkü, “Tayyip Bey’le 2008 yılının Nisan ayında Üsküdar’daki bir köşkte yine görüşmüş ve yemek yemiştik. Dolmabahçe’deki davette hazırlanan sofra çok lükstü. Hayatımda ilk kez gördüğüm yemeklerden de geldi. Ana yemek olarak kuzu kebabı ikram edildi. Ancak öncesinde o kadar çok çeşit vardı ki, kuzu kebabını yemeden karnım doydu. Görüşmemizde maddi bir talepte bulunmadık. Evime Opel marka bir araçla bıraktılar” dedi.

‘Yeşili korusun yeter’

Erdoğan’ın İstanbul İmam Hatip Lisesi’nde okuduğu yıllarda coğrafya öğretmeni olan 90 yaşındaki Orhan Oktar ise Başbakan ile olan diyaloğunu şöyle anlattı: “Başbakan’ın bizleri hatırlaması gurur verici. Kendisi daha önce de beni telefonla aramıştı. Kendisine bizleri yetiştiren eski öğretmenlerin fedakarlıklarını anlattım. Cumhuriyet’in ilk öğretmen kuşağı, müfredatın dışında varını yoğunu ortaya koyup deneyler yaparak bizi aydınlattı. İmam Hatip Lisesi’ndeki bütün öğrenciler başarılıydı. Tayyip Bey, hak ettiği koltukta oturuyor. Kendisine ilk mektep hocalarının, Atatürk döneminde yapılan fedakarlıklarından bahsettim. O dönemin öğretmenleri cemiyet hayatını bilen, genel kültürleri çok iyi insanlardı.” Oktar, eski öğrencisinden tek isteğini de şöyle anlattı: “Dolmabahçe’de vaktimiz kalmadığı için söyleyemedim. Lütfen İstanbul’un betonlaşmasını durdursun. İstanbul’un yeşili yok olmasın.”