Gazete Vatan Logo

'Öcalan Demirel'den daha sahici'

Akil İnsan Abdurrahman Dilipak'tan tartışma yaratacak açıklamalar...

'Öcalan Demirel'den daha sahici'

Güney Doğu Anadolu Bölgesi ile başladığımız Akil İnsanlar yazı dizisinde söz sırası Doğu Anadolu Bölgesi ve bu bölgenin akili Abdurrahman Dilipak’ta…


Bölge insanının muhafazakâr yapısı Akil İnsanlar heyetinin belirlenmesinde de önemli bir etken oynamışa benziyor.

30 yıldır yaşanan trajediyi en çok hisseden bölgelerin başında yer alan Doğu Anadolu, yer altı ve yerüstü zenginliklerinin sırf terör sorunu nedeniyle işlenememesinin ceremesini yıllarca çekti.

Kürt vatandaşları terör nedeniyle batıya göçe zorlandı, ellerinde tarım ve hayvancılığın dışında başka bir alternatifi bırakılamadı!

Şimdi şartlar değişti… 30 yıllık savaşın bittiğini söyleyen de var, aslında bölünmeye adım adım gittiğimizi de… Ancak bir gerçek var ki Doğu Anadolu Bölgesi insanıyla, iklimiyle, coğrafyasıyla yeni dönemin en önemli aktörü olmaya aday…

Biz de böylesi zengin toprakların akil insanı Abdurrahman Dilipak ile süreci konuştuk…

Bu sorumuz tüm bölgeye soruldu: Bölgenizde süreç nasıl işliyor?

Umduğumdan iyi. Gelişmeler doğru yönde ve ileri doğru.. Çalışma düzeni oluştu gibi. Çünkü merkezi bir yönlendirme yok. Herkes göz ucu ile birbirini izliyor.. Ben daha önceden yapılan programlarım sebebi ile bütün çalışmalara katılamasam da, sonuçta hepimizin emekleri, fikirleri, aynı havuzda toplanıyor.. Ben Doğu Anadolu grubundanım ama, Marmara, Orta Anadolu ve Karadeniz’de de kendi adıma etkinliklere katıldım..

Çalışmalar, ziyaretler, görüş toplama, karşılıklı müzakere şeklinde devam ediyor. Katılım ve umut katsayısı çok iyi. Ulusalcı ve Milliyetçi olarak tanımlanan dar bir çevreden örgütlü, sınırlı tepkiler var. Halk bu tepkilere destek vermiyor.. Gerçek dışı iddia, isnat, dedikodular ve hakaret, meydan okuma, tehdide varan ifadelerle bu olay başka yönlere çekilmeye çalışılıyor ama bir sonuç alamıyorlar. STK ve basın desteği barış, çözüm ve silahların susmasından yana..

Herkesin merak ettiği konu bölünecek miyiz tedirginliği? Bu endişe sizin bölgenizde de mevcut mudur?


Yoo. Hayır.. Zaten barış girişimi terörü bitirmek ve bölünme korkusu yerine birlikte yücelme ideali üzerine kurgulanmış bir girişim bu. Türk ve Kürt denen kesimlerin birbirine karşı olması değil, birlikte ortak gelecekleri için, adaletten, barıştan, özgürlükten yana, insan haklarına saygılı bir hukuk devleti olarak, katılımcı, çoğulcu ve şeffaf bir düzen oluşturmak için bütün bu çabalar..


Türkiye’nin aydınlık geleceğini konuşuyoruz. Sevgimiz nefretimizden, merhametimiz gazabımızdan, umudumuz korkumuzdan daha büyük. Farklılıklarımıza rağmen barış içinde bir arada yaşamanın bir yolunu bulmaya çalışıyoruz..


Batı bölgelerinin "Bayrak - Türklük" hassasiyeti sizin bölgenizde ne şekilde vuku buluyor?


Birileri aynı ülkenin çocuklarının kanları ve gözyaşları üzerine kendilerine iktidar ve servet üretmeye çalışıyor. Dün sağ-sol, ardından Alevi-Sünni, bu gün Türk Kürt diye aynı ülkenin çocuklarını birbirine kırdırmak istiyorlar. Bir zamanlar İmam Hatiplerin karşısına sağ-milliyetçi bölgelere "Türk aleminin en büyük düşmanı komünizmdir, her görüldüğü yerde ezilmelidir" diye Türk bayraklı, Mustafa Kemalin adı kullanılarak tabelalar dikilirdi.


Alevi bölgelerde, sol bölgelerde ise Bursa Nutkuna gönderme yapılarak, laikliğe vurgu yapılarak yine Bayrak kullanılarak "İrtica ile mücadele, istila ile mücadeleden daha zor ve elzem hadisedir" diye levhalar asılırdı.Biz bu filmleri daha önce gördük..
Öcalan Demirelden daha sahici


Bayrak ve Türklük istismarı ilk kez gerçekleştirilmiyor. Aynı silahla sol ve sağ kahvehaneleri tarayanlar, Cami ve cemevlerine yönelik kundaklama girişimleri yapanların avukatlığını üstlenenlerin kimler olduğu biliniyor artık..


Süreç başladı ama Devlet bunun karşılığında ne verdi sorusu size de soruluyor mu? Gerçekten de merak edildiği gibi Devlet bir şey verdi mi?


Herkes hukuk sınırlarına çekildiğinde sorun çözülür. Zaten önce bunun sağlanması gerekir.. Adalet, Barış ve özgürlük istiyoruz..
Öcalan Demirelden daha sahici

Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana, zalime karşı kurulmasını, hukukun işletilmesini istiyoruz. İnanç, kültür, fikir, kimlikler düşmanlık sebebi ya da yasak konusu olmasın istiyoruz. Herkesin istediği, herkesin kazanacağı şeyler bunlar..


Birileri komplolar üreterek süreci engellemek istiyorlar.. Barış öncesi şartlar belli. Daha kötüsü olamazdı. Hiç bir değişim, mevcuttan daha kötü olmayacaktır.
Öcalan Demirelden daha sahici

Mevcut durum bölünmeye gidiyordu.. Şimdi barış dillendiriliyor. Çatışmalar durdu.. Gerçek ortada ama birileri yalan rüzgârı ile gerçekleri tersyüz etmeye çalışıyor. Biz hükümetin memurları değiliz. Kaç para alıyorlar. İktidarın çözümü için iknaya çalışıyorlar gibi gerçek dışı iddia ve isnatlarda bulunuyorlar. Biz ikna etmeye çıkmadık. Halkın taleplerini ve endişelerini not ediyoruz. Barış ortak paydasında istişare ve şura yapıyoruz..

Kürtlerin süreçten beklentisi ne?


Herkesin tek beklentisi var: Adalet, barış ve özgürlük
Öcalan Demirelden daha sahici

Abdullah Öcalan'ın söylemlerindeki İslami referansların varlığını neye bağlıyorsunuz?

Zerdüştlük, ateistlik iddialarına karşı, halkın dini değerlerine saygılı olduğunu söylemeye çalışıyor sanki. Bana göre bunun bir özür boyutu da var. Kürt halkı dindar bir halktır.. Apo dini çevrelere mesaj veriyor. Dini referanslara atıfta bulunuyor. Kalbinden geçeni bilmem ama, namı diğer "Morisson Süleyman" ya da "Çobal sülü" olan "Nurlu Süleyman"dan daha sahici bir dil kullanıyor bu konuda! Aynı zamanda hem "Morisson", hem "Nurlu" , hem de "Çoban" olmak büyük bir maharet ister!


Sürecin sonundaki resmi tasvirleyebilir misiniz?

Bugünkünden daha kötü değil, daha iyi olacak.. Süreç, sadece kanın durması ile değil, bölgede birlikte, geçen zamanın kaybını önlemeye yönelik ortak çabalar olacak. Mafia ve kaçak bitecek, bölgedeki diğer halklarla kardeşlik, komşuluk temellerinde daha yakın ve sıcak gelişmeler olacak.
Öcalan Demirelden daha sahici

5 Milyondan fazla Kürt-Türk evliliği olan aileden söz ediliyor.. Bunları kim ayırabilir. Ben Diyarbakır’dan, Urfa’dan vazgeçmedim. İstanbul’dan, Bursa’dan, Konya’dan vazgeçen Diyarbakırlıya yazıklar oldun.. Biz kardeşiz.

Haberin Devamı