Gazete Vatan Logo
Magazin 'O havalı cool kadını gelin evde görün'

'O havalı cool kadını gelin evde görün'

Hamileliğinden sonra kısa sürede eski formuna kavuşan Hande Ataizi, oğlunu ilk kucağına verdiklerinde hüngür hüngür ağladığını söylüyor. Leon’a bir kardeş yapma fikrine ise sıcak bakıyor. Hafta Sonu, Ataizi ile yeni hayatını konuştu...

'O havalı cool kadını gelin evde görün'

Yıllardır hayatımızda bir Hande Ataizi gerçeği var. Güzel, farklı ve akıllı... Ayakları yere sağlam basan bir kadın o. Alışık olmadığımız bir havası var ama o bunu ‘koruma kalkanı’ olarak nitelendiriyor. Olmadığı biri gibi yansıtıldığını düşünüyor ve bu durumu şöyle özetliyor: “Kendimi anlatmak için çok çaba sarf ettim. Yanlış anlaşıldığım için çok üzüldüm. Baktım ki baş edemiyorum vazgeçtim.” Altı ay önce annelik heyecanını yaşayan güzel oyuncu, eşi BenjamIn Harvey’in de son derece ilgili bir baba olduğunu söylüyor. Hatta, babasız büyüdüğü için bu konuda biraz buruk olduğundan dolayı oğlu Leon’un baba konusunda son derece şanslı olduğunu düşünüyor. Ataizi’ne hakkında merak edilenleri sorduk, o da tüm içtenliğiyle cevap verdi...

Altı ay önce doğum yaptınız ve şimdi bir markanın koleksiyonu için objektif karşısına geçtiniz. Fotoğraflarda çok hoş görünüyorsunuz. Nasıl verdiniz hamilelikte aldığınız kilolarınızı?

Açıkçası hamilelik sırasında kaç kilo aldığımı bilmiyorum. Özellikle kiloları kafama takmamak için tartılmamayı tercih ettim. Doktorumun tavsiyesiyle sporu bu dönemde de hiç bırakmadım. Hem çocuğun gelişimi ve sağlığı hem de kendi sağlığım adına haftada dört gün spor yaptım. Hamilelik sonrası da devam ettim eski tempoma dönerek. Böyle olunca hamilelik sonrası aldığım kilolar kalmadı. Tabii ki beslenme de çok önemli. Yıllardır kendime göre bir yeme sistemim var; her şeyi her gün yememek! Azar azar yemek yerine, canımın istediğini bir gün yiyorsam istediğim miktarda yiyip, ertesi gün dikkat etmek gibi... Metabolizma da iyi çalışıyorsa kilo problemi olmuyor.

Haberin Devamı

BİRİNİN SORUMLULUĞUNU ALMAYA HAZIRMIŞIM

Beslenme ve spor rutininiz nasıl?

Spor rutini haftada iki dinlenmeyle haftanın beş günü devam ediyor. Vücudumun belli bölgelerini çalıştırırım. İki ayda bir antrenman programım değişir. Bu benim yaşam biçimim ve taviz vermediğim tek şey. Spor sırasında serotonin salgılıyor beyin. O yüzden güne zinde ve mutlu başlamayı seviyorum.

Leon’un dünyaya gelmesi hayatınızda ne gibi değişimler yarattı?

Haberin Devamı

Çok hazırmışım birinin sorumluluğunu almaya aslında. Leon’un doğumu benim için doğru zamanlama oldu. O benim hayat ışığım. Bir şeyi alacaksam kendime değil ona alıyorum artık. Öncelik onun. Annelik duygusu bambaşkaymış. “Ben, ben, ben” derken o giriyor hayatına ve altüst ediyor senin ‘ben’ anlayışını. İnsan yaşayınca anlayabiliyor bunu. Onunla çok fazla zaman geçiriyorum. Büyümesinin tek bir dakikasını bile kaçırmak istemiyorum. Çok uyumlu bir çocuk. Birlikte seyahat de ediyoruz...

‘ÇOCUĞUM OLMAYACAĞI FİKRİNE KENDİMİ FAZLA İNANDIRMIŞTIM’

Hastanede Leon’u ilk kucağınıza verdikleri anda ne hissettiniz?

Hüngür hüngür ağladık. Başka bir şey bu duygu. Bir de ben artık çocuğum olmayacak fikrine kendimi fazla inandırmıştım. Bu durum benim için bir şok oldu. Hamilelikte bile durumu çok idrak edememiştim, ta ki kucağıma alana kadar. Ee, tabii ebeveyn olarak bizi seçerek geldiğini düşünüyorum. Onun da hayat planının başlangıcında bizler yazılıyız. İnşallah şanslı ve mutlu bir insan olur.

Haberin Devamı

İlk zamanlarda bakımı konusunda en çok hangi konuda bocaladınız?

Hiçbir şey bilmiyorsun. Minicik bir şeyle geliyorsun eve. “Aman her şeyi doğru yapabilir miyim, becerebilecek miyim?” duygusu geliyor insanın aklına. Eşim de işinden izin aldı, 15 gün beraber baktık. Emzirmede başta bocaladım ama işte anne olunca her şey doğal akışında ilerliyor. Ee, içimizde var bu.

Dışarıdan havalı ve cool bir kadın profiliniz var. Sizi üç çocuğun peşinde koştururken düşünmek garip geliyor. Bazı kadınlar ilk çocuğun verdiği yorgunluktan korkup ikinci çocuğu düşünmüyorlar. Sizde böyle bir durum olmadı mı? Leon rahat bir bebek mi?

‘Havalı ve cool’... Teşekkür ederim (gülüyor). Koşturuyorum valla. Siz o havalı, cool kadını gelin evde görün..

Evhamlı bir anne misiniz, yoksa daha rahat mı?

Ben herhalde rahat bir anneyim.

‘BEN BABAMI TANIMADAN BÜYÜDÜM’

Peki evlilik ve çocuk aşkı nasıl etkiliyor? Kendinize özel zamanlar yaratabiliyor musunuz?

Çok düşünmeyeceksin; “O, onu nasıl etkiliyor, bu bunu nasıl etkiliyor” diye... Düşünmekten kaybediyoruz zaten. Ben, anbean küçük mutluluklar yaratırım kendime. Elindeki değerleri görüp şükretmesini bilmek lazım. Sabah kalktım, kar yağıyor ya da sabah kalktım, güneş çıkmış, oğlum ve eşim yanımda. Her anın tadını çıkarmaya bakıyorum. Yaşadığım bütün güzel anları da o günün karı sayıyorum. Biten bir şey yok; her gün yeni bir gün, yeni bir ben. Tecrübelerim sonunda kötümser tavırları uzaklaştırdım hayatımdan. Polyanna, Celalettin Rumi olduk çıktık anlayacağın (gülüyor). Ben eve geldiğim zaman daha mutlu geliyorum. Bu da çocuk için önemli. Güler yüzlü bir çocuk oldu bu sayede. Sabahları yüksek tondan “Günaaaaaydın!” diyen çok sesli bir anneye ve onunla ilgilenen bir babaya sahip olduğu için şanslı. Kardeşimin de, benim de babalarımızdan yana yüzümüz pek gülmedi. Ben babamı tanımadan büyüdüm. Anneciyiz biz. Allah’a şükür bir eksikliğini hissetmedik ama hem anne hem baba sevgisi aynı anda güzel bir şey olsa gerek.

Haberin Devamı

KENDİMİ ANLATMAK İÇİN ÇOK ÇABA SARFETTİM...

Çok güzel bir kadınsınız ama mesafeli bir tavrınız var. Nasıl yaratıyorsunuz bu koruma kalkanını?

Dışarıya karşı belki de dediğin gibi bir kalkandır o yarattığım mesafeli duran tavrım. Ben farkında değilim. “Kendini ne zannediyor?” enerjisi de yayıyorum bir yandan. Ne tuhaf, çok göz önünde olunca garip bir durum oluyor. Bu kadar zamandır medyanın önündeyim, iyi-kötü bir şeyler yaşadık. Özel alanıma girilmesinden hoşlanmıyorum ama bir taraftan da İstanbul benim olsun istiyorum. Celebrity mantığını çözmek pek işime gelmedi. Çelişkili bir durum aslında. Olmadığım o kişi için çok mücadelem oldu. Kendimi anlatmak için çok çaba sarf ettim. Yanlış anlaşıldığım için çok üzüldüm. Baktım ki baş edemiyorum, vazgeçtim. Mesafeli görünmek kötü bir şey olmasa gerek.