'O askerler hakkında işlem yapılmadı'

Genelkurmay Başkanlığı, "terörle mücadelede kurulacak yeni oluşumda kendisine görev verileceğini" söyleyen, ikinci "Ergenekon" davasının tutuklu sanıkları İbrahim Şahin ile Fatma Cengiz’in beyanlarında geçen bazı asker kişiler hakkında herhangi bir soruşturma ve inceleme yapılmadığını bildirdi.

İkinci "Ergenekon" davasının 136’ncı duruşması başladı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları
Yerleşkesi’nde oluşturulan salonda görülen duruşmaya, CHP Milletvekili gazeteci
Mustafa Balbay, gazeteci Tuncay Özkan, ve eski Özel Harekat Dairesi Başkan Vekili
İbrahim Şahin’in de aralarında bulunduğu tutuklu 17 sanık katıldı.

Tutuklu sanıklardan eski Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet
Haberal, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu ve Ersin
Gönenci ise duruşmaya gelmedi.

Duruşmada, Odatv’ye yönelik operasyona ilişkin açılan davada tutuklu
yargılanan, bu davanın tutuksuz sanığı Yalçın Küçük ile birlikte 8 tutuksuz sanık
da hazır bulundu.

Çapraz sorgusuna devam edilen eski Özel Harekat Daire Başkan Vekili
İbrahim Şahin’in akrabası olan tutuksuz sanıklardan Erdal Şahin’e, üye hakim
Sedat Sami Haşıloğlu, İbrahim Şahin’in sözünü ettiği terörle mücadelede kurulacak
yeni birimle ilgili bilgisi olup olmadığını sordu.

Erdal Şahin de İbrahim Şahin’in Genelkurmay Başkanlığı tarafından
kendisine görev verileceğini söylediğini belirterek, "Ben hükümetin Şahin’e bir
görev vereceğini düşünmedim. ’Doğan Yurt Paşa gelecek’ diyordu. O da gelmedi"
dedi.

Haşıloğlu da İbrahim Şahin ve Fatma Cengiz’in "terörle mücadelede
kurulacak yeni birimle ilgili" beyanlarında geçen asker kişilerden Bekir
Kalyoncu ve Metin Gürak hakkında herhangi bir yasal işlem yapılıp yapılmadığına
ilişkin Genelkurmay Başkanlığından gelen yazıda "Gerek şahıs olarak gerekse
kurum olarak bu şahıslar hakkında bir kanuni takibat yapılmadığının"
bildirildiğini söyledi.

Haşıloğlu, ayrıca gelen yazının ekinde yer alan Bekir Kalyoncu’nun
"İbrahim Şahin’i tanımam. Hiçbir ortamda ne yüz yüze ne de aracılar vasıtasıyla
ne de telefon veya başka bir haberleşme vasıtasıyla görüştüm. Zaten söz konusu
tarihte Genelkurmay Başkanlığında görevli değildim" şeklindeki el yazısıyla
yazılan beyanını okudu.

Erdal Şahin’e, Metin Gürak ile ilgili açıklamada "Bu kişilerle, hiçbir
yerde hiçbir şekilde temas ve görüşmesi olmadığını, Fatma Cengiz’in TSK’nın
hiçbir biriminde görev yapmadığını" söylediğini ifade eden Haşıloğlu, İbrahim
Şahin’in bu kişilerle görüştüğüne ilişkin bilgisi olup olmadığını sordu.

Erdal Şahin de bu konuda bilgisi olmadığını ifade ederek, "Ben sabahları
işe gidiyorum. Sürekli yanında değildim. Akşamları kahveye gidip kağıt oynardık"
dedi.

-GENELKURMAY BAŞKANLIĞININ AÇIKLAMASI-

Bu arada, Haşıloğlu’nun belirttiği Genelkurmay Başkanlığından gelen
yazıda, sanıklardan İbrahim Şahin ve Fatma Cengiz ile ilişkili olarak kabul
edilip haklarında dava açılan asker şahıslar Taylan Özgür Kırmızı, Muhammed
Sarıkaya, Murat Eke, Emre Baltacı, İlhan Bulayır, Cihan Arık, Ali Oktay Şahbaz,
Onur Özdemir ve Melih Yüksel ile Şahin ve Cengiz’in konuşmalarında geçen asker
kişiler Metin Gürak, Bekir Kalyoncu, Talat Erten, Musa Oran, Mustafa Yaş, Doğan
Yurt, Aziz Ergen hakkında herhangi bir soruşturma ve araştırma yapılıp
yapılmadığının tespiti ile varsa bu konudaki soruşturma ve araştırma tutanak ve
belgelerin gönderilmesinin istendiği belirtildi.

Ayrıca bu şahısların şikayeti üzerine Fatma Cengiz hakkında açılmış bir
soruşturma veya inceleme olup olmadığının tespit edilerek bildirilmesinin talep
edildiği ifade edilen yazıda, yapılan incelemede, isimleri geçen asker şahıslar
ile Fatma Cengiz hakkında konuya ilişkin herhangi bir soruşturma ve inceleme
yapılmadığı kaydedildi.

Yazının devamında Ocak 2009’da İbrahim Şahin’in basında yer alan
ifadeleri üzerine o tarihte 7. Kolordu Komutanı olan Korgeneral Bekir Kalyoncu
ile Genelkurmay İletişim Daire Başkanı olan Tuğgeneral Metin Gürak’ın bilgisine
de başvurulduğu anlatıldı.

Yazıda, bu doğrultuda Genelkurmay Başkanlığının resmi internet sitesinden
12 Ocak 2009 ile 12 Şubat 2009 tarihlerinde konuya ilişkin açıklama yapıldığı
ifade edilirken, mahkemeye bu açıklamaların gönderildiği anlaşıldı.