Gazete Vatan Logo

‘Nihai hedef Almanya ile ilişkinin düzeltilmesi’

Başbakan Yıldırım, “Hem Avrupa Birliği ortaklık sürecinin normalleştirilmesi hem de Almanya ile ikili ilişkilerimizin tekrar rayına oturtulması bizim temel düşüncemizdir” dedi ancak bunun tek taraflı iradeyle olamayacağını ifade etti

‘Nihai hedef Almanya ile ilişkinin düzeltilmesi’

Başbakan Binali Yıldırım, önceki gün Çankaya Köşkü’nde medya temsilcileriyle bir araya geldiği iftarda FETÖ ve PKK/YPG konusundaki tutumları nedeniyle Almanya ve Avrupa Birliği ile yaşanan sorunlar konusunda çarpıcı mesajlar verdi. Darbe davalarının daha hızlı sonuçlanması yönünde beklentiyi dile getiren Yıldırım, “Yargılamaların hızlı gitmemesinden biz de şikayetçiyiz” dedi

‘Kimseye fayda sağlamaz’

İncirlik Üssü başta olmak üzere tartışmaların alevlendirildiği, Almanya’nın bazı çıkışlarının bulunduğu ifade edilerek, Türkiye-Almanya ilişkilerinin sorulması üzerine Yıldırım, Almanya ile Türkiye’nin ilişkilerinin bozulmasının en son düşünülecek iş olduğunu, bundan Türkiye’nin de Almanya’nın da zarar göreceğini, bunun kimseye de fayda sağlamayacağını vurguladı. Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:

“Almanya ile anlaşamadığımız konular var. Bu konuların başında, Almanya FETÖ darbecilerine karşı gerekli duruşu göstermiyor. İltica taleplerine sıcak yaklaşıyorlar. FETÖ’cülerin darbe sonrası faaliyetlerine gerektiği şekilde müdahale etmiyorlar. Ayrıca PKK terör örgütü yandaşlarının da oradaki faaliyetlerine daha müsamahakar davranıyorlar. Biz de bunu kabul etmiyoruz. Pazartesi Almanya Dışişleri Bakanı gelecek, bu konuları Dışişleri Bakanımızla enine boyuna görüşecekler. Hem bu İncirlik meselesi hem de bizim gündemimizdeki konular görüşülecek. Nihai hedefimiz ilişkilerin düzeltilmesidir.”

Haberin Devamı

Başbakan Yıldırım’ın Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş ile birlikte medya temsilcilerini ağırladığı toplantıda VATAN Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Turgut Yuvacan da yer aldı.

İncirlik ziyareti

“Özellikle halk oylaması kampanya süresince gerilen ilişkilerin bundan sonra hem Avrupa Birliği ortaklık sürecinin normalleştirilmesi hem de Almanya ile ikili ilişkilerimizin tekrar rayına oturtulması bizim temel düşüncemizdir ama bu tek taraflı bir iradeyle olacak bir şey değil. Almanya’nın da bu minvalde hareket etmesi esastır. Ümit ederim ki sağduyu galip gelir. Bizim genel prensibimiz dostlukları artırmak, düşmanlıkları azaltmak. (Alman milletvekillerinin) İncirlik ziyaretini de bu çerçevede değerlendireceğiz. Orada bir, iki çekincemiz var. Onları kendileriyle paylaştık. Ona göre bir karar verilecek. Bu ziyarete katılacaklar arasında ülkemiz aleyhinde keskin faaliyette bulunanlar olabilir. Varsa onlarla ilgili bir çekincemiz var. O değerlendirilecek.”

Haberin Devamı

‘Gerginlik yapay’

Başbakan Yıldırım, otomotiv yan sanayicilerinin Almanya’da iş yaptığı firmalardan “Kusura bakmayın sizinle ilişkilerimiz iyi, bugüne kadar sıfır hatayla çalıştık ama bundan sonra, aradaki sıkıntılardan dolayı, birkaç yıl çalışamayacağız” yönünde mektupların gittiğinin belirtilmesi ve bununla ilgili temasların olup olmadığının sorulması üzerine de şunları söyledi: “Tabii ki hükümetler düzeyindeki gerginlik vatandaşlar düzeyine de yansıyor, ister istemez. Buradaki gerginlik yapay. Biraz konjonktürel sebeplerden, Almanya seçimleri var, onu etkilediğini düşünüyorum, biraz da bizim kampanya döneminde yaşadıklarımız var ama bütün bunlar ilişkilerimize kalıcı bir hasar vermemeli. Bu düşünce bizde de var, Almanya yönetiminde de var. Dolayısıyla Almanya ile ticari ilişkilerimizin olumsuz yönde etkileneceğini öngörmüyoruz.”

Haberin Devamı

‘Bakarsınız değişmiş’

Yıldırım, “Kabine revizyonu önümüzdeki ay içinde olmayacak gibi mi yoksa yeni bir sürpriz mi yapacaksınız?” sorusu üzerine, “Kabine değişikliği konuşulmaz, bir gün bakarsınız değişmiş” ifadesini kullandı.

Kripto FETÖ’cüler yapıyor iddiaları

Başbakan Yıldırım, Sözcü ve Cumhuriyet gazetesine yönelik FETÖ soruşturmalarını ‘kripto FETÖ’cüler’in yaptığı iddiasıyla ilgili bir soru üzerine, “Bizim işimiz başımızdan aşkın. Bir de yargının işine burnumuzu sokarsak hem yanlış olur hem de bizim böyle bir alanımız yok. Hukuk devletinde yetkimiz yok” dedi. Yıldırım, şöyle devam etti: “Gerek yabancı menşeli gerekse Türk vatandaşı gazetecilerin gözaltına alınmasının gazetecilik faaliyetiyle ilgili olmadığını biliyoruz. Bize gelen bilgi bu. Basın mensubu olmak, suç işleme üstünlüğü veya muafiyeti sağlamaz. Kanun karşısında herkes eşittir. Yanlış yaptıysa başbakan da olsa, bakan da olsa, sade bir vatandaş da olsa hesabını verecek.”

Haberin Devamı

‘Neyi bekliyoruz, bu suçüstü hali!’

Darbe girişimiyle ilgili yargılanan sanıkların delillere rağmen verdikleri ifadelerinin hatırlatılması üzerine Yıldırım, “Ne yaparlarsa yapsınlar. Darbe girişiminde bulundular mı? O uçaklardan bombaları attılar mı? O uçakların kalkması için talimat verdiler mi? Her şey ortada Bundan sıyrılacaklarını düşünmeleri beyhudedir. Ancak yarın bir gün ellerine bir koz vermemek gerekiyor. İlk duruşmada söyleyecekleri ne varsa sonuna kadar o hakkı kullanmalarına da hukuk devletinde rıza göstermemiz gerekiyor. Yapılan odur. Önceki ifadesini reddetmesi, inkar etmesi o suçu işlemediği anlamına gelmez” diye konuştu.

Darbeciler belli!

Yıldırım, şöyle devam etti: “Bombayı atan, ona izni veren, insanları öldürenler, tankları yürütenler, helikopterleri, uçakları alıp götürenler belli. Neyi bekliyoruz? Bu suçüstü halidir. Karar verilmesi gerek. Bu konuda ısrarla her fırsatta yargıya telkinlerimizi iletiyoruz. Yargıya talimat verme imkanımız yok.” Fiziki alan ve hakim ihtiyaçlarının karşılandığını, istinaf mahkemelerinin kurulmasıyla iş yükü konusunda rahatlama sağlandığını anlatan Yıldırım, darbe girişimi davalarıyla ilgili özel düzenlemeler yapıldığını, davaların bir an önce sonuçlanarak mağduriyetlerin önlenmesini beklediklerini vurguladı.

‘Bunlar dayı yeğen’

Gezi eylemleri sırasında ‘Kırmızı fularlı kız’ olarak tanınan Ayşe Deniz Karacagil’in YPG saflarında Rakka’da hayatını kaybetmesi üzerinden “PYD cani DEAŞ ile mücadele eden cici çocuklar” algısı yaratıldığı yönündeki yorum üzerine Başbakan Yıldırım şu ifadeleri kullandı:

“Bunlar ikide bir isim, kılık değiştiriyorlar. Bunlar dayı-yeğen gibi. Birisi dayıysa diğeri yeğeni. PKK, PYD, YPG böyle bir ilişkileri var. Dolayısıyla eninde sonunda muhataplarımız bunların birbirinden farkının olmadığını anlayacaklar. Biliyorlar da işlerine gelmiyor diyelim. Biraz daha Türkiye’nin burada enerjisini bu yolda tüketmesi için böyle bir tutum içerisindeler. Ama bu tutumun gelecekte onlara çok büyük maliyeti olacağını eninde sonunda görecekler.”

‘FETÖ ile PKK irtibatı var’

Rusya lideri Putin’in danışmanı Aleksandır Dugin’in “Darbe girişimiyle ilgili PKK’ya haber verildiği, 15 Temmuz sonrasında DEAŞ’la PKK’nın Türkiye’yi parçalayacağı”na ilişkin iddiaları sorulunca, Yıldırım, FETÖ ile PKK’nın irtibat halinde olduğunu, DEAŞ’la ilgili bilgi ve tespit bulunmadığını bildirdi. Yıldırım, darbe girişiminden önce PKK’nın “Saldırıları durdurun” talimatı verdiğini, sonrasında ise “Atışa devam” dediğini belirtti. 14 Temmuz’da Türkiye’de bulunan Dugin’in orduda hareketlilik olduğu yönünde uyarıda bulunduğu ortaya çıkmıştı.

Helikopterlere o sistem alınıyor

Başbakan Yıldırım, Şırnak’ta meydana gelen helikopter kazası hatırlatılarak, “Helikopterde engel tanıma sistemi neden tamamlanamadı?” sorusunu şöyle yanıtladı: “Uzun yıllardır savunma sanayisinin gündeminde olmuş, birkaç sefer de ihale yapılmış, iptal edilmiş. Bunun sebebi, bürokrasi ve firmaların kendi aralarında sonuca rıza göstermemesinden kaynaklanan anlaşmazlıklar. Bunların hiçbiri bahane olmamalı. Ben Milli Savunma Bakanı’na ‘Gerekirse doğrudan temin suretiyle bu işi hemen halledin’ dedim. Bu tip acil alımlara güvenlik gerekçesiyle muafiyet uygulayacağız ve doğrudan temin cihetine giderek bunu alacaklar. Bu konuda gerekli talimatları verdik.”

Gündemde bedelli yok

“Böyle bir şey yok. Bizim programımızda, hükümetin gündeminde bedelliyle ilgili bir konu yok. Çünkü şu anda terörle amansız bir mücadele içindeyiz. Bütün yoğunluğumuzu, ağırlığımızı bu konuya vermiş durumdayız.”

‘Kimse zeytin hamisi kesilmesin’

“Zeytinlikler imara açılacak mı?” sorusu üzerine Yıldırım, düzenlenmenin ilgili maddesini okudu. Düzenlemeye göre, 9 kişilik kurulun uygun görmesi üzerine, zeytinlik sahaları ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede kimyasal atık oluşturacak yatırım tesisi yapılamayacağını belirten Yıldırım, “Alternatif olarak yatırım amaçlı bu alanların kullanılması icap ediyorsa bu bir kurul marifetiyle değerlendirilecek, uygun görülmesi halinde de Bakanlığın oluruyla izin verilebilecek. Bazen fiili durumlar var, eskiden zeytinlik alanıymış ama oraya sanayi tesisi yapılmış. O sanayi tesisinin, bir şekilde var olan durumun hukuki hale getirilmesi icap ediyor. O bölge de sanayi içinde kalmışsa, artık zeytinlik yapma imkanı yoksa orada sanayinin ihtiyacı olan alanı kullanma imkanı veriliyor, belirli şartların sağlanması durumunda, kurulun uygun görmesi durumunda. Zeytin ağacı sayısı 101 milyon 600 binden, 173 milyona yükseldi. Yani kimse ‘zeytin hamisi’ kesilmesin, zeytinlerin sahibi burada.”

‘Ekonomide göstergeler olumlu yönde’

“Uluslararası piyasadan da iç piyasadan da olumlu mesajlar geliyor. Nakit, sermaye ihtiyacı doğarsa bunun da çözümü var. Merkez Bankası şartlar icap ettirdiği zaman gereken adımları atar. Gerek özel sektörün gerek kamunun borç yükümlülüğünün yerine getirilmesi adına elimizde başka araçlarımız da var. İhtiyaç olduğunda hepsi adım adım devreye girer. Her şey yolunda. (Bankaların durumu) Artık önümüzde seçim de yok. Öngörülemeyen bir süreç de olmadığı için rahat rahat uzun vadeli planlarını, yatırımlarını yapabilirler. Birçok gösterge olumlu yönde gidiyor. Dövizle, borsayla ilgili sanayi üretimi artışı, tüketici güven endeksi, birçok gösterge hep lehte.”