‘Makam ikramı demokrasiye uymaz’

Başbakan Binali Yıldırım, CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yüzde 49’un adayı olabileceği yönündeki açıklamasını eleştirdi.

Moldova’ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenleyen Yıldırım, “Baykal’ın, ‘Hayır cephesinde yüzde 49’un adayı Gül olabilir’ çıkışını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ‘Bu partiden ayrılıp da iflah olan görmedim’ açıklaması geldi. Yeni parti iddialarını nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna şu yanıtı verdi: “Hayır kampanyası yapanlar doğrusu artık ‘evet’ çıktığına demek ki tam kani olmuşlar, şimdi hayır grubunun kim aday olacak, makam dağıtma faslına geçmişler. Bu iyi bir gelişme. Buna karşın daha günü gelmeden kimin nereye aday olacağı arayışına girmek hem millete karşı bir nezaketsizlik hem de birinin bir başkasına makam ikramı demokrasiye çok uyan bir şey değil. Ama söylediği sözün içinde doğru olan bir şey var. Hayır kaybetmiş, evet kazanmıştır. Dolayısıyla bu halk oylamasının sonucu bir kez daha onlar tarafından da tescil edilmiş.”

‘Eğitimli-eğitimsiz...’

Yıldırım, bir gazetecinin, “CHP ve HDP’nin HSK alt komisyonuna üye vermeme tavırları var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir de Kılıçdaroğlu’nun hayır oyu verenler eğitimli, ‘evet’ oyu verenler eğitimsiz gibi, bunu ima eden bir açıklaması oldu” ifadeleri üzerine ise şunları söyledi: “Ne olacakmış eğitimli, eğitimsiz? Oyları yeniden mi sayalım? Eğitimlileri ayrı, eğitimsizlerinkini ayrı sayıp bir katsayıyla mı çarpalım? Bir türlü bunlar demokrasiyi, milli iradeyi zihinsel olarak kabul etmemenin getirdiği sonuçlardır. Geçmişte de, ‘çobanın oyuyla profesörün oyu aynı olur mu’ diye birtakım laflar edenlerle bu lafı edenin arasında hiçbir fark yoktur. Demokrasiyi herkes içselleştirmelidir ve demokraside oyların ağırlık merkezi, ağırlığı aynıdır, her oy aynı şekilde temsil edilir. Dolayısıyla bu anlamsız tartışmaları artık bırakma zamanı çoktan gelmiştir.”

"Boykot etmekle sonuç alınmaz"

Yıldırım, memleketin önünde birçok iş bulunduğuna değinerek, şunları kaydetti: “Benim çağrım sayın ana muhalefet partisi liderine, Meclis’te arkadaşları katılsın, gerekli çalışmalarda yer alsınlar. Boykot yapmak, bizim üniversite yıllarımızda zaman zaman dersleri boykot yapardık çeşitli nedenlerle artık o yıllar çok geride kaldı. Bizim çağrımız, 2019 seçimleriyle yürürlüğe girecek yeni sisteme uygun her türlü düzenlemenin Mecliste bütün partilerin katılımıyla geniş kapsamlı görüşülerek, konuşularak yapılması doğrultusundadır. Buna yönelik daha önce çağrımızı yaptık. Tekrarlıyoruz, boykot etmekle katılmamakla hiçbir sonuç alınmaz.”