Gazete Vatan Logo

'Lunaparka gitmek isterim!'

"Salıncakta beni sallamasını istiyorum. Davutoğlu babamla bu şekilde zaman geçirmek istiyorum"

'Lunaparka gitmek isterim!'

Dışişleri Bakanı Davutoğlu “Ben babamı hiç görmedim” diyen şehit kızı Gülnisa Alkış’a sarıldı, “Artık ben de senin babanım” dedi.

18 Mart Şehitler Günü dolayısıyla Konya Askeri Şehitliği’nde de tören düzenlendi. Törene Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da katıldı. Şehit mezarlarını ziyaret sırasında Davutoğlu’nun yanına yaklaşan Gülnisa Alkış (9), elinden tuttuğu Dışişleri Bakanını babasının mezarına götürdü. Küçük Gülnisa’nın, “Babamı hiç görmedim. Babam 2002’de Tunceli’de şehit olmuş” demesi, duygusal anlar yaşanmasına neden oldu. Davutoğlu, başını okşadığı Alkış’a “Beni baba olarak kabul eder misin?” diye sordu. Küçük kızdan “evet” yanıtını alan Davutoğlu, “Gülnisa, benim telefon numaramı yaz ve canın ‘baba’ demek istediğinde beni ara. İnşallah düğününe de gelirim” dedi. Bakan Davutoğlu, şehitlerin yakınlarıyla hatıra fotoğrafı çektirdi.

‘PKK nöbette vurdu’

Jandarma Komando Er Selçuk Alkış, 2002’de görev yaptığı Tunceli’de nöbet tuttuğu sırada PKK’lıların düzenlediği saldırıda şehit olmuş. Şehidin eşi Esengül Alkış yaşadıkları acıyı şöyle anlattı: “İzinden döndükten bir ay sonra, bir aylık hamile olduğumu öğrendim. Bu mutlu haberi vermek için telefon ettim. Fakat, operasyonda olduklarını söylediler. Ardından şehit olduğu haberi geldi.”

GÜLNİSA’NIN DRAM DOLU HAYATI

Gülnisa’nın tek acısının babasını kaybı olmadığı da ortaya çıktı. Şehit haberi ailede bir de cinayete sebep olmuş. Alkış’ın şehit olmasındansonra ailesine verilecek 60 bin TL şehit maaşı ve tazminatının aile dışına çıkmaması için şehidin kardeşi Mehmet Alkış bir plan yaptı. 4 aylık evli olan Mehmet Alkış eşinden ayrılmadan, şehit ağabeyinin eşiyle birlikte yaşamak istedi. Ancak eşi bunu kabul etmedi ve babasının evine gitti. Bir süre sonra Mehmet Alkış da eşiyle konuşmak için dayısı Kemalettin Akbaba ile birlikte kayınpederinin evine gitti. Çıkan tartışma sonunda kayınpederi evdeki tüfekle ateş etti. Kemalettin Akbaba olay yerinde öldü. Kayınpeder tutuklandı.

ŞEHİT KIZI GÜLNİSA ALKIŞ: DAVUTOĞLU BABAMLA LUNAPARKA GİTMEK İSTERİM

KONYA’da ’18 Mart Çanakkele Zaferi’nin 97’inci Yıldönümü ;ve Şehitleri Anma Günü’ nedeniyle ;askeri şehitlikte düzenlenen törende Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na, babasını hiç görmediğini söyleyen şehit kızı 10 yaşındaki Gülnisa Alkış, "Her çocuk gibi ben de babamın elini tutup lunaparka gitmeyi, salıncakta beni sallamasını istiyorum. ;Davutoğlu babamla bu şekilde zaman geçirmek istiyorum" dedi.

Tören sırasında babasını hiç görmediğini söylüyen Gülnisa Alkış’a sarılıp, alnından öperek, telefon numarasını veren Bakan Davutoğlu, ;"Beni baban kabul eder misin? Ne zaman bir baba sesi duymak istersen beni ara" dedi. Çevredekileri duygulandıran bu diyalogu anlatan ;Gülnisa Alkış, şunları söyledi:

"Mezarlığa gitmiştim. Bakan ;beni çağırdı. Ben de annemin elini bırakıp yanına koştum. Adımı ve burada ne yaptığımı sordu. Ben de babamın mezarını ziyaret etmek için geldiğimi söyledim. Babamı görüp- görmediğimi sorunca, hiç görmediğimi anlattım. Birlikte babamın mezarının yanına gittik ve dua okuduk. Telefon numarasını verdi ve bana ’Beni baba olarak kabul eder misin?’ diye sordu. Ben de kabul ettim. ’Canın sıkılırsa ve konuşmak istersen beni ara ve konuşuruz’ dedi."

En kısa sürede ;Bakan Ahmet Davutoğlu’nu aramayı düşündüğünü ve kendisine teşekkür edeceğini belirten ;Gülnisa Alkış, şehit olan babasını sadece fotoğraflardan tanıdığını anlattı. ;Baba hasretini ;babasının fotoğraflarına bakarak gidermeye çalıştığını belirten ; Alkış, şöyle devam etti:

”Herkes parklara ve gezmeye babasıyla giderdi. Ben ise, dedemle giderdim. Babalar günü yaklaşınca ;okula gitmek istemezdim. Sonradan ;annem babamın şehit olduğunu anlattı. Bundan sonra Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu arayarak bu hasretimi gidermiş olacağım. Her çocuk gibi ben de babamın elini tutup lunaparka gitmek istiyorum. Salıncakta beni sallamasını istiyorum. Ben bu olayı hiç yaşamadım. Davutoğlu babamla bu şekilde zaman geçirmek istiyorum. Ayrıca Çanakkale’deki şehitliği de gitmek istiyorum."

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun kızına gösterdiği yakınlıktan dolayı çok mutlu olduğunu belirten annesi ev kadını ;34 yaşındaki Esengül Alkış ise eşi Selçuk Alkış’ın komondo er ;olarak vatani görevini yaparken 2002 yılında Tunceli’deki Çiçekli Köyü yakınlarında ; teröristlerle girilen çatışmada şehit düştüğünü söyledi. 10 yaşındaki kızı Gülnisa ve 11 yaşındaki oğlu Samet’in baba hasreti ile büyüdüğünü belirten Esengül Alkış, şöyle konuştu:

"Bu şekilde çocuğuma kimse sahip çıkmamıştı. Bugüne kadar çok bakan ve milletvekili gördük. Derneğimize kadar ziyaret ettiler. Dışişleri Bakanımız bu kadar candan sıcak gerçekten baba şefkati gösterir gibi çocuğumun elinden tuttu. Başını okşadı. Halini hatırını sordu ve telefon numarasını bıraktı. Ben ;şoka ;girdim ve şaşırdım. Şimdiye kadar hiç birisinden görmediğimiz davranışı gördük. Zaten bizim için maddi değil de, manevi olan destek çok önemli olduğu için dünden beri çok mutluyum. Manevi desteğe çok ihtiyacımız var. Bakanımız Davutoğlu da bunu çok iyi gösterdi. Mutluyuz ve gurur duyduk."

"BU TERÖR YANDAŞLARINA GÜZEL BİR MESAJ"

Şehit Aileleri Derneği Başkanı Cafer Çelik de, Dışişleri Bakanı ;Ahmet Davutoğlu’nun şehit çocuklarına gösterdiği yakın ilginin terör yandaşlarına verilen güzel bir mesaj olduğunu söyledi. Çelik, "Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu, şehidimizin çocuğunu bağrına bastı ve başını okşadı. Mevlana Kültür Merkezi’ndeki madalya törneninde şehitlerimizin çocuklarını bağrına basıp başlarını okşadı. Buradan bir yerelere mesaj verdiğini düşünüyorum. Dün hem ’18 Mart Şehitler Günü’, ; hem de İstanbul’da, Diyarbakır’da bazı terör yandaşları memlekemizin bir köşesini yakıp yıktılar. Bu bakanımızın yaptığı haraketi de onlara bir mesaj oldu" diye konuştu.

’HEPİMİZ SEYİT ONBAŞI’YIZ’ SLOGANIYLA YÜRÜDÜLER

İZMİR’de başlarındaki kalpaklarla yürüyen Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyeleri, Çanakkale Deniz Zaferi’nin 97’nci yıldönümünü andı, ;’Hepimiz Seyit Onbaşı’yız’ sloganı attı.

Alsancak Semti Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde toplanan TGB üyesi 25 kişi, Çanakkale Deniz Zaferi’nin 97’nci yıldönümünde ’Geçit vermedik, vermeyeceğiz’ pankartının arkasında Ataürk’ün fotoğrafının bulunduğu flamalarla yürüdü. Gençler, yaklaşık 200 metre boyunca ’Ya istiklal ya ölüm tam bağımsız Türkiye’, ;’Kahrolsun Amerikan emperyalizmi’, ’Mustafa Kemal’in askerleriyiz’, ’Cumhuriyet değil AKP yıkılacak’, ’Atatürk gençliği görev başında’, ’Çanakkale ruhu ölümsüzdür’ sloganları attı.

Eylemlerine kalpaklarını takarak yaptıkları basın açıklamasıyla son veren TGB’liler, 97 yıl önce Çanakkale’de gerçekleşen emperyalist saldırının bugün de devam ettiğini öne sürerek, şunları söyledi:

"Donanmalarıyla değil, eşbakanlarıyla, Derviş Mehmet’in torunlarıyla geliyorlar. Atatürk gençlerini görmezden geliyor, sindirmeye, susturmaya çalışıyorlar. Başaramayacaksınız. Çanakkale’de nasıl geçit vermediysek şimdi de geçit vermeyeceğiz. Gençliğe Hitabe’yi kaldırmaya çalışıyorlar, İstiklal Marşı’mıza göz dikiyorlar, 19 Mayıs’ı, 29 Ekim’i yasaklıyorlar. Cumhuriyet’in tüm getirimlerine saldırıyorlar. Gençlerin üzerinden ‘dindar gençlik’ adı altında Amerikanperest bir gençlik yetiştireceklerini sanıyorlar. 4+4+4’leri, umre gezileri, Fethullah’ın şiirleriyle bu gençliği Atatürk’süz bırakacaklarını sanıyorlar. Son kale hala zaptedilmedi. Atatürk gençliği bu topraklardan hala silinmedi. Sakın aklınızdan çıkarmayın, eşbaşkanlar. Hepimiz Seyit Onbaşı’yız, hepimiz can veren yüzbinleriz, hepimiz Mustafa Kemal’iz."

Gençlerin eylemi, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni okumalarıyla son buldu.

ŞEHİT ANNESİNİN ÇİFTE ACISI

İZMİR’de ’18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 97’nci yıldönümü nedeniyle, Kadifekale Şehitliği’nde tören düzenlendi, şehit babalarına devlet övünç madalyası verildi.

2008 yılında PKK’lı teröristlere yönelik düzenlenen harekat sırasında düşen helikopterde şehit olan Kara Pilot Üsteğmen Gürcan Ulucan’ın annesi Nesrin Ulucan gözyaşlarını tutamadı. Anne Ulucan, oğlunun devre arkadaşı olarak yanından bir an olsun ayrılmayan, teselli etmeye çalışan ve Afganistan’da düşen helikopterde şehit olan 12 asker arasında yer alan Kara Pilot Yüzbaşı Adil Erdoğan için de gözyaşı dökerken, "İki şehit annesi gibiyim" dedi.

Şehitleri Anma Günü etkinlikleri, Kadifekale Şehitliği’ndeki anıta çelenk konulmasıyla başladı. Törene İzmir Vali Yardımcısı Ardahan Totuk, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Abdullah Atay, CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP milletvekilleri Mehmet Ali Susam, Mustafa Moroğlu ve Musa Çam ile şehit aileleri katıldı. Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Şube Başkanı Ayten Sarıca’nın açılış konuşmasını yapmasının ardından, Nevvar Salih İşgören Anadolu Lisesi öğrencisi Yaşar Kavas, kendi yazdığı şiirini okudu. Törende Topcu Albay Necati Erdem de bir konuşma yaptı. Necati Erdem,, vatan toğrağının şehitlerden kalan en büyük hazine olduğunu, bunun alınlara nakşedildiğini dile getirdi.

BABALARA MADALYA VERİLDİ

Törende, Bakanlar Kurulu kararıyla Malül Piyade Uzman Çavuş Aydın Işık ile şehit Uzman Çavuş Doğan Balduk’un babası Nurettin Balduk’a, Er Süleyman Ballan’ın babası Kadir Ballan’a, Er Kerem Oğuz Erbay’ın babası Ekrem Erbay’a, Uzman Jardarma Çavuş Çağlar Bölük’ün babası Salih Bölük ile Er Serhat Aslan’ın babası Hamit Aslan’a, Devlet Övünç madalyası verildi. Tören protokol üyelerinin şehit mezarlıklarını ziyaret edip karanfil bırakmasıyla sona erdi. Törenin sona ermesinin ardından ise Ak Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay tansiyon düşmesine bağlı hafif bir rahatsızlık geçirdi. Akay, 112 acil servis ekibinin müdahalesiyle kısa sürede kendisine geldi.

ANNEYE ÇİFTE ACI

Tören ardından ziyaret edilen kabirlerde, şehit çocuklarının mezarlarını çiçeklerle süsleyen ve başlarında gururla gözyaşı döken anneler arasında yer alan Nesrin Ulucan, çifte acı yaşadı. Oğulu Kara Pilot Üsteğmen Gürcan Ulucan’ı, 2008 yılında teröristlere yönelik sınır ötesi hareket sırasında düşen helikopterde şehit veren anne Nesrin Ulucan, geçen cuma günü Afganistan’da görev yapan barış gücündeki Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait helikopterin düşmesiyle bir kez daha şehit acısı yaşadı. Anne Ulucan, iki yıl önce oğlunun acı haberinin ardından onun devre arkadaşı olarak yanından bir an olsun ayrılmayan ve tesille etmeye çalışan Kara Pilot Yüzbaşı Adil Erdoğan için de gözyaşı döktü. Nesrin Ulucan, "Oğlumun acısının ardından o hep yanımızda yer aldı. Evladımız gibi oldu. Şimdi de onun acısını yaşadık. Artık iki şehit annesi gibiyim" dedi. Baba Özcan Ulucan’ın da bu kez şehit yüzbaşının ailesinin yanında olmak ve onlara destek vermek için Ankara’ya gittiği belirtildi.

ŞEHİT KARDEŞ ACISI

Şehitlikte bulunan polis memuru Erdal Durukan da, Van’da şehit olduktan sonra, Türkiye’de tartışma konusu olduğu için adı değiştirilen Orgeneral Mustafa Muğlalı Kışlası’na ismi verilen şehit ağabeyi Erkan Durukan için gözyaşı döktü. Ağabeyinin mezarının başında oturan ve dakikalarca öylece durarak gözyaşı döken Durukan, hüzünlü bir gurur yaşadı. Anne Fikriye Yıldız da Hakkari’de şehit olan ve üzerine Türkiye harikatısı şeklinde kırmızı beyaz çiçeklerle süslediği şehit oğlu Mahmut Yıldız’ın mezarı başından ayrılamadı.

ŞEHİT EŞİ, ANMA TÖRENİNE BEBEĞİYLE GELDİ

MERSİN’de Çanakkale Zaferi’nin 97’nci yıldönümü ve 18 Mart Şehitler Günü nedeniyle Mersin Şehir Mezarlığı’ndaki anma törenine 5 ay önce şehit düşen Piyade Uzman Çavuş Erol Özkul’un eşi Yeliz Özkul, 40 günlük kızı Ela ile katıldı. Bebeğini ilk kez şehit babasının mezarını ziyarete getiren Yeliz Özkul’un dua etmesi yürek burktu.

Mersin Şehir Mezarlığı’nda 18 Mart Şehitler Günü nedeniyle tören düzenlendi. Törene Vali Hasan Basri Güzeloğlu, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan, Mersin Milletvekilleri MHP’li Mehmet Şandır, Ali Öz, AK Partili Nebi Bozkurt, CHP’li Ali Rıza Öztürk ve Aytuğ Atıcı ile kamu kurumları temsilcileri ve şehit yakınları katıldı.

Şehitler Anıtı’na çelenk konulmasıyla başlayan tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın söylenmesiyle devam etti. Vali Hasan Basri Güzeloğlu, şehitlik defterini imzaladı. Vali Güzeloğlu, şehitlik ve gaziliğin, bu milletin özünde ve örfünde olduğunu belirterek, "İşte bizi biz yapan, bugünümüzü ve geleceğimizi hazırlayan bu kahramanlıktır, bu bakıştır, bu duruştur. Cumhuriyeti böyle kurduk, bugüne kadar böyle yaşattık ve sonsuza kadar da bu inanç ve kararlılıkta daha da gelişen, güçlenen bir Türkiye olarak yaşatacağız" dedi.

Törene katılanlar şehitliğe geçerek şehit mezarlarına kırmızı karanfil bırakıp, dua etti.

DUYGULU ANLAR

Protokol üyeleri, şehit mezarları başında dua eden yakınlarına sabırlar diledi. Şehit yakınlarının göz yaşlarını tutamadığı törende duygulu anlar yaşandı.

27 Ekim 2011’de Hakkari’nin Şemdinli ilçesi kırsalında arama tarama faaliyeti sırasında üzerine yıldırım düşerek şehit olan 28 yaşındaki Piyade Uzman Çavuş Erol Özkul’un eşi Yeliz Özkul, 40 günlük kızı Ela ile törene katıldı. Eşi şehit düştüğünde 6 aylık hamile olan Yeliz Özkul, bebeğini dünyaya getirdikten sonra ilk kez kızıyla şehit mezarının başında dua etti. Şehit eşinin yanına giden Vali Hasan Basri Güzeloğlu ve MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, "Sen ve çocuğun Türk milletine emanetisiniz" diyerek, şehit eşini teselli etti. AK Parti Mersin Milletvekili Nebi Bozkurt da şehit mezarı başında bir süre Kur’an okudu.

Şehitlikteki tören, yapılan duaların ardından son buldu.

ŞEHİT KIZINA MADALYA

BALIKESİR’de, vatanları için canlarını ortaya koyan şehit ve gaziler, 18 Mart Şehitleri Anma Günü nedeniyle düzenlenen törenlerle, bir kez daha minnet ve saygıyla anıldı. Şehit yakınlarıyla, gazilere Devlet Övünç Madalyası ;verildi.

Garnizon Şehitliği’ndeki törende, Şehitlik anıtına çelenkler konuldu. Saygı duruşu ve saygı atışının ardından İstiklal Marşı okundu ve şehitlerin mezarları ziyaret edildi. Devlet Övünç Madalyası ;verilmesi töreni ise Salih Tozan Kültür Merkezi’nde yapıldı. Balıkesir Valisi Yılmaz Arslan, Garnizon Komutanı Tümgeneral Erdal Öztürk ve Belediye Başkanvekili Yusuf Özenç’in de katıldığı törende şehit yakınlarıyla gazilere madalyaları verildi.

Vali Arslan, 23 Haziran 2010’da teröristlerin İstanbul Halkalı’da askeri otobüse düzenlediği saldırıda şehit düşen Jandarma Astsubay Başçavuş Duran Bayram’ın madalyasını 6 yaşındaki kızı Rana Bayram’a taktı. Annesi Nurşem Bayram’la babasının madalyasını almak için sahneye çıkan şehit kızıyla yakından ilgilenen Vali Arslan, Rana’ya bir de bebek hediye etti.

Törende gaziler, Uzman Jandarma Çavuş Ecevit Karakoyun ve Jandarma Uzman Erbaş Uysal Arıcan’a da madalyaları ve beratları verildi. Tören Özel Karesi İstiklal Anadolu Lisesi öğrencilerinin Çanakkale Orotoryosu’nu seslendirmesiyle sona erdi.

MUĞLA’DA ŞEHİTLER ANILDI

MUĞLA’da, 18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 97’nci Yıldönümü nedeniyle düzenlenen törende, 3 şehit yakını ile bir gaziye Devlet Övünç Madalyası ve berat verildi. Şehit ve gazi yakınları gözyaşlarına hakim olamadı.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen törene Vali Fatih Şahin, CHP Muğla Milletvekili Prof.Dr. Nurettin Demir, İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Fevzi Kurşun, Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Akbaş, Belediye Başkanı CHP’li Osman Gürün, Emniyet Müdürü Kadir Ay, Muğla Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Mansur Harmandar, kamu kurum ve kuruluşları ile siyasi partilerin temsilcileri, şehit yakınları, öğretmen ve öğrenciler katıldı. ;

Geçen yıl 1 Nisan’da Osmaniye’de mayın patlaması sonucu şehit düşen Jandarma Er Zeynel Kapucu, 10 Haziran 2010 tarihinde Hakkari Yüksekova’da terör örgütü ile girilen silahlı çatışmada şehit olan Piyade Onbaşı Sebahattin Derin ve 22 Ağustos 2011 tarihinde Kocaeli’de trafik kazasında şehit düşen polis memuru Adil Alsan’ın Devlet Övünç Madalyaları ile beratı, anne ve babalarına Vali Şahin tarafından verildi. 21 Ekim 2007 tarihinde Hakkari Yüksekova’da terör örgütüyle çıkan çatışmada sol bacağını kaybeden Gazi Jandarma Uzman Çavuş Sadık Atılmış’a, Devlet Övünç Madalyası ve beratını da Vali Şahin, taktı. Bu sırada şehit ve gazi yakınları gözyaşlarını tutamadı.

Törende Turgutreis Anadolu Lisesi öğrencileri, "Çanakkale" adlı tiyatro oyununu sahneleyeren ;konser verdi. Okul Müdürü Ferit Tokmak, her Türk gencinin Çanakkale’yi mutlaka görmesi gerektiğini söyledi.

EDİRNEKAPI ŞEHİTLİĞİ’NDE KARANFİLLİ ANMA

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, " Çanakkale ruhu her daim aynı şevk, iman ve inançla yaşayacaktır. Yaşayan her fert sizlerin bıraktığı emanetin kutsallığının bilinciyle aldığı her nefeste kanlarınızla müdafaa ettiğiniz vatanı koruma azmi şuuru ile hareket edecektir" dedi. ;

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 97. yıldönümü nedeniyle Edirnekapı Şehitliğinde bir anma töreni düzenlendi. Törene İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Turan Çolakkadı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, 1. Ordu’dan Topçu Albay Konuralp Derkan, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Türkiye Harp Mal?lleri ve Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Başkanı Gönül Alpaydın ve şehit aileleri katıldı.

GENELKURMAY BAŞKANI ORGENERAL ÖZEL’DEN MESAJ

Törende sırasıyla şehitliğe çelenkler konuldu. Ardından şehitler için üç el silah atışı yapıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Genelkurmay Başkanı Orgereral Necdet Özel’in mesajı okundu. Mesajda, "Türk tarihinin dönüm noktalarından birini oluşturan Çanakkale Savaşı yalnız Türk harp tarihinin değil, aynı zamanda Dünya Harp Tarihinin de en önemli cephelerinden biri olmuştur. Türk askerinin elinden en üst komutanına kadar savaşın her aşamasında gösterdiği dillere destan başarı asil milletimizin kahramanlığının en güzel örneklerinden birini teşkil etmiş; ebedi Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi bir askeri dehanın tarih sahnesine çıkmasını sağlamıştır" denildi.

" ÇANAKKALE RUHU HER DAİM AYNI ŞEVK, İMAN VE İNANÇLA YAŞAYACAKTIR "

Tören alanındaki şehit aileleriyle tek tek ilgilenen İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu kürsüye gelerek anı defterini imzalayan ;İstanbul ;Valisi Hüseyin Avni Mutlu, ;şunları söyledi:

"Yakın dünya tarihinin en önemli savaşlarından biri olan Çanakkale Savaşı cesaret, fedakarlık, iman, onur ve saygı abidesidir. Vatanı için canlarını feda eden makamların en yücesi olan şehitlik mertebesine ulaşan ecdadımıza en kalbi duygularla sesleniyoruz. Hayatlarınız pahasına yaptığınız fedakarlıkla geleceğmize ışık, kalbimize güç, hayatımıza rehber ve her anımıza inanç taşıdınız. Milli birlik ve beraberlik duygularımızı kuvvetlendirdiniz. Çanakkale ruhu her daim aynı şevk, iman ve inançla yaşayacaktır. Yaşayan her fert sizlerin bıraktığı emanetin kutsallığının bilinciyle aldığı her nefeste kanlarınızla müdafaa ettiğiniz vatanı koruma azmi şuuru ile hareket edecektir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve ebediyete intikal eden kahramanlarımızı şehitler ve gazilerimi minnet rahmet ve şükranla anıyoruz. Ruhunuz şad olsun" dedi.

ŞEHİT MEZARLARINA KARANFİL BIRAKILDI

Törende bir konuşma yapan Türkiye Harp Mal?lleri ve Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Başkanı Gönül Alpaydın, ; ;"1915 Çanakkale geçilmez dedik. Bugün 97. yılını kutladığımız 18 Mart Türk milletinin aziz şehitlerini anma günü 1071’den beri bu toprakları kanlarıyla vatan yapan bütün şehitlerimizden başlayarak yüzyıllardır bu toprakları korumak için, verilen binlerce şehidimizi hiç unutmayacağız. Onları daima yüreklerimizde yaşatacağız. Nur içinde yatsınlar " dedi.

Ardından 1. Ordu’dan Topçu Albay Konuralp Derkan kürsüye gelerek bir konuşma yaptı. Alpay Derkan, " 18 Mart Çanakkale’nin geçilemeyeceğini Türk milletinin esir edilemeyeceğini Türk vatanının parçalanamayacağının tüm dünyaya haykırıldığı gündür. İşte bu sebepledir ki 18 Mart yüce Meclisimiz tarafından 27 Haziran 2002 tarihinde 4768 sayılı yasayla Şehitler Günü kabul edilmiştir. Türk milleti tarih boyunca benzeri olmayan destanlar yaratmış önüne çıkan her güçlüğü yenmesini bilmiştir. Tarihin sayfaları onun kahramanlık örnekleriyle doludur. İşte bugün Türk’ün vatan aşkıyla onun bu büyük kahramanlığını belgeleyen tarihin yaprağını bir kere daha açıyoruz " diye konuştu.

Konuşmalar sırasında şehit aileleri duygusal anlar yaşayarak gözyaşlarına hakim olamadı. Konuşmaların ardından İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyih Çapkın ile protokol Polis Şehitliği’ne karanfil bıraktı. Ardından kara şehitliğine geçen Vali Mutlu ve beraberindekiler buradaki şehit mezarlarına da karanfil bıraktı.

ÇANAKKALE DENİZ ZAFERİ’NE BODRUM’DA TÖREN

ÇANAKKALE Deniz Zaferi’nin 97’nci yıldönümü, Muğla’nın Bodrum İlçesi’nde düzenlenen tören ve etkiliklerle anıldı. Babası Çanakkale Savaşı’nda şehit olan 86 yaşındaki Hanife Turan’ın yazdığı şiir, törene katılanlara duygu dolu anlar yaşattı.

Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasıyla başlayan törende, öğrenciler tarafından zaferi simgeleyen küçük bir oyun sahnelendi. Çanakkale Zaferi törenleri, ;ardından Bodrum Belediyesi Nurol Kültür Merkezi’nde düzenlenen programla devam etti. Anma programına Bodrum Kaymakamı Mehmet Gödekmerdan, eşi Sevilay Gödekmerdan, Bodrum Cumhuriyet Başsavcısı Hayati Keskin, Bodrum Garnizon Komutanı Albay Ahmet Şevki Ulugün, İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Hakan Demirörs, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Özcan, İlçe Emniyet Müdürü Ömer Akgün, gaziler, öğretmen ve öğrenciler katıldı.

Programa katılan ve babası Mustafa Yıllıkçı’nın Çanakkale Savaşı’nda şehit olan 86 yaşındaki Hanife Turan da Çanakkale Şehitleri için yazdığı şiiri seslendirirken salonda duygu dolu anlar yaşandı. Turan, şiirinin sonunda öğrenciler tarafından ayakta alkışlandı.

TARSUS’TAKİ ANMADA, KÜRTÇE-TÜRKÇE ÖLÜRÜM TÜRKİYEM TÜRKÜSÜ

MERSİN’in Tarsus İlçesi’nde, Çanakkale Zaferi’nin 97’nci yıldönümü ve 18 Mart Şehitler Günü nedeniyle düzenlenen etkinlikte, ’Ölürüm Türkiyem’ adlı şarkı, ;Kürtçe ve Türkçe seslendirildi.

Müze haline getirilen Nusret Mayın Gemisi’nin bulunduğu Çanakkale Zafer Parkı’nda düzenlenen törene, Tarsus Kaymakamı Orhan Şefik Güldibi, Mersin milletvekilleri AK Parti’li Ahmet Uzun, MHP’li Mehmet Şandır, Garnizon Komutanı Yarbay Abdülkadir Yavuz, Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Tarsus Cumhuriyet Başsavcısı Yavuz Temizel, İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Hakan Vural, Emniyet Müdürü Yaşar Aksoy, siyasi parti, oda ve dernek temsilcileri, gaziler ve öğrenciler ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Törende Çanakkale Zaferi’nin tasvir edildiği anıta çelenkler konuldu. Saygı duruşu sırasında askerler Nusret Mayın Gemisi’nin üzerine çıkarak 3 el saygı atışı yaptı. Törene katılanlar hep bir ağızdan İstiklal Marşı’nı okudu. Üstteğmen Oktay Ağtürk, günün anlam ve önemini belirten konuşma yaptı.

Konuşmanın ardından folklor gösterileri gerçekleştirildi. Daha sonra öğrencilerden oluşan koro ’Ölürüm Türkiyem’ adlı şarkının iki kıtasını Kürtçe, iki kıtasını da Türkçe olarak seslendirdi. Törene katılanlar, koroyu alkışladı.

Törende Kuzey Kore Cumhuriyeti tarafından Kore Savaşı’nda görev alıp gazi olan 10 kişiye madalyalarının verilmesiyle sona verdi. Törenin sonun da ise protokol üyeleri hep birlikte şehitliği ziyaret etti.

ZONGULDAK’TA ŞEHİLER ANILDI

ZONGULDAK’ta, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 97’nci yıldönümü etkinlikleri kapsamında Çanakkale Savaşı’nın kahramanlıklarının anlatıldığı tiyatroyu izleyen Belediye Başkanı Muharrem Akdemir ve eşi ile İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Halil İbrahim Yaşatır, gözyaşlarını tutamadı.

İlk tören Valilik ;binası önündeki Şehitler Anıtı’nda yapıldı. Törene, Zonguldak Valisi Erol Ayyıldız, 3’üncü Jandarma Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Zeki Es, Zonguldak Belediye Başkanı CHP’li Muharrem Akdemir, AK Parti Zonguldak Milletvekili Özcan Ulupınar, Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Özbakır, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi (ZKÜ) Rektörü Prof.Dr. Mahmut Özer, vali yardımcıları, daire müdürleri, şehit yakınları, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Zonguldak Şubesi’ne üye gaziler, öğrenciler ve çok sayıda kişi ;katıldı. Şehitler Anıtı’na çelenklerin konulmasıyla başlayan tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Zonguldak Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Yorulmaz, ;"Aziz şehitlerimiz sizler yattığınız yerde rahat uyun. Şehit kanlarıyla sulanan bu topraklarda ;koruma görevini artık bizler ve yeni ;yetişen gençler devralmıştır. ;Dünya var oldukça bu vatan ebediyen var olacaktır. Ne ;mutlu şehitlik ve gazilik ;mertebesine erene, ne mutlu Türküm diyene" dedi. ;Ardından Vali Ayyıldız, general Es ve Belediye Başkanı Akpınar, Şehitlik Anıtı ziyaret defterini imzaladı.

Daha sonra Zonguldak Belediyesi Asri Mezarlığı’nda bulunan Şehitliğe geçildi. Burada, protokol ve şehit yakınları, mezarların üzerine karanfil bıraktı. İl Müftüsü Refik Bulut’un kuran okumasının ardından dua edildi. ;

Vali Erol Ayyıldız, Atatürk Kültür Merkezi’ndeki törende ;19 Haziran 2010 tarihinde Hakkari’nin Şemdin’li ilçesinde terör örgütü PKK ile girişilen sıcak çatışmada şehit düşen Piyade Er Ramazan Erdem’in babası Mustafa Erdem’e devlet övünç madalyası taktim etti. Tören sırasında Mustafa Erdem, gözyaşlarını tutamadı. ;Daha sonra 3’üncü Jandarma Eğitim Komutanlığı’nca hazırlanan ve Çanakkale savaşının anlatıldığı sinevizyon gösterimi sunuldu. Bu programın ardından ise Zonguldak Endüstri Meslek Lisesi tarafından hazırlanan Çanakkale Savaşı zaferi ve Türk askerlerinin kahramanlıklarının anlatıldığı sinevizyon gösterimiyle birlikte tiyatro sahnelendi. Yaklaşık 1.5 saat süren program sırasında 3.Jandarma Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Zeki Es’in duygulandığı gözlendi. Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir ve eşi Nurten Akdemir ile İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Halil İbrahim Yaşatır ;gözyaşını tutamadı. Programın sonunda öğrenciler ayakta alkışlandı.

MİNİK YAĞMUR, ŞEHİT BABASININ MEZARINA SELAM DURDU



KIRIKKALE’de 18 Mart Şehitleri Anma töreninde duygu dolu anlar yaşandı. 2 yıl önce Hakkari Çukurca’da PKK’lı teröristlerin döşediği mayına basarak şehit düşen Piyade Uzman Çavuş Fatih Aydoğdu’nun 7 yaşındaki kızı Yağmur, babasının mezarının başında selam durup, "Seni çok özledim. Ben de senin gibi asker olacağım" dedi.

Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenklerin konulmasıyla başlayan tören, Kültür Merkezi’nde Devlet Övünç Madalyası verilmesi ve ;Şehitlik’te ;şehitlerin mezarlarının ziyaret etmesiyle ;devam etti.

Kuzey Irak’ta meydana gelen çatışma sonrası gösterdiği sorumluluk ve görev anlayışı nedeniyle gazilik unvanı alan Deniz Piyade Er Dursun Güven’e Cumhurbaşkanı Abdullah Gül adına Kırıkkale Valisi Hakan Yusuf Güner tarafından Devlet Övünç Madalyası verildi. Güven, "1995 tarihinde Kuzey Irak yakınlarında harekat sırasında gazi oldum" dedi.

"BABAMI ÇOK ÖZLEDİM"

Şehitlik’teki ziyarette ise duygu dolu anlar yaşandı. ;28 Mart 2010 tarihinde Hakkari’nin Çukurca İlçesi’nde PKK’lı teröristlerce döşenen mayının patlaması sonucu şehit olan Piyade Uzman Çavuş Fatih Aydoğdu’nun mezarı başına gelen kızı 7 yaşındaki Yağmur’un sözleri, yürekleri dağladı. ;Şehit babasının mezarı başında asker selamı veren Yağmur, "Babacığım seni çok özledim. Ben de senin gibi asker olacağım" dedi. Protokol üyeleri, tüm şehitlerin mezarlarına karanfil bıraktı.

BAŞBAKAN ERDOĞAN: MİLLETİMİZ YENİDEN UYANIŞA GEÇMİŞTİR

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çanakkale Deniz Zaferi’nin, milletin yeniden uyanışına, şahlanışına bir millet olarak dünya sahnesinde yeniden yükselişine zemin hazırladığını bildirdi. Erdoğan, ”Çanakkale’de omuz omuza vatanlarını müdafaa eden şehitlerimizden, onların yan yana yattığı kabirlerden aldığımız ilhamla, kardeşliği pekiştiriyor, ülkemize yönelik her türlü fitne ve nifak girişimleriyle tek yürek halinde mücadele ediyoruz” mesajını iletti.

Erdoğan, 18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 97. yıl dönümü dolayısıyla Çanakkale 18 Mart Stadyumu’nda düzenlenen törende okunan mesajında, Çanakkale Deniz Zaferi’nin 97. yıl dönümünü kutladığını ifade etti.

18 Mart Şehitleri Anma Günü’nde, önceki gün Afganistan’da görevleri başında şehit olan kahramanlar başta olmak üzere bu toprakları bize miras bırakan tüm şehitleri rahmetle, minnetle yad ettiklerini belirten Erdoğan, 97 yıl önce Çanakkale’de büyük bir kahramanlık destanı yazan Mehmetçiğin, sergilediği cesaret ve fedakarlıkla bir yandan tüm dünyanın hayranlığına mazhar olduğunu, diğer yandan da İstiklal Savaşı’nın adeta ön sözünü yazdığını kaydetti.

Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

”Çanakkale Deniz Zaferimiz, milletimizin yeniden uyanışına, şahlanışına, bir millet olarak dünya sahnesinde yeniden yükselişine de zemin hazırlamıştır. Çanakkale’de, tarihimize altın harflerle yazılan zafer, istiklalimizin ve istikbalimizin de bir manifestosudur. Şehitlerimiz ve onların kahramanlıklarından aldığımız ilhamla Türkiye’yi büyütmeye, güçlendirmeye, tarihine, kültürüne ve medeniyetine yarışır şekilde ülkemizi yüceltmeye devam ediyoruz. Çanakkale’de omuz omuza vatanlarını müdafaa eden şehitlerimizden, onların yan yana yattığı kabirlerden aldığımız ilhamla, kardeşliği pekiştiriyor, ülkemize yönelik her türlü fitne ve nifak girişimleriyle tek yürek halinde mücadele ediyoruz.

Çanakkale Deniz Zaferimizin yıl dönümünde, 18 Mart Şehitler Günü’nde, acılarını milletçe yüreğimizde hissettiğimiz Afganistan’da şehit olan kahramanlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet niyaz ediyor, yakınlarına, milletimize baş sağlığı diliyorum.

Bir milletin gururu, bir milletin kahramanlık destanı olan Çanakkale Deniz Zaferi’mizin 97. yıl dönümü, aziz milletimize kutlu ve mübarek olsun. Şehitlerimizin mekanı cennet olsun, Allah onlardan razı olsun.”

ARINÇ: ÇANAKKALE ŞEHİTLERİN DESTANIDIR

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Çanakkale Zaferi ile bütün dünyaya, bir toprak parçasının nasıl vatana dönüştürüldüğünün gösterildiğini belirterek, “Her türlü modern silahlardan yoksun, fakir ve yoksulluk içindeki Anadolu insanı, döneminin en donanımlı ordularına karşı birlik ve beraberlik içinde savaşmış ve milletimize gururla yad edecekleri unutulmaz şanlı bir tarih yazmışlardır. Bu savaş, yürekteki sarsılmaz imanla, inançla eldeki silahın karşı karşıya geldiği bir hesaplaşmadır” dedi.

Arınç, 18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 97. yıl dönümü dolayısıyla Çanakkale 18 Mart Stadyumu'nda düzenlenen törende konuşma yaptı.

Sözlerine, iki gün önce Afganistan'da Uluslararası Güvenlik Destek Gücü ISAF'ta görev yaparken helikopter kazasında hayatını kaybeden 12 şehidi anarak başlayan Arınç, “Şehitlerimize Allah'tan rahmet acılı ailelerine, silah arkadaşlarına ve tüm milletimize baş sağlığı ve sabır diliyorum. Bugünü ülkemizin her bir köşesinde büyük coşku ile kutlarken, ölümsüz kahramanlarımızı, aziz şehitlerimizi, saygıyla anıyor, sonsuz şükranlarımı sunuyorum” dedi.

Çanakkale Savaşları'na ve Çanakkale Deniz Zaferi'ne işaret eden Arınç, şunları kaydetti:

“Bu önemli savaşın tarihimizde ayrı bir yeri vardır. İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un, 'Şu boğaz harbi nedir?/Var mı ki dünyada eşi?/En kesif orduların yükleniyor dördü beşi' mısralarıyla dile getirdiği Çanakkale Zaferi, milletimizin tarih sayfalarına silinmez harflerle yazdığı en parlak zaferlerden birisidir.”

“Denizlere hakim olan, dünyaya hakim olur” düşüncesiyle hareket eden İtilaf Devletleri'nin, o dönemde yıpranmış, teknolojiyi ve savunma gücü açısından zayıf olan milletin kararlı ve dirençli duruşu karşısında perişan olduğunu vurgulayan Arınç, şöyle devam etti:

“Ordu ve millet olarak moral bulduğumuz Çanakkale Savaşları, her savaş gibi ardında kan, ölüm ve gözyaşı bırakmıştır.

En iyimser rakamlarla 200 bini geçen şehitlerimiz arasında binlerce okumuş aydınımız da bulunmaktadır. Bu kayıpların olumsuz etkileri savaş sırasında olduğu kadar, daha sonra da fazlasıyla hissedilmiştir.

Savaşta her iki taraftan toplan insan kaybı 400 bin kişiyi aşmıştır. Çanakkale'de verilen mücadele, yokluklar ve imkansızlıklar içerisinde bir milletin yüksek ruh ve sarsılmaz inancıyla işgale ve bir millete yapılan haksızlığa karşı vermiş olduğu kutsal bir var oluş öyküsüdür.

Çanakkale Zaferi, vatanı, bayrağı, milleti, dini ve devleti için canını Allah yolunda feda eden şehitlerin destanıdır.
Çanakkale Zaferi, ırkları, renkleri ve dilleri değişik, çeşitli milletlerden oluşan işgalci ordularının saldırısına karşı var gücüyle karşı koyan milletimizin yazdığı kahramanlık örneğidir.”

Çanakkale Zaferi'nin, milletin, iman ve azmi ile metanet ve gücünün açık bir göstergesi olduğuna işaret eden Arınç, şu mesajları iletti:

“Çanakkale Zaferi, dünya tarihinde bir dönüm noktasının yaşandığı, güç dengelerinin değiştiği, olayların akışı üzerinde milletimizin belirleyici bir rol oynadığı Kurtuluş Savaşımızın, ilk meşalesinin tutuşturulduğu, kahramanlık ve fedakarlığının doruk noktasına ulaştığı prestij ve azmin mücadelesidir.

Ordumuzun Çanakkale'de vermiş olduğu bu büyük mücadele, sadece dünya tarihi üzerinde yarattığı büyük etki ile değil, Türk savaş sanatının uygulanış tarzı, kahramanlar ve askeri dehalar, insani değerlerin savaş sahasında tezahürü bakımlarından da dünya savaş tarihinde örneği ve bir benzeri bulunmayan bir olaydır.

Çanakkale Zaferi, vatanın bütünlüğü ve ulusal bağımsızlığı söz konusu olduğunda, milletinin neleri başarabileceğinin en güzel kanıtıdır.

Hür türlü modern silahlardan yoksun, fakir ve yoksulluk içindeki Anadolu insanı, döneminin en donanımlı ordularına karşı birlik beraberlik içinde savaşmış ve milletimize gururla yad edecekleri unutulmaz şanlı bir tarih yazmışlardır. Bu savaş, yürekteki sarsılmaz imanla, inançla eldeki silahın karşı karşıya geldiği bir hesaplaşmadır.”

Haberin Devamı