Gazete Vatan Logo

'Küçük doğdum ama hikâyem büyük'

Prematüre bebek hikayeleri yarışmasınının kazananı belli oldu.

Prematüre Bebek Koalisyonu tarafından prematürelik bilincini ve farkındalığını artırmak amacıyla düzenlenen hikâye yarışmasında 'Yaşa Mucizem' isimli hikâye 1. oldu. Yarışmada dereceye girenler 20 Kasım 2013 tarihinde yapılan “Dünya Prematüre Günü” etkinlikleri çerçevesinde ödüllerini aldı.

20 Kasım 2013, Ankara- Türkiye’de prematürelik hakkında farkındalığı artırmak ve yapılmakta olan çalışmalara katkı sağlamak amacıyla kurulan PremaTürk Prematüre Bebek Koalisyonu’nun Türkiye genelinde düzenlediği “Küçük Doğdum Ama Hikâyem Büyük” başlıklı hikâye yarışması sonuçlandı. AbbVie Türkiye’nin katkıları ile düzenlenen ve prematüre olarak doğmuş kişilerin, prematüre bebeği olan anne, baba, kardeş veya akrabaların; prematüre bebekleri izleyen doktor, hemşire veya diğer sağlık çalışanlarının; prematüre bebeklerle ilgili başlarından geçen veya tanık oldukları hikâyeleri ile katıldıkları yarışmanın sonuçları, 20 Kasım 2013 tarihinde yapılan “Dünya Prematüre Günü” etkinlikleri çerçevesinde açıklandı.

Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesi Yöneticisi ve PremaTürk Koalisyonu Başkanı Yenidoğan Yoğun Bakım Uzmanı Doç. Dr. Nurullah Okumuş, İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hasan Kavruk (Jüri Başkanı), İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü Prof. Dr. Cengiz Yakıncı, İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Bölümü Doktora Öğrencisi ve Türkçe Öğretmeni Kevser Akın, El Bebek Gül Bebek Derneği Başkanı Özgür Doğa Keleş ve Bebeğim ve Biz Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Sevil Taner gibi konusunda uzman isimlerin değerlendirdiği “Prematüre Hikâyeleri” yarışmasına farklı yaş ve meslek gruplarına mensup yüz kırk sekiz kişi katıldı.

148 prematüre bebek hikâyesinin yarıştığı yarışmada “Yaşa Mucizem” isimli hikâyesi ile Yelis Dolamaç 3 bin liralık birincilik ödülünün sahibi olurken, “Habersizce” isimli hikâyesi ile Filiz Serhadlioğlu ikincilik ödülü olan 2 bin liranın, Sümeyra İlkaz ise “Bir Mikronun Makro Serüveni” isimli hikâyesi ile üçüncülük ödülü olan bin liranın sahibi oldu.

Prematüre bir bebeğin ağzından annesine kavuşma anı ve sonrasına dair yaşadıklarının anlatıldığı 1. olan “Yaşa Mucizem” isimli hikâye de bebeğin annesi ile ilk karşılaşması şu sözlerle anlatılıyor. “Çok beklenen, çok arzu edilen bir olayın gerçekleşmesi ilk anda fark edilmeyebilir mi? Neden bütün hemşireler beyaz giyerken bu hemşire yeşil giymiş düşüncesi geçti aklımdan. Yüzünde maskesi, elinde eldivenleri vardı. Çok bol gelen kıyafetinin içinde kaybolmuş gibi görünüyordu. Simsiyah saçları özensizce toplanmış, benzi soluk olmanın da ötesinde bir renk almıştı. Gözlerini görene kadar anlamadım ama gözleri, bana bir mucizeye bakar gibi bakan gözleri. İşte o anda anladım annem olduğunu, o anda anladım prematüre bir bebekten çok daha fazlası olduğumu, o anda anladım bir annenin çocuğu olmanın ötesinde bir insanın yaşama sebebi olduğumu. Biliyordum, hissetmiştim annemin gözleri bana baktığımda ne olduğumu değil, ne olacağımı göreceğimi biliyordum.”

“Prematüre Bebek Hikâyeleri” yarışmasının ödül töreninde bir konuşma yapan PremaTürk Koalisyonu Başkanı Doç Dr. Nurullah Okumuş, prematüre bebeklerin, organ ve doku sistemleri yeterince gelişmeden doğdukları için, normal sürelerinde doğmuş olan diğer bebeklerle karşılaştırıldıklarında, öğrenme ve davranış bozuklukları, algısal eksiklik, enfeksiyon ve kronik solunum hastalıkları açısından daha yüksek risklere maruz kaldıklarını belirtti. Prematüre bebeklerin birey olarak kendilerine, ailelerine ve topluma yansıyan bu problemlerinin önemli bir kısmının alınacak tedbirlerle ve uygun müdahalelerle önlenebilir olduğunun altını çizen Doç Dr. Nurullah Okumuş, bu sebeple koalisyon olarak toplumun prematürelik konusundaki farkındalığını artırmayı amaçladıklarını ifade etti.

Doç Dr. Okumuş sözlerine şöyle devam etti: “Ülkemizde son yıllarda atılan başarılı adımlar ve yapılan çalışmalarla, bebek ve yenidoğan ölümlerinde önemli ölçüde azalma sağlanmıştır. Buna rağmen prematürite nedeniyle bebek ölümleri önemli bir sorun olarak karşımızdadır. Prematüre bebeklerin, özellikle düşük gebelik haftasında doğanlar olmak üzere, tedavi ve bakımları genellikle uzun süreçli ve ekonomik olarak pahalıdır.

Bu sebeple, özellikle gelişmiş ülkelerde prematürite ve buna bağlı problemlerin çözümü, çocuk sağlığı alanındaki öncelikli hedef haline gelmiştir. Biz de buradan hareketle prematüreliğin aile ve toplum üzerindeki etkilerinin herkesçe bilinmesini sağlamak amacıyla “Prematüre Bebek Hikâyeleri” yarışmasını düzenledik. Düzenlediğimiz bu yarışmanın, prematürelik çerçevesindeki bireysel deneyimlerin paylaşımını cesaretlendirdiğine inanıyoruz. Yarışmaya katılım gösteren hikâyelerden bir Prematüre Bebek Hikâyeleri kitabı oluşturmayı amaçlıyoruz. Bu yarışma ile amacımız, bu ailelerin yaşadıkları sorunların dile getirilmesi yoluyla, basının, toplumun ve politika yapıcıların dikkatini çekmektir.”

Haberin Devamı