Gazete Vatan Logo

'Kriz uzun vadede Türkiye'ye yarayacak'

ABD’nin önde gelen bankalarından Goldman Sachs'den Türkiye'ye dair iyimser bir rapor geldi.

ABD’nin önde gelen bankalarından Goldman Sachs yayınladığı ‘With or without EU: Turkey’s long term growth potential- Avrupa Birliği’yle ya da Avrupa Birliği olmadan: Türkiye’nin uzun vadeli büyüme potansiyeli’ başlıklı raporda Türkiye’nin küresel kriz nedeniyle kısa vadede bazı zorluklarla karşılaşacağı ancak uzun vadede dünyanın önemli ekonomileri arasına gireceği belirtildi.

2001 deneyimi Türkiye’nin 2001 krizi sonrasında yapısal reformlar, doğru ekonomik politikalar ve dünyadaki uygun ortam sayesinde büyüyen dış açığını finanse edebildiği belirtilerek şu görüşlere yer verildi: ‘2002-2007 döneminde Türkiye 52 milyar dolarlık doğrudan sermaye yatırımı, 31.5 milyar dolarlık portföy yatırımı ve çoğu şirketlerin aldığı borç olmak üzere 77 milyar dolarlık diğer yatırım çekti. Böylelikle aynı dönemdeki 107 milyar dolarlık cari işlemler açığını finanse edebildi.

Ekonomi böylelikle büyüdü ve gerekli yatırımları yapabildi. Ancak dünyada durum hızla değişiyor ve Türkiye cari işlemler açığı, net doğrudan sermaye girişi ve net portföy yatırımlarının toplamından oluşan geniş ödemeler dengesinde (broad balance of payments) sorunlarla karşılaşabilir.
Türkiye küresel kredi krizine çok borçlu durumda yakalandı. Gayrisafi Milli Hasıla’nın yüzde 6’sına ulaşan 2007 yılı cari işlemler açığı, Türkiye’nin dış finansman gereksiminin Gayrisafi Milli Hasıla’nın yüzde 20’sine ulaşmasına neden oldu. Bu denli büyük bir açığın küresel kredi krizinin yaşandığı bir dönemde finansmanı pek kolay değil. Bu nedenle ekonomide dengeler yeniden oluşacak, büyüme yavaşlayacak, döviz ve varlık fiyatlarında bir düzeltme olacak. ‘

2009 tablosu iyi değil

Bankanın raporunda küresel krizin Türkiye’nin geniş ödemeler dengesi üzerindeki olumsuz etkilerini göstermeye başladığı belirtilerek şöyle denildi: ‘2007 yılının ağustos ayında 3 milyar dolar fazla veren geniş ödemeler dengesi hesabı 2008 yılının temmuz ayı itibarıyla 34 milyar dolar açık vermişti. Gayrisafi Milli Hasıla’nın yüzde 5.3’ünü oluşturan 37 milyar dolarlık değişim Türkiye için bir rekordur. Bu durumu 2001’deki bankacılık ve döviz kriziyle karşılaştırmak mümkündür. Ancak bunun 2006 yılının mayıs ve haziran aylarında dalgalanmadan çok daha ciddi olduğu söylenebilir’. Goldman Sachs dönemde krizin daha da etkili hale gelmesi durumunda Türkiye’de faizlerin ve risk priminin artacağını. İç ve dış talepteki (ihracat pazarları) daralma nedeniyle ekonominin de yavaşlayacağını belirterek, ‘2009’a doğru büyümenin yüzde 1.5’e indiğini görebiliriz’ dedi.

Banka bu durumda 2009 yılında da ekonominin büyümeyeceğini, varlık fiyatlarının ve Türk Lirası’nın değer yitireceğini ifade etti.

Kısa vadede böyle puslu bir tablo çizen Goldman Sachs krizin ardından Türkiye’nin gelişmekte olan piyasalar içinde uzun vareli yatırımları çekme konusunda önde gelen bir ülke olacağını belirterek ‘Buna bir de AB üyeliği eklenebilirse bu da Tütrkiye’nin risk primini azaltacağı ve varlık değerlerini artıracağından yatırımcılar için bir ek prim olabilir’ dedi.

2050’de durum parlak

Rapor uzun vadede ise Türkiye için ‘çok parlak’ bir tablo çiziyor. Bankanın sözkonusu dönemde yıllık büyüme hızını yüzde 4 alarak yaptığı hesaplamaya göre Türkiye ekonomisi 2050 yılınhda 5.9 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşacak ve böylece dünyanın Çin, ABD, Hindistan, Brezilya, Rusya, Endonezya, Meksika ve Britanya’dan sonra dokuzuncu büyük ekonomisi haline gelecek. Avrupa’da ise Türkiye İtalya’yı 2030’lu, Almanya ve Fransa’yı ise 2040’ların sonunda geride bırakarak Rusya ile Britanya’nın ardından üçüncü büyük ekonomi olacak. Türkiye’nin AB ile arasındaki gelir uçurumunu hızla daraltabileceğini belirten Goldman Sachs’a göre AB’hnin yeni üyelerinin gelir düzeyine önümüzdeki 15 yıl içinde ulaşılabilir. 2050 yılınhda ise Türkiye’de kişibaşına milli gelir yıllık 60 bin dolarla o günkü AB ortalamasının yüzde 75’ine ulaşacak.

AB’nin önümüzdeki on yıllarda Tükiye’yi üyeliğe kabul etmemesinin geçerli bir ekonomik gerekçesinin olmayacağını belirten Goldman Sachs ‘Ancak politik ve kültürel faktörler üyeliği engelleyebilir. Türkiye’ye AB’ye üye olsa da olmasa da kişi başına milli geliri üye ülkelerinkine hızlı bir şekilde yaklaşacak’ dedi. (Radikal)

Haberin Devamı