Gazete Vatan Logo

'Kız sağlam' diyen heyet çürük!

Cinsel istismara uğrayan kıza sağlam raporu veren kurulun başkanı daha önce meslekten uzaklaştırılmış

Üzmez’in cinsel istismarına uğrayan 14 yaşındaki B.Ç.’nin “ruhsal ve bedensel sağlığının bozulmadığı” yönünde rapor veren kurulunun başkanı Dr. Cemal Yalçın Ergezer’in daha önce geçici süre meslekten uzaklaştırıldığı ortaya çıktı.

Ergezer’in raporda imzası olan uzman Dr. Yasemin Çakmak’la birlikte 2001 yılında da etik kurallara aykırı davrandıkları iddiasıyla de uyarı cezası aldığı öğrenildi.
Üzmez’in cinsel istismarına uğradığı öne sürülen 14 yaşındaki B.Ç.’nin “ruhsal sağlığının bozulmadığı” yönünde raporu veren İstanbul Adli Tıp 6. İhtisas Kurulu’na Uzman Dr. Cemal Yalçın Ergezer başkanlık ediyor. Raporda imzası bulunan üyeler ise şunlar: adli tıp uzmanları Yasemin Çakmak, Gökhan Eriş ile Prof. Dr. Seyfettin Uludağ, Prof. Dr. Hamdi Özkara ve Doç. Dr. Gülçin Engin...
2003 yılının ağustos ayında Adli Tıp 6. İhtisas Kurulu Başkanı olarak atanan Cemal Yalçın Ergezer’in 2005 yılında bir ay süreyle meslekten men cezası aldığı ortaya çıktı. Ergezer bu cezayı, beş meslektaşıyla birlikte, açlık grevi nedeniyle Wernicke Korsakoff hastalığına yakalanan bir hükümlüye “gerçeğe aykırı rapor vermekten” aldı.
O dönem Adli Tıp 3. İhtisas Dairesi’nde görevli olan Ergezer, 5 meslektaşıyla birlikte 14 Ocak 2002’de muayene ettikleri açlık grevi nedeniyle Wernicke Korsakoff hastalığına yakalanan hükümlü Bekir Balyemez’in hastalığa yakalandığını belirterek, geçici olarak 6 aylığına cezasının infazının ertelenmesine karar verdi.
Balyemez 8 Ekim 2003’te süre uzatımı için yeniden muayene edildi. Ancak daire, bu kez önceki görüşlerini değiştirdi ve süre uzatımı koşullarının ortadan kalktığına karar verdi. Balyemez’in avukatları, doktorları İstanbul Tabip Odası’na şikâyet etti. Tabip Odası da, doktorları bir ay süreyle meslekten men etti. Dosya TTB Onur Kurulu kararıyla kesinleşti.

AKP’Lİ 17 KADIN VEKİL, YASA TEKLİFİ VERDİ...

Haberin Devamı

İstanbul Adli Tıp Kurulu’nun, 14 yaşındaki B.Ç.’nin “beden ve ruh sağlığının bozulmadığı” yönündeki jet raporu Üzmez’i tahliye ettirdi. Ancak raporda küçük kızın yaşadığı travmalar detaylarıyla anlatılıyor, ayrıca depresyonda olduğu ve intiharı düşündüğü söyleniyor...

14 yaşındaki B.Ç.’yi ’cinsel istismar’dan tutuklanarak hapse giren Vakit gazetesi yazarı, 76 yaşındaki Hüseyin Üzmez’i tahliye ettiren raporun 3 günde hazırlandığı ortaya çıktı.

Bursa 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde 17 Eylül’de yapılan ilk duruşmanın ardından İstanbul Adli Tıp Kurumu’na sevk edilen B.Ç., 19 Eylül günü muayeneye alındı ve 22 Eylül günü de Adli Tıp Kurulu raporu hazırlanıp imzalandı. Kurul böylece, B.Ç.’nin ‘ruh ve beden sağlığının bozulmadığına’ 3 gün içinde karar verdi.

2 ay önce depresyonda

Üstelik İstanbul Adli Tıp Kurulu’nun 18 sayfalık raporunda, B.Ç. için Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda 18 Temmuz 2008 tarihinde düzenlenen ve hem davanın seyri hem de küçük kızın bu süreçte nasıl bir ruh halinde olduğu ayrıntılarıyla anlatan rapora da yer veriliyor. Fakat, rapordaki ‘Patolojik düzeydeki anksiyete ve depresyon olarak tarif edilen ruhsal bulguların’, 19 Eylül günü yapılan muayanede görülmediği vurgulanıyor.

Gözleri kızarık, elleri terli

Uludağ Üniversitesi’nin 18 Temmuz tarihli raporunda, B.Ç.’nin ilk olarak nisan ayında görevli Hüseyin Uslu ve Yeşim Taneli’yle yaptığı görüşmede anlattıklarına yer veriliyor. Uzman doktorların Mudanya’daki tacizden 3 gün sonra görüştüğü B.Ç., yaşadıklarını detaylarıyla anlatıyor:

Üzmez sana neler yaptı?

Bir kere annemle İstanbul’a gittiğimizde, beni elledi ancak soymadı. Ama Mudanya’da annem evden çıkınca altımı soydu. Yüzüme battaniye örtmüştü, organını görmedim. Başta çekyat kuru iken, sonra ıslaktı. Üzerini bezle örttüm.

Polisler neden geldi?

Anlayamadım, ben haber vermemiştim.

Polislerin gelmesi iyi mi oldu, kötü mü?

Kötü oldu, ailemden ayrıldım.

Doktorlar muayene sonunda, “... Aile özlemiyle ilgili temalar mevcut, intihar düşüncesinin olduğu hasta huzursuz, üzgün, gözleri kızarık, elleri terli tarihi söylerken zorlanıyor” yorumlarını not düşüyor.

Şikayet etsem annem çıkamaz

B.Ç., Haziran ayında yapılan görüşmede ise doktorlara şunları söylüyor: “Üzmez’in İstanbul’daki evinde salonda uzanıyordum. Yanıma oturdu. Elini omuzuma attı, göğsümü elledi.”

Yanlışlıkla koymuş olabilir mi?

Hayır. Elini attım, kalktım. Lavaboya gittim. Kapının kilidi yoktu, sadece kapatabildim.

Olsaydı?

Olsa kilitlerdim. Annem 5-6 dakika sonra geldi.

Haziran ayında yapılan bu görüşmelerin ardından bulgularsa şöyle: “Sessizce, gözyaşı dökmeden ağlıyor... ’Bunları anlatmaktan sıkıldım, çok ifade verdim’diyor. ’Sıkıldım ne demek’ diye sorulduğunda ’Annemi göremiyorum’ diyor. Ağlıyor, yere bakıyor, kâğıt mendil elinde paramparça top olmuş durumda... ’Her gün ağlıyorum, genelde akşam olduğunda odamda ağlıyorum’ diyor. ’Şikâyetçi misin’ diye sorulduğunda, ’Değilim, şikâyetçi olursam annem de çıkmaz belki diye düşünüyorum’ diyor.”

Hakim olsam 8 yıl veririm

B.Ç. ile doktorlar arasında şöyle bir diyalog da geçiyor:

Sen hâkim olsan nasıl karar verirsin?

Kızı çıkarttırırım yurttan, sıkılıyor, orada rahat değil. Anneyi de çıkartırım, suçlu, suçsuz. Hiçbir kızın annesinden ayrılmaması gerektiğini düşünüyorum. Adamın cezasını veririm... Altı ya da yedi yıl. Sekiz yıl verirdim. Hem iki aileden uzak tutması hem de kendi cezası diye.

Haberin Devamı