Gazete Vatan Logo

'Kırılan burnum değil kalbim'

Taner Yıldız, yumruklu saldırıdan sonra iç dünyasının kapılarını VATAN'a araladı

Enerji Bakanı Taner Yıldız, 19-20 milyar dolarlık bir proje olan nükleer santralin Akkuyu ve çevresine hareketlilik getireceğini, bölgede 5 bin kişiye iş imkanı yaratacağını söyledi. Projede çalışmak için ABD ve Avrupa’dan bilim adamlarıyla görüştüklerini kaydeden Yıldız, “2011 yılı sonuna kadar temel atmayı planlıyoruz. Ruslar’la Akkuyu’dan sonra Sinop’u da paylaşmak doğru olmayabilir. Güney Kore ile görüşmelerden ümitliyim. Milli bir santral yapmak istiyoruz ve santralleri yüzde 100 kendileri yaptığı için Güney Kore’nin modeli Türkiye’ye uygun bir model olur” dedi.

Şehit cenazesinde yediği bir yumrukla burnu kırılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, saldırganın serbest bırakılmasını eleştirerek, “Verilen ceza caydırıcı olmadı” dedi. “Kırılan burnum değil, kalbim” diye konuşan Yıldız, şehit ailelerini her zaman ziyaret ettiğini belirterek, “Bunun reklamını mı yapacaktım?” diye sordu.
TSK’da çalışan bir uçuş teknisyeninin oğlu olan, “Greenpeace’i renk olarak görüyorum. Her politikamızı herkesin aynı şekilde onaylaması gerekmiyor. Greenpeace Türkiye Temsilcisi Uygar (Özesmi) da benim gibi Kayserili. İkimiz de birbirimizi ikna etmek için uğraşmıyoruz. Taşkınlığa varmamak kaydıyla eylemlerin mahsuru olmadığı kanaatindeyim” diyen Yıldız, neden pilot olamadığından nükleer santraldeki son gelişmelere kadar sorularımızı yanıtladı:

‘Her yer badem gözlü’

* Cumhurbaşkanı nükleer santrali onayladı ama tekrar Anayasa Mahkemesi yolu görünüyor?


Bir mahsur, sıkıntı çıkacağı kanaatinde değilim. Bu hükümetler arası bir anlaşma. Duma’nın da aynı şekilde Meclis’ten geçirmesi lazım. Meslektaşlarımız aynı hızla yapacaklarını söylediler. Sonra bir proje şirketi kurulacak. Nükleer enerjinin faydalarını bizim kamu kurum ve kuruluşlarıyla beraber anlatabiliyor olmamız lazım. Ortada bir yanlış anlama varsa, bunun biraz da bizden kaynaklandığı kanaatindeyim.

* Genelde olumsuz bir hava esiyor?

Yeterince anlatılmadığı kanaatindeyim. Bununla ilgili çalışmalarımız hızla devam edecek. Afişler, ilanlar, basın yoluyla iletişim ve yerinde anlatacağımız bir kampanya olacak. Olanı anlatsak yeter zaten.

* Ne zaman temel atılacak?

Rusya kanadıyla görüşerek karar vereceğiz. Ama 2011 sonuna kadar temel atmayı yetiştirmeye çalışacağız. Bununla ilgili lisanslamalar hazırlıklar, proje, dizayn detay bir çok detay var. 19-20 milyar dolarlık bir yatırımdan söz ediyoruz. Bölgeye getireceği hareketlilik de çok fazla. 5 bine yakın insan çalışacak. Öncelik Akkuyu ve Mersin’deki vatandaşlarımızda. Çok uzmanlık gerektirecek konularda ise Türkiye ve dünyanın dört bir yanından çalışanlar olacak.

* İçiniz rahat mı? Sinop ve Akkuyu Türkiye’nin en güzel yerleri çünkü...

Türkiye’nin 8 bin 484 km kıyısının her tarafı bizce “badem gözlü”. Ama böyle bir yerin kıyıda işgal edeceği alan sadece 8-10 kilometrelik bir kıyı şeridi. Geriye 8 bin 474 kilometre kalıyor. Bu şeridin 10 km’lik kısmı neden enerjiyle alakalı projelere ayrılmasın?

* Yani temel atma seçim sonrasına kalacak?

Belki bir kısmına daha erken başlanabilir. İnşallah atarız temelini de.

* Nükleer santrali yaptık, insan kaynakları ne kadar yeterli Türkiye’de?

Türkiye’nin kazanacağı çok önemli şeylerden biri de bu. Nükleer fizikçilerin büyük çoğunluğu Hacettepe Üniversitesi mezunu. Kurdukları bir dernekte 250 üyeleri var. Akademisyen olanları hariç hiçbiri kendi işiyle ilgili çalışmıyorlar. Çünkü böyle bir alan açmış değiliz. Bir o kadar da üye olmayan mezun olsa, 500 mühendisimize kendi sektörleriyle alakalı istihdam alanı yaratmış olacağız. Denizin olmadığı yerde yüzmeye çalışıyorlardı. Biz atlayabilecekleri bir deniz oluşturacağız. Yurtdışında da çok önemli beyinlerimizle irtibattayız.

* Buraya gelip çalışmayı düşünen var mı?

Çok iyi bir ekip oluşturabileceğimize inanıyorum. Her safhasına göre çağrı yapacağız. ABD’den, Avusturya’dan, Avrupa’dan görüştüğümüz Türk bilim adamlarımız var. Heyecanla bekliyorlar.

Güney Kore’den ümitli

* Güney Kore ile görüşmeler ne aşamada? Sorun mu yaşanıyor?


Güney Kore ile önceki gün (Çarşamba) biraraya geldik. Dizayn, lisans ve her türlü işlem bittikten sonra 56 ayda santrali tamamlayabilecekler. Bu çok iyi bir süre. Tabii anlaşabildiğimiz taktirde. Her iki santralin de eş zamanlı devreye gireceği bir yapı oluşturmaya çalışıyoruz. Bütün konularda mutabık kalabilmiş değiliz. Çok teknik konular.

* Peki, ne zaman sonuçlanacak?

Ağustos sonuna kadar sonuçlanır. Mutabıksak mutabakat metni ortaya çıkar, değilsek ‘Yapamadık’ deriz.
n İkinci santrali de Rusya’ya yaptırmak gündeme gelir mi?
Ruslarla Sinop’u da paylaşmak doğru olmayabilir, çok yüklenmiş olabiliriz. Kafamızda farklı bir plan var ama Güney Kore ile görüşmelerden ümitliyim. Çünkü Güney Kore’nin modeli insan kaynakları ve gelişme tarzı açısından Türkiye’ye çok yatkın bir model. 1973 yılında bu işe başladıklarında iğneden ipliğe hiçbir şeyi kendileri yapmamış. Ama geldikleri noktada artık yüzde 100’ünü kendileri yapıyorlar. Bizim istediğimiz de bu. Milli bir nükleer projesi hedefliyoruz. Kendi insan kaynaklarımız ve mühendisimizle bunu yapmak istiyoruz.

Nükleere 90. madde savunması

Bakan Yıldız, CHP’nin nükleer santrali anayasa Mahkemesi’ne götürmesiyle ilgili, “CHP’nin kendi saygınlığını korumak adına böyle bir hükümetler arası anlaşmayı Anayasa Mahkemesine götürmeyeceğini tahmin ediyorum” dedi. Başvuru ihtimali üzerine Enerji Bakanlığı da harekete geçti. Yıldız’ın görüştüğü kurmayları, CHP’nin başvurusunun Anayasa’nın 90. maddesine aykırı olduğunu ifade ettiler. Bu maddeye göre hazırlıklarına başlayan Enerji Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi’nin davayı geri çevirme olasılığını yüksek görürken, kabul durumunda ise 90. maddedeki “uluslararası anlaşmaların sadece uluslararası mahkemelerde görülebileceği” tezini savunacaklar.

Ne biz ne Botaş İran’la 1 milyar euroluk gaz anlaşması imzalamadı

TANER Yıldız, İran Petrol Bakanlığı’nın Türkiye ile İran arasında 1 milyar euroluk doğalgaz boru hattı anlaşması imzalandığına dair bazı basın organlarında yer alan haberlere ilişkin olarak, “Botaş veya Türkiye Cumhuriyeti Enerji Bakanlığı olarak böyle bir anlaşma imzalamadık” dedi.
Birden fazla firmanın İran’dan gelecek doğalgazın Avrupa’ya aktarılmasıyla ilgili bir takım müracaatlarının olduğunun yeni bir haber olmadığını anlatan Yıldız, “Eğer onu kastetmişlerse, bilemeyeceğim. Boru hattından doğalgaz almak için birden fazla firma var, olabilir. O tür gelişmeler olabilir” diye konuştu.

“Türkiye’nin, İran’ın Güney Pars Doğalgaz Sahası’ndaki kaynakların kullanılması konusundaki çalışmalarının ne aşamada olduğunun” sorulması üzerine Yıldız, ”Biz orada iki tarafın da çıkarlarına uygun iş çıkarmayı düşünüyorduk. Ama her şartta mutabık kalamadık. Güney Pars Sahası ile alakalı, belki ilerde fırsatları değerlendirme adına yeni bir işlem yapılabilir ama üzerinde çalıştığımız projeyle alakalı, bu proje bitti” açıklamasını yaptı.

Som Petrol imzalamış

Bu arada İran’la 1 milyar euroluk anlaşmayı Som Petrol’ün imzaladığı belirtildi. Som Petrol Yönetim Kurulu Başkanı Sıtkı Ayan, “Gaz hattına ilişkin anlaşmayı dün imzaladık. Projenin toplam büyüklüğü 25 milyar euroyu buluyor ama biz 1 milyar euroluk bölümü üstlendik” dedi.

Kırılan burnum değil kalbim

Yumruk olayından sonra şehit cenazesine gittiniz mi?

Elbette gittim. “Tedirginlik yaşadınız mı?” diye soruyorlar, yaşamadım. Şehitlerin ülke uğruna canlarını verdiği bir ortamda benim bir tedirginlik yaşamam, herşeyden önce yetişme tarzıma aykırı. Can borcu zamanı geldiğinde ödenir ama orada kırılan benim burnum değil kalbimdi. Benim şehit yakınlarıyla çok ciddi bir iletişimim vardır. Basının olmadığı ortamda şehitliği ziyaret ederim, hüzünlenirim. Bunların reklamını mı yapmak lazım? Bizim de yüreğimiz var.

Planlı bir saldırı mıydı?

Kurgulu olduğuna inanıyorum. Bakan olduğum için bu saldırı yapıldı. Anayasa değişiklik görüşmelerinin başladığı gündü. Ağrımı sızımı yüreğimi gömerek TBMM’ye gittim.

Duygusal tepki vermiş olamaz mı?

O zaman “Diğer insanlar duygusuz muydu?” diye sorarlar. Ülkenizi en fazla siz seviyorsunuz başkaları o kadar sevemiyor mu? O zaman her aklına esen kamudaki insanlara gelip dokunsun.

Kurguysa arkasında kimler var?

Cesaret aldığı kişilerin olduğuna inanıyorum. Hangimizin bu ülkeyi sevdiğini, daha çok çalıştığını yumruk atarak ispat edeceksek çok farklı yönlere gider. Cezanın caydırı olmasından yanaydım.

Olmadı galiba?

Kamu düzeni için olması lazımdı. O zaman kendilerine bu iş yapıldığında duydukları infiali düşünecekler.

Başbakan’ın ilk tepkisi ne oldu?

Başbakanımız sezgileri güçlü, zeki, olayları çok seri analiz edebilen, tahlili çok yüksek bir insan. O hepsini biliyor.

Peki, buna “açılım yumruğu” der misiniz?

Bu açılımı baltalamak için, açılımı gerekçe göstererek yapılan bir iş. Diyorlar ki, “Açılım Kürt vatandaşlarımıza ne getiriyor?” Peki ne getirmiyor? Bu işin Kürdü, Türkü yok. Tüm vatandaşlara getirdikleri var.

Sağlık nedeniyle pilot olamadım

“Her hafta hasta babamı ziyaret etmeye çalışıyorum. Bir babanın hakkı asla ödenmez. Her hafta düzenli gittiğimi söyleyemem ama gitmeyi istediğimi söyledim. Babam Türk Hava Kuvvetleri’nde uçuş makinistiydi. Ama o zamanlar uçuş makinistleri bakım yaptıkları uçaklarla uçarlardı. 10 yıla yakın uçtu. 6-7 yaşından itibaren uçaklara binerdim. O zamanlar T 11’ler vardı. Pilot olmayı düşündüm ve bütün sınavları kazandım. Ama sağlık nedeniyle, bir kemik yapısı nedeniyle elendim.”

Sorularla Taner Yıldız

* “Kayserili’nin okumuşuna zayiat denirmiş”?: Ticaret yapamayanları okula gönderirler doğru (gülüyor) çıktı. Kayseri’de bu kültür binlerce yıldır var. Benim de ilgim vardı ama siyasete girince ortaklarımızdan müsaade istedik.

* Mantı mı yağlama mı?: İkisi de. Ama sarımsak terbiyeli yoğurt belirleyici olur.

* En çok dinlendiği yer neresi?: Dinlenmekten daha ziyade ‘Sızıp kaldığım yer’ var. Geçen gün hanım halının üzerinden kaldırdı. Belimi dinlendireyim derken halının üzerinde 5 saat uyumuşum.

* Ne okuyor?: Satılık Hastalıklar

* Sakalını kesmeyi düşünüyor mu?: Böyle bir problem olmadığını düşünüyorum.

* Aksesuar takar mı?: Yüzüğü çok sevdiğim bir dostum hediye etti. Saatimin falan çok gösterişli olmasını sevmem. Pahalı saat almam.

Haberin Devamı