Gazete Vatan Logo

'Kendi istifa ederse daha şık olur'

Meclis Başkanı Toptan, RTÜK Başkanı Akman'ı istifaya davet etti

Meclis Başkanı Köksal Toptan, “RTÜK Başkanını bizim azletme gibi bir yetkimiz yok. Seçimi yaptıktan sonra seçilmiş kişiyi azledemeyiz” dedi.

CNN Türk’te katıldığı programda, Ankara Temsilcisi Yavuz Oğhan’ın sorularını yanıtlayan Meclis Başkanı Köksal Toptan, Deniz Feneri davasında adı geçen RTÜK Başkanı Zahid Akman’ı istifaya çağırması yönünde kendisine yapılan çağrıyı değerlendirdi. Şimdiye kadarki seçimlerde Meclis’in çok isabetli kararlar verdiğinin görüldüğünü ifade eden Toptan, aynı şeyin son RTÜK seçiminde de gerçekleştirildiğini düşündüğünü söyledi. Toptan, “ancak ortaya çıkan son gelişmeler, herkes açısından yeni bir değerlendirme yapma zorunluluğu ortaya çıkaracak gibi görünüyor. Herkes kendi sorumluluğunun idraki içerisinde hareket ederse süreç daha rahat ve sağlıklı bir şekilde yürür diye düşünüyorum."dedi. Toptan, “sözleriniz Akman’ın kendisinin görevden ayrılmasının daha şık olacağı anlamına mı geliyor?” şeklindeki bir soruya ise "Bizim azletme gibi bir yetkimiz yok. Seçimi yaptıktan sonra seçilmiş kişiyi azledemeyiz. Benim o cümlemin içerisinde her şey var" yanıtını verdi.

“YENİ ANAYASA LAZIM”

Programda, bir soru üzerine daha önce Meclis’te grubu bulunan siyasi partilere 4 ayrı uzlaşma komisyonu kurulması yönünde yaptığı öneriyi de değerlendiren Toptan, MHP’nin 8 milletvekilinin ismini bildirdiğini hatırlattı. Türkiye’de anayasanın çok tartışıldığını ve bugüne kadar 1982 anayasasının üçte birinin değiştirildiğini söyleyen Toptan, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin yeni bir anayasa yapması lazım. Başlangıçtaki temel ilkeleri koruyan belki bu hükümleri daha da zenginleştiren yeni bir düzenlemeyle ama mutlaka bu hükümleri koruyan bir düzenlemeyle Türkiye'nin daha kısa, daha özgürlükçü, daha demokrat, daha çağdaş anayasa yapması lazım diye düşünüyorum. Ama şu süreçte bunu gerçekleştirmenin zor olduğunu biliyorum. Ama Türkiye yeni bir anayasa yapacaksa elbette anayasa yapımcısı Meclis gerekir. Öyle anlaşılıyor ki bunu yapmak şimdilik mümkün değil.

O zaman siyasi partilerin uzlaşmasını sağlamak suretiyle anayasada bir takım değişiklikler yapmak gerekir. Kamuoyu bunu çok tartıştı. Siyasi partilerin, üniversitelerin, baroların, sivil toplum örgütlerinin önemli çalışmaları var. Bu çalışmaları komisyonların önüne koyarız. Muhtemeldir ki pek çok konuda uzlaşma sağlayabilir. Bu sağlandıktan sonra uzlaşılan konular üzerinde anayasa değişikliğine gidilebilir"

”HERKES İÇTÜZÜKTEN ŞİKAYETÇİ”

Meclis içtüzüğüyle ilgili de sorun bulunduğunu ve tüm siyasi partilerin içtüzükten şikayetçi olduğunu kaydeden Toptan, önümüzdeki yasama yılında AB’ye uyum yasaları da olmak üzere 100’den fazla tasarının Meclis’e geleceğinin kaydedildiğini bildirdi. MHP’nin yolsuzlukla mücadele konusunda bir uzlaşma komisyonu kurulmasını önerdiğini de hatırlatan Toptan, “yolsuzlukları TBMM nasıl takip edebilir, tartışmakta yarar var. Siyasetin finansmanı ya da etik kanunu çerçevesinde bunu yapabilir miyiz? Biz yasa yapıyoruz, en önemlisi bütçe yapıyoruz. Bu bütçeyle kamu kurumlarına çok yüksek miktarlarda para harcama yetkisi veriyoruz. Sonradan da bunu yeni bir yasayla kesin hesap kanunlarıyla teorik olarak denetliyor olarak gözüküyoruz. Ama TBMM çıkarmış olduğu yasaları takip mekanizmasına sahip değil. Bu konu içtüzük tartışmalarında gündeme getirilebilir” diye konuştu.

“CHP’NİN DESTEK VERECEĞİNİ UMUYORUM”

Toptan, uzlaşma komisyonlarına CHP’nin destek verip vermeyeceğine ilişkin bir soruya ise şu karşılığı verdi:
"Olumsuz görmüyorum, 1 Ekim’e kadar vaktimiz var. AK Parti 30 madde değişikliği önerdi, CHP 5, MHP 8, DTP 15 madde değişikliği önerdi. Belki bunlar içerisinde örtüşenler olacaktır. Bunu bizim görmemiz, aramamız lazım. Bunun için de uzlaşma komisyonu etrafında bir araya gelmemiz lazım. Bir araya gelmeden uzlaşacağımız noktaları görmek ve tespit etmek mümkün değil. O nedenle bizim bu girişimimize CHP'nin destek olacağını umuyorum."

“DEVLETİN RESMİ DİLİNİN TÜRKÇE OLDUĞU UNUTULMAMALI”

Meclis Başkanı Köksal Toptan, “DTP’nin Meclis’te Kürtçe konuşması”na yönelik tartışmalara ilişkin bir soruya ise "Bir arkadaşımızın o tür bir açıklaması var. Ama daha sonra parti yöneticileri tarafından yapılan açıklamalarda, partinin kurumsal böyle bir karar almadığı, gündemlerinde de böyle bir konunun bulunmadığı açıklandı. Bu benim için geçerli" karşılığını verdi. Toptan şunları söyledi:
“Bizim, birbirimizi daha rahat anlayabileceğimiz, daha iyi iletişim kurabileceğimiz noktaları aramamız lazım. Elbette Kürtçe konuşan vatandaşlarımız Kürtçe konuşur, ona kimsenin bir müdahalesi söz konusu değil. Ama TBMM kurumu altında bunlara dikkat etmemiz lazım. Devletin resmi dilinin Türkçe olduğu gerçeğini unutmamamız lazım. Birbirimizi yaralayıcı davranışlardan özenle kaçmamız lazım. Böyle yaparsak birbirimizi daha iyi anlar, dinler ve daha iyi de ortak noktalar tespit edebiliriz diye düşünüyorum."
DTP ile geçmiş dönemde ortak noktaların tespit edilebilip edilemediğine ilişkin bir soruya ise Toptan, "Geçen dönem içerisinde arkadaşlarımızın Parlamento çalışmalarından şikayetçi olduğumu söyleyemem. Ama Parlamento dışındaki birtakım hareketlerinden ben de zaman zaman incindiğimi kamuoyuyla da paylaştım. Ama Parlamento çalışmalarımızda arkadaşlarımızın dikkatli olduğunu söylemek isterim.”yanıtını verdi.Ölçüyü kaçırmadan tartışmanın Türkiye’nin önünü açacağını, dünyanın küresel bir krizden geçtiğini ifade eden Toptan, “Bu küresel krizler hep biliyoruz ki özellikle kalkınma sürecindeki ülkeler için fırsatlar yaratır. Bu fırsatların neler olduğu konusunda çalışmalar yapmamız lazım.

Dünyada dev bankalar batıyor, ekonomiler çöküyor. Türkiye'nin önlemler alması lazım. Bu global, küresel krizden Türkiye'nin lehine fırsatlar yaratması lazım. Bütün partilerin ekonomiyi çok iyi bilen elemanları var. Bu arkadaşlarımızın bütün güçlerini bu alanlara yöneltmeleri lazım." Diye konuştu.

Haberin Devamı