‘Kanımızı akıtmadan amacına ulaşamayacak’

Burada bir konuşma yapan Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet’in büyük zorluklarla kurulduğunu belirterek, “Cumhuriyeti kurduk, şimdi bir şey yapmamız lazım. Özgürlükçü demokrasiyle, Cumhuriyetimiz’i taçlandırmamız lazım” dedi. Başkanlık sistemine ilişkin eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Beyefendi şimdi kalkmış ‘Ben başkan olacağım’ diyor. Ne demek başkan olacağım? ‘Valileri ben tayin edeceğim’ diyor. ‘Kaymakamları, büyükelçileri ben tayin edeceğim, milletvekillerinin listesini ben yapacağım, kim belediye başkanı olacak ben söyleyeceğim, yargı bağımsızlığı olmayacak, parlamento ayak bağı olmayacak, ben ne söylersem o olacak’ diyor. O kimi işaret ederse hakim hapise atacak, kimi işaret ederse, malı götürecek. Bunun adına da başkanlık sistemi denecek. Peki izin verecek miyiz? Aç tavuk kendisini buğday ambarında sanırmış. O da sanıyor ki ‘Ben böyle dedim başkan olacağım’. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Kurulu’nda söyledim, iş dünyasının önünde söyledim. Bizim bedenimizi çiğnemeden, bizim kanımızı akıtmadan, bizi yok etmeden amacına ulaşamayacaktır.”

‘Tutuklamazlarsa şerefsizler’

Yargıya olan güvenin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin sarsıldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın, umutsuzluğa kapılma hakkımız da yoktur. Buna yetkimiz de yoktur. Bedenimiz, aklımız olduğu sürece bunun mücadelesini vereceğiz. Mücadeleden çekinmeyeceğiz, korkmayacağız. Tutuklamak istiyorlarmış, tutuklamazlarsa şerefsizdirler diyorum. Neden korkacağız biz?” diye konuştu.

‘Eleştiriyi alkışlamadılar’

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yüksek yargı organları başkanlarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın programına katılarak alkışlamasına ilişkin muhalefet kanadından gelen eleştirilere sert tepki gösterdi. Bozdağ, TBMM’de gazetecilerin sorusu üzerine, Cumhurbaşkanı’nın devletin başı sıfatıyla, anayasanın kendisine verdiği yetkiye dayanarak, devlet organlarının uyumlu çalışmasını gözettiğini vurguladı. Yargı organları başkanlarının cumhurbaşkanlarıyla görüşmesinin bu çerçevede, geçmişten bugüne gerçekleştiğini anlatan Bozdağ, “Yargı organları başkanları veya yargı görevi yapanlar, herhangi biriyle bir araya geldiği diye, cumhurbaşkanıyla bir arada bulundu diye ‘yargı bağımsızlığını yitirdi’ demek büyük bir yanlışlıktır” dedi. Bozdağ, 28 Şubat 1997’de başlayan süreçte Genelkurmay Başkanlığındaki brifinglere yargı mensuplarının katıldığını hatırlatarak, şöyle devam etti: O dönemde CHP ve onun temsilcilerinin bunu eleştiren tek bir cümle dahi kurduklarını ben hatırlamıyorum. Aksine bunu yapanları alkışladılar. Bu çok çarpıcı bir CHP siyasetinin göstergesidir. Dün öyle, bugün böyle, yarın nasıl davranacaklar onu da bilemiyorum. Burada büyük bir çarpıtma, algı operasyonu vardır. Bunun adı ahlaksızlıktır. Danıştay Başkanımız da Kırşehirli, kendi iline bir yurt müjdesini Sayın Cumhurbaşkanımız veriyor, bundan memnun, bunu alkışlıyor. Çünkü bu yurtla ilgili Danıştay Başkanımızın da ricası vardı, kendi ricasının yerine geldiği bir an, memnuniyetinden onu alkışlıyor.