'Kahveci'nin katili de orada!'

Özal döneminden iki Köşk görevlisinin Kanada ve Honduras’a kaçtığını söyleyen Kuzu, “Adnan Kahveci’yi öldürdüğü iddia edilen kişinin de Honduras’a kaçtığını duydum” dedi

Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, 1993 yılında yaşanan suikast ve ölümlerin mutlaka açığa çıkarılmasını isterken, ilginç bir iddia ortaya attı. İsim vermeyen Kuzu, Adnan Kahveci’nin ölümünden sorumlu olan kişinin Honduras’a kaçtığını iddia etti. VATAN’a konuşan Kuzu, Türkiye’de 1993 ve 2007 tarihlerinin en önemli ve kritik tarihler olduğunu söyledi. Kuzu, özellikle 1993 yılında peş peşe yaşanan ölümlerin “Son derece şüpheli” olduğunun altını çizdi. Prof. Kuzu, şöyle konuştu:

“1993 ve 2007 aydınlatılmalı. Özellikle de 1993 yılında yaşanan ölümler aydınlatılmalı. Acelesi şu; çünkü 20 yıllık zamanaşımı dolmak üzere. Bir çok olay bakımından süre bitecek. Uğur Mumcu suikastı mesela...Mutlaka araştırma yeniden başlatılmalı. O gün şeriatçılara bu olayı yıkanlar bile bugün, ‘Yanlış yaptık’ diyor. Onlar bile artık dinlediğinizde, ‘İş böyle değil, başka tarafa gidiyor’ diyor. Birçokları anladı. Danıştay’da da aynısı oldu. ‘Başörtüsüyle alakalı karar verdi ondan bu olay yaşandı’ dediler. Sonra ne oldu? Baktılar ki işin içinde başka şeyler var. 1993 yılını hatırlayın Özal, Kahveci, Bitlis, Madımak Oteli’nin yakılması...”

Honduras iade etmiyor

Turgut Özal’ın danışmanı olarak görev yapan Kuzu, Adli Tıp raporuyla ilgili de değerlendirme yaptı. Kuzu, “Rapor doğruydu, değildi şeklinde bir değerlendirme yapmam söz konusu olamaz. Ama baştan beri rahmetli Özal’la alakalı bir şeyler olduğunu düşündüm. Yakınlarından Korkut Bey de bana benzer şeyler söylemiştir. O günden beri bu şüpheler devam etmiştir. Apar topar gömülmesi, kanın kaybolması. Köşk’te çalışan iki görevlinin birinin Kanada, birinin Honduras’a gitmesi.... Honduras kimin aklına gelir? Oraya kaçıyor çünkü orada suçluları iade etmiyorlar. Bir de mesela Adnan Kahveci’yi trafik kazasında öldürdüğü iddia edilen adam da şuanda orada....” dedi. “Şüpheli olarak Honduras’ta bulunan kim?” sorusunu da Kuzu, “Ben isim bilmiyorum ancak böyle bir duyum aldım. Bu da ilginç değil mi?” ifadesini kullandı.

1988’deki Özal’a suikast düzenleyen Kartal Demirağ’ın 4 sene yatıp çıktığını hatırlatan Kuzu, “Mesela Korkut Bey kaç defa Turgut Beye ‘Üzerine gidelim’ dediyse de Özal, ‘Sakın ha’ diyerek durdurmuştur. ‘Aman, bu iş başka tarafa gider. Farklı şeyler var” demek durumunda kalmıştır. O dönem basını okuyun. MGK üyelerinin bile işin içinde olduğuna yönelik iddialar var. Karışık bir dosya” dedi.

Özal’ın ölümünden sadece 3 hafta önce son derece sağlıklı olduğunu belirten Kuzu yaşadıklarını şöyle anlattı:

‘Sapasağlam adamdı’

“Beni İstanbul’da bir otele çağırdı. ‘Hocam yıllardır beraber çalıştık ama seni dinlemedim. Başkanlık modeliyle alakalı düşüncelerini zamanında dikkate alamadık. Keşke senin dediğini yapıp sistemi değiştirseydim, ekonomiye ağırlık vermeseydim. Benim yaptığım ekonomiyi Demirel ve Erdal İnönü perişan ettiler’ dedi. ‘Beni bu dört duvar arasına itittiler. Bunlardan biri Mesut Yılmaz. Sıkıldım buradan. Balkanlara gidiyorum, dönüşte Kafkaslar’a geçeceğim’ dedi. Sonra cebinden bir kağıt çıkardı. ‘Yeni parti kuruyorum. Sakın ‘Hayır’ deme, kurucular arasında seni de yazdım’ deyip ismimi gösterdi. Sonuç; 21 gün önce sapasağlam bir adamdı. Ondan sonra olanlar ne olduysa orada oldu. Ben rapor doğru, yanlış, taraflı bilemem ama bu rapor işi iyice karıştırdı.”

En karanlık yıl: 1993

Adnan Kahveci’nin eşi ve kızıyla kaza geçirerek hayatlarını kaybetmelerinin üzerindeki esrar perdesi hala kalkmadı.1993’ün bazı karanlık olayları şöyle:

24 Ocak 1993: Uğur Mumcu bombalı suikastal öldürüldü.

5 Şubat 1993: Devlet Bakanı Adnan Kahveci Bolu-Gerede yakınlarında trafik kazası geçirdi. Kahveci’nin yeni yapılan otobanda ters yola girdiği kayıtlara geçti. Kahveci’nin çarptığı otomobilin sürücüsü Murat Demir de öldü.

17 Şubat 1993: Orgeneral Eşref Bitlis’in içinde bulunduğu uçak düştü, Bitlis hayatını kaybetti.

17 Nisan 1993: Özal öldü.

2 Temmuz 1993: Madımak Oteli yakıldı, 37 kişi öldü.

5 Temmuz 1993: Başbağlar’da 33 vatandaş öldürüldü.

22 Ekim 1993: Tuğgeneral Bahtiyar Aydın suikasti gerçekleşti.

4 Kasım 1993: Binbaşı Cem Ersever öldürüldü.

‘27 Mayıs tam bir cinayet’

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, eski Başbakan Adnan Menderes’in mahkumiyet kararının iptali için yapılan başvuruya ilişkin, “27 Mayıs tam bir cinayettir. İade-i itibar bakımından Meclis bu görevi yapmalı” dedi. Kuzu, şunları söyledi: “O gün ifade veren Prof.Dr. Hüseyin Nail Kubalı, kürsüde hocamdı. Olayın üzerinden 10-15 yıl geçmişti, kendisine ’Hocam ben o dosyayı inceledim, Yassıada dosyasında öyle aman aman bir şey yoktu” dediğimde, etrafına bakınıp bana, ’Çocuk biz onları katlettik” dedi. Sonra Son Havadis Gazetesi’nde yazılar yazdı. Yanlışları anlattı. Sonra sol kesim onu aforoz etti; ‘Sen nasıl böyle döneklik yaparsın?’ diye. Bu yüzden cenazesine bile gitmediler.”

Deniz Gezmiş’e yok

Kuzu, nasıl bir yol izlenebileceği sorusuna, “Gerekirse bir komisyon kurulabilir. Sonra o rapor çerçevesinde, Genel Kurul’da bu manada iade-i itibar konusunda adım atılabilir” dedi. Kuzu, “Başka idamlar da gündeme gelebilir mi? Deniz Gezmiş mesela...” sorusu üzerine, “Aynı şey değil bana sorarsanız. Onlar yanlış olmuştur, kabul ettik. Dosyalara baktığınız zaman farklı şeyler de var orada. Suçlamalar, adam kaçırmalar, elçi kaçırmalar, belli yerleri yakmalar, banka soymalar... Bunlardan idam çıkar mı, çıkmamalıydı” diye konuştu.