Gazete Vatan Logo

‘Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz’

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Kadınların ihtiyacı olan eşitlikten ziyade eş değer olabilmektir. Yani, adalettir. Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz. O fıtrata terstir. Tabiatları farklıdır...”

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) 1. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi’ne Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kadın - erkek eşitliğine dair sözleri damga vurdu. Madenci ölümleriyle ilgili “Bu işin fıtratında var” ifadesi tartışma yaratan Erdoğan, dün de ‘fıtrat’ kavramını kullandı. Salonda bulunanlara “Kardeşlerim! Kadınların ihtiyacı olan şey nedir?” diye soruktan sonra şunları söyledi:
‘Adalette eşitlik’
“Burada bazen erkek-kadın eşitliği diyorlar. Kadın-kadına eşitlik doğru olandır, erkek-erkeğe eşitlik doğru olandır ancak kadının özellikle adalet karşısındaki eşitliği aslolandır. Kadınların ihtiyacı olan eşitlikten ziyade eşdeğer olabilmektir. Yani, adalettir. Buna ihtiyacımız var. Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz. O fıtrata terstir. Çünkü fıtratları farklıdır, tabiatları farklıdır, bünyeleri farklıdır. Örneğin iş hayatında hamile bir kadını erkek ile aynı şartlara tabi tutamazsınız. Kadınları erkeklerin yaptığı her işte çalıştıramazsınız, komünist rejimlerde olduğu gibi. Onun narin yapısına bir defa bu ters düşer. Anadolu’da da bu böyle yapılmadı mı? Sırtına yüklediler küfeleri, o garibim analarımız ne çileler çekti. Erkek de kahvede pişpirik oynasın, zar atsın. İşte onun için eşitlikten ziyade eş değer kavramını, yani adalet kavramını bu meselede en önemli kriter olarak görmek zorundayız.”
‘Feministler anlamaz’
İslam dininin kadına “annelik” makamı verdiğini ve cenneti ayaklarının altına serdiğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: “Ben anacığımın ayağının altını öperdim. Anam nazlanırdı. ‘Anacığım çekme ayağını’ derdim çünkü burada cennetin kokusu var... Bazen ağlardı. Anne başka bir şey ve makamların o ulaşılamazıdır, en yükseğidir. Bunu anlayanlar olur, anlamayanlar olur. Bunu feministlere anlatamazsın mesela. Çünkü onlar anneliği kabul etmiyor, böyle bir dertleri yok. Anlayanlar yeter bize diyoruz, onlarla yola devam ederiz.”
‘İnançlı insan yapmaz’
“İnançlı bir insan, sapıklardan filan bahsetmiyorum, gerçekten bu işin değerini bilenden bahsediyorum, bir kadın cinayeti, kadına şiddet böyle bir şeye girebilir mi? Mümkün mü? Giremez. Niye? Çünkü, bir Müslüman olarak konuşuyorum, bizim dinimiz İslam, ‘sin’ kelimesinden türüyor. Ne demek sin? Barış demek. Bu barış dininin mensupları olarak bizim dinimizde kadına bu şekilde bir zulmü asla yapamazsın. Şiddet, uygulayamazsın. Hatta evlatları için kesin hüküm nedir? ‘Yanınızda yaşlanırlarsa annenize, babanıza öf bile demeyiniz’ diyor. Çekeceksin nazını. Ana bu. Ona ‘öf’ bile dedirtmeyeceksin. Bizim değer ölçülerimiz bu kadar hassas.”
Batsın bu dünya!
ERDOĞAN, günümüzde kendi ilgi alanlarına yoğunlaşan kesimlerin başka sorunlara duyarsız hale geldiğini anlatarak konuyu Suriye ve Mısır’daki rejimlere getirdi. Erdoğan, “Bütün bu çifte standartlar, bu ikircikli yaklaşımlar aslında karşı karşıya kaldığımız sorunların çözümünde en büyük eksiğin adalet duygusunun olduğunu bizlere gösteriyor. Hani bizim (Orhan) Gencebay’ımız var ya, ‘batsın bu dünya’ diyor ya, işte batsın bu dünya” diye konuştu.
Peki yargıç ihanet?
“Bazıları hukukla yasayı karıştırıyor. Ben hukuk arıyorum, hukuk. Hakkımı arıyorum, adil yöneticiler arıyorum, adil yargıçlar arıyorum. Bunlar olduğu anda o ülkede huzuru bulursunuz. İstediğiniz kadar cumhurbaşkanı olun, başbakan olun, meclis başkanı olun eğer adil yargıçlar yoksa durumunuz felakettir. Bakın, (Galataport) ihaleden sonra 2 yıl neredeyse geçti, şimdi bakıyorsunuz yargı karar veriyor, yürütmeyi durdurma. Şimdi bu yatırımcı her şeyini yapmış, bu ülkenin yönetimlerine güvenip de bundan sonra yatırım yapabilir mi? Şimdi ben ülkemde bu yargıya nasıl güveneceğim? Cumhurbaşkanı ihaneti vataniye içerisinde olursa suçludur; peki, yargıç ihaneti vataniye içinde olursa necidir?”
‘Bir soru soracağız’
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam KADEM zirvesinde konuşurken, dinleyicilerden ayağa kalkan bir kadın, “Sayın Ayşenur İslam, size bir soru sormak istiyoruz” diyerek seslendi. Bakan İslam, “Sözümü bitirdiğimde sizi dinleyeceğim” dedi. Yerine oturmayan kadın ve yanındaki diğer kadın, görevlilerce dışarıya çıkarıldı.

Haberin Devamı