Gazete Vatan Logo

‘İsrail İran’ı en geç sonbaharda vuracak’

Dünyanın gözü Suriye’deyken, İsrail’de İran’a yönelik bir saldırı için geri sayım başladı

Dünyanın gözü Suriye’deyken, İsrail’de İran’a yönelik bir saldırı için geri sayım başladı. İsrail basınına göre, Netanyahu saldırının sonbaharda yapılması için kararını verdi. Hem Cumhurbaşkanı Peres dahil birçok isim hem de ABD saldırıya karşı. Ancak Netanyahu’nun onları dinlemeye niyeti yok.

Bütün dünya Suriye’de yaşanan çatışmalara kilitlenmişken, bu ülkenin hemen yanıbaşında bir başka savaşın hesapları yapılıyor. 2002 yılında İran’ın gizlice nükleer tesisler inşa ettiğinin ortaya çıkmasıyla bu ülkeye yönelik askeri bir müdahale de tartışılmaya başlanmıştı. Bu tartışmanın başını ABD çekiyordu. Ancak İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad “İsrail haritadan silinmeli” deyince bu tartışmanın bayraktarlığı da İsrail’e geçti. Bu ülke yaklaşık 10 yıldır İran’ı vurmanın planlarını yapıyordu. Ancak son haftalarda yaşanan gelişmeler bu saldırının çok da uzak olmadığına işaret ediyor.

‘Obama desteklemek zorunda’

Geçen hafta üst üste İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Savunma Bakanı Ehud Barak’ın İran’ın nükleer tesislerini sonbaharda bombalama kararı aldığına yönelik haberler basında yer aldı. Pazartesi günü de ülkenin önde gelen beş gazetesinin manşetinde İran’a saldırı haberleri vardı. İsrail yönetiminin bu kadar acele etmesinin ise iki nedeni var. Birincisi İran’ın nükleer programının beklenenden hızlı bir şekilde geliştiğini ve yakın bir zamanda geri dönülemez noktaya geleceğini öne sürülüyor. İkinci neden ise ABD’de kasım ayında yapılacak başkanlık seçimleri... Netanyahu yönetimi, bugüne kadar bu saldırıya karşı çıkan ABD Başkanı Barack Obama’nın seçim öncesinde İsrail’i İran karşısında yalnız bırakmayı göze alamayacağını ve operasyona destek vereceğini düşünüyor.

Hükümet hazırlanıyor

İsrail siyasetinde son bir haftada yaşanan gelişmeler de böyle bir saldırıya hazırlanıldığına işaret ediyor. İsrail hükümeti geçen hafta hazırladığı tasarıyla Netanyahu’ya kabine toplantılarının gündemini tek başına belirleme yetkisi verdi. Ayrıca iç istihbarat servisi Şin Bet’in eski başkanı, muhalefetteki Kadima Partisi üyesi Avraham Dichter de dün partisinden istifa ederek hükümete katıldı. Netanyahu’nun ‘Sivil Savunma Bakanı’ olarak atadığı Dichter hem Başbakan’a hem de Barak’a yakın bir isim olarak biliniyor.

‘500 İsrailli sivil ölecek’

İsrail’in bu hafta olası füze saldırılarında vatandaşları SMS’le uyaracak bir sistemi denemesi de ‘savaşa hazırlık’ olarak yorumlandı. Savunma Bakanı Barak, daha önce İran’la yaşanacak bir savaşta 500 İsrailli sivilin öleceği, ülkeye yaklaşık 50 bin füze saldırısı düzenleneceği tahmininde bulunmuştu. Netanyahu ile Barak’ın ‘İran’ın nükleer silah elde etmesi durumunda çok daha kötü bir durum yaşanacağı’ gerekçesiyle bu olası bedeli göze aldıkları belirtiliyor.

1 MİLYAR DOLAR

İsrailli uzmanlar 2006’da 34 gün süren Lübnan Savaşı’nın maliyetini 10 milyar dolar olarak hesaplamıştı. İran saldırısının maliyetinin de en iyi tahminle 10 milyar doları geçeceği hesaplanıyor.

Hayatlarının kumarını oynuyorlar

Ancak bu saldırıya ülke içinde karşı çıkan önemli bir grup da var. Genelkurmay Başkanı Benny Gantz, İsrail Savunma Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Amir Eschel, askeri istihbarat şefi Tümgeneral Aviv Kochavi, dış istihbarat teşkilatı Mossad’ın şefi Tamir Pardo, iç istihbarat teşkilatı Şin Bet’in şefi Yoram Cohen ve Cumhurbaşkanı Şimon Peres bu isimler arasında. Bu kadar güçlü isimlerin muhalefetine rağmen Netanyahu ve Barak’ın bu saldırıda ısrar etmesi ise “Hayatlarının kumarını oynuyorlar“ yorumuna yol açtı. Anketler de halkın bu saldırıya pek destek vermediğini ortaya koydu. Dialog Institute’un anketine göre İsraillilerin sadece yüzde 32’si ülkesinin ABD desteğini beklemeden İran’a saldırması gerektiğini düşünüyor. Yüzde 46’sı ise karşı çıkıyor.

Tüm bunlar blöf mü?

Ancak tüm bunların bir blöf olduğunu savunanlar da var. İsrail’in en saygın güvenlik uzmanlarından Yossi Melman geçen hafta yazdığı makalede, İran’a karşı saldırı hazırlıklarının bu kadar açık yapılmasında bir tuhaflık olduğunu öne sürdü. Melman “İsrail tarihinde hiçbir zaman yaklaşan bir savaşla ilgili bu kadar çok konuşulmamıştır. Liderler, dünyayı bu konuyu ciddiye almaları için zorlamaya çalışıyor olabilirler” diye yazdı.

Haberin Devamı