Gazete Vatan Logo

‘İngilizleri denize dökmeden buradan gitmenize izin yok’

Birinci Dünya Savaşı’nı cephede takip eden tek kadın gazeteci olarak basın tarihine geçen Wanda Zembrzuska’nın yazdığı 14 mektup gün ışığına çıktı. Ağustos 1915’te Gelibolu’da 10 gün geçiren Zembrzuska, Mustafa Kemal’in kendisine “İngilizleri denize dökmeden buradan gitmenize izin yok” dediğini yazıyor...

‘İngilizleri denize dökmeden buradan gitmenize izin yok’

Birinci Dünya savaş tarihinin en kahraman direnişinin yaşandığı Çanakkale Muhabereleri’ni bombaların altında takip eden Bulgar kadın gazeteci Wanda Zembrzuska’nın mektupları kitap oldu.

Mİlliyet'ten Gökhan KARAKAŞ'ın haberine göre; Birinci Dünya Savaşı’nı cephede takip eden tek kadın gazeteci olarak basın tarihine de geçen Zembrzuska’nın gazetesi Utro’ya İstanbul ve Gelibolu Yarımadası’ndan gönderdiği 14 mektuba Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Bulgar Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Hüseyin Mevsim ulaştı. Büyük bir cesaretle Sofya’dan trene binerek İstanbul’a gelen, ardından Osmanlı Ordu Hümayunu’nun özel izniyle Gelibolu Yarımadası’na geçen Zembrzuska, 10 gün kaldığı cephede Mustafa Kemal ile tanışmıştı. Çanakkale Cephesi’ni tüm yönleriyle anlatan Zembrzuska’nın mektuplarında Mustafa Kemal’in kararlılığı göze çarpıyor.

‘Kaya gibi duruyorlar’

İstanbul’da Meclis-i Mebusan Başkanı Halil Menteşe, Gelibolu’da Alman Liman von Sanders ile görüştükten sonra 21 Ağustos 1915’te Anafartalar Grubu Komutanı Miralay Mustafa Kemal’in yanına giden kadın savaş muhabirinin, İngiliz saldırısı eşliğinde röportaj ve gözlem yaptığı görülüyor. İngiliz esirlerle de konuşan Wanda Zembrzuska, Miralay Mustafa Kemal’i, ‘uzun, düzgün vücutlu, 35-40 yaşlarında, neşeli ve memnun’ olarak tanımlıyor. Zembrzuska, “İngiliz, dört saattir takviye güçleriyle saldırıyor, 20 km’lik bir cepheye yeni 2.5 tümen daha atıyor, büyük kruvazörlerin bataryaları taarruza destek veriyor. Bütün bunlar boşuna. Türkler öfkeli deniz dalgalarının parçalandığı bir kayalık gibi duruyor. Biraz sonra karşı taarruza geçilecek” şeklinde gözlem yapıyor.

Haberin Devamı

Zembrzuska mektubuna şöyle devam ediyor:

“Kemal Bey’den ileri giderek çatışmayı görmemize izin vermesini rica ediyoruz. ‘Daha epeyce zamanımız var, bu öyle yakında bitmeyecek’ diye tebessüm ediyor. ‘Şimdi beraber akşam yemeği yiyeceğiz, sonra sizleri bırakacağım’ diyor. Çalışma odasına dönüyor, raporlar dinliyor, çiziyor, emirler veriyor, bizimle bir dakika önce konuşurken olduğu gibi serbest ve rahat. Biraz sonra geliyor; ‘Harika, şahane. Siz bana şans getirdiniz hanımefendi, her şey bitmeden ve İngilizleri denize dökmeden buradan gitmenize izin yok’ diyor. Daha bir hafta önce tümen komutanıydı. Bugün yetenek ve parlak başarılarından dolayı tüm Anafarta Savunma Grubu’nun komutanı tayin edildi.”

Haberin Devamı

Bir tarih gün yüzüne çıkarıldı

Mektupları Türkçeye çevirerek önemli bir tarihin gün yüzüne çıkarılmasını sağlayan Prof. Dr. Hüseyin Mevsim Milliyet’e şunları söyledi: “Zembrzuska, 1. Dünya Savaşı’nı cepheden takip eden tek kadın gazeteci. İstanbul’a, Utro (Tan) gazetesi için Osmanlı-Bulgar Sınır Tashihi Anlaşması’nın diplomatik seyrini takip etmek üzere geliyor. Galata’yı küle çeviren yangını, hamalları ve İstanbul’u tasvir ediyor. Gelibolu Yarımadası’na gitmeyi istiyor ve 5. Ordu Erkan-ı Harbiye’den Başkumandanlık Vekâleti Erkan-ı Harbiye Riyaseti izniyle cepheye gidiyor. Sofya’dan bildiği Anafartalar Grubu komutanı Miralay Mustafa Kemal’i de karargâhında, İngiliz taarruzunu savuşturduğu bir akşamda ziyaret ediyor. Daha sonra Sırbistan, Arnavutluk, Dobruca ve Galiçya cephelerinden röportajlar yazan cesur kadının gazeteciliği, ülkesini aşıyor.”

Haberin Devamı

Kitapta 14 mektup

Kitap Yayınevi tarafından çıkarılan ‘Muhabirimiz Çanakkale Cephesi’nden Bildiriyor’ adlı kitapta, Wanda Zembrzuska tarafından yazılan İstanbul’dan 6, Gelibolu Yarımadası’ndan 8 mektup bulunuyor.