Gazete Vatan Logo

"İlişkiler birçok girdaptan geçer ama yalanla yıkılırlar" (2)

1999'da yayımlanan "Haybeden Gerçeküstü Konuşmalar" adlı kitabını tiyatro oyunu haline getirdi Yılmaz Erdoğan. Demet Akbağ'la birlikte oynadığı ve 17 Aralık'ta başlayan oyunda kadın-erkek ilişkileri hicvediliyor. "Bu diyaloglar her ilişkide yaşanır" diyen Erdoğan bu röportajda sadece kendi karakteri ve ilişkilerini deşmekle kalmadı, hiç söylemediği bir planını da açıkladı: 'Yakında bir futbol takımı satın alacağım!"

* Peki sizin kadın erkek ilişkileri için -insanlar aleminde olan-inandığınız kavram ne?
Yalansızlık, mümkünse. Çünkü yalan çok tuhaf bir kavram, bir tane söylerseniz size yanında 28 tane daha veriyorlar, mecburi.

- Nerdeydin?
Muhsin'lerdeydim, (yalan)

- Evinde mi?
Evet. (birinci mecburi yalan)

- Ne yapıyordunuz?
Hiçç, oturduk. (ikinci mecburi yalan)

- Kaçta çıktın?..

Böyle devam edip gidiyor işte. O yüzden mümkünse yalansızlık. Bir ilişki birçok girdaptan geçer ama bence yalanla yıkılır. Çünkü yasak varsa yalan da vardır. Yalana zorlayan bir hayat var. O yüzden ya büyük bir yalanla yıkılır ya da küçük 1500 yalanla yıkılır bir ilişki. Yalan söylemezseniz ilişki bitmez anlamına gelmez tabii, ama hiç olmazsa çirkinleşmeden biter.

* Her yalanda yaralanır mısınız? Söyler misiniz yaralandığınızı yoksa hiç yaralanmamış gibi mi yaparsınız?
Çok çabuk yaralanıyorum. Çabuk küsme ve alınma huyumdan vazgeçemedim bir türlü. Ama kedi gibi eme eme anlatırım, yalarken de gösteririm "Bak, burayı sen yaptın" diye. Hatta bir sene sonra gelsin tekrar gösteririm o yarayı. Bu sanırım Akrep burcu özelliği. Ama bu arada ben de ceza alıyorum, mesela, bir şeye küsüyorum, sonra bunu karşımdakine anlatıyorum, o da benden özür diliyor "Ah, ben böyle düşünmemiştim" diyor. Çünkü ben çok iyi bir anlatıcıyım ve galiba beni haklı çıkaracak ifadeyi arayıp buluyorum. Mesleki yeteneklerimi ilişkilerimde aleyhime kullandığım çok oluyor. Çünkü karşımdaki özür diliyor ama içinden de "Bu adam çok zor, bununla olmaz" diyor. Ben özür dilenilen haklı adam oluyorum ama kız da gitmiş oluyor ne yazık ki.

* Çevrenizdekiler anlar mı yaralandığınızı peki?
Mesleki olarak işe yarayan şeyler insanlarla ilişkilerimde aleyhime oluyor. Çok gelişmiş empati duygusu benim hayatımda mutsuz olmama yol açtı. Çünkü bu bir tek bende var. İnsanların işine de gelmiyor karşısındakinin yerine kendini koymak çünkü birine kızmak kendini onun yerine koymaktan daha kolay. "Ben sinirliyim abi" lafı rütbe gibi bir şeydir. İnsanlar susar hemen. Ama sinirli olan bensem haklılar susmakta. Büyük bir enerjiyle dolaşıyorum her zaman. O enerji bir şekilde negatife dönüşürse etrafımda olmamakta fayda var. Olmazlar da zaten. Sinirli olmayı da hiç sevmiyorum ama sinirliyim işte.

Değerim anlaşılmazsa çok sinirlenirim
* Küsüyorsunuz, alınıyorsunuz, sinirlisiniz. Sizi endişelendiren şey ne? İnsanlar ne yaparsa bunları hissediyorsunuz?
Bireysel kavgam şu, kendimi hep daha sevilesi bir adam yapma uğraşındayım. Daha güzel bir adam yapma isteği. "Herkes sevsin isterim beni" diye dizem var. Dolayısıyla değerimin anlaşılmadığını düşündüğümde hırçınlaşırım. Sevilmemek beni sinir eder. Şımarıklıktan yani. Açıkçası "bana ha, bu bana yapılır mı" diye düşündüğüm de olmuştur. Sevilmiyorum duygusu beni kızdırıyor. Bunu değiştirmeye çalışıyorum. Daha az sinirlenmeye, daha az ciddiye almaya çalışıyorum. Ama genelde hayati bütün detaylarıyla çok ciddiye aldığım için bu savaş kendi içinde zorlu oluyor. Karşımdakinin neredeyse düşüncelerini okumaya zorluyorum kendimi. Her şeyin çok farkındayım, bu da çok hoş değil. Mesleki yeteneklerimi geliştirirken ortaya çıkan bir durum. Hayatın kendi akışı içinde oluşmuş bir durum değil. İnsanların ne düşündüğüyle değil ne dediğiyle ilgilenirsem belki küsmekten, kızmaktan vazgeçerim. Fazla anlam yükle-

"Gülben'den yeğen bekliyoruz"
* 38 yaşındasınız, nasıl bir yaşlı adam olacaksınız sizce?
Bunun için hayal ettiğim şeyler var. Projem var hatta ama bunu söylemem şimdi. Olacağını bildiğim şeyler arasında, dünyanın hiçbir yerinde sokağa çıkamayacağımı biliyorum, Allah'ın bunun haricinde bir planı yoksa tabii. Yaptığım işin sonucu oraya varır çünkü. Yaşlı ve köşesine çekilmiş bir adam asla olmayacağım. Ama yaşlanınca nasıl yaşayacağımı biliyorum şimdiden.

* Oyuncu, yönetmen, yapımcı, şair... Başka olmayı planladığınız bir şey var mı?
Var, teknik direktör olmak istiyorum ve olacağım. Amatör futbolcu lisansım olduğu için teknik direktörlük kursuna gidip belgemi aldıktan sonra küçük birtakım alacağım. Allah'ıma şükür bunun için param var, üzerine de yazacağım BKM ve başlayacağım. Yaptığım işle zaten çok kardeş bir iştir bu. Evet, haber veriyorum, teknik direktör olacağım bir de...

* Yengeniz Gülben Ergen ile iyi anlaşıyor musunuz? Mustafa Erdoğan mutlu mu sizce?
Onlar bir senedir beraberdi zaten. Abim Mustafa'nın gözünde Gülben'e duyduğu aşkı, güveni, sevgiyi, bağlılığı gördüm. Gülben'in de gözünde gördüm. Bundan sonra artık bu aşka saygı duymak gerekiyor. Ailenin bütün fertleriyle çok iyi anlaşıyor Gülben. Artık onlardan çocuk bekliyoruz. Kızım Berfin 11 yaşında. 11 yıldır torun görevini görüyor. Şimdi sıra onlarda.

Haberin Devamı