Gazete Vatan Logo

'İleri yaşta hamilelik risk taşıyor'

Doğurganlık sisteminin zayıflaması nedeniyle ileri yaştaki hamileliklerin hem kadın hem de bebek açısından risk taşıyor.

'İleri yaşta hamilelik risk taşıyor'

Doğurganlık sisteminin zayıflaması nedeniyle ileri yaştaki hamileliklerin hem kadın hem de bebek açısından risk taşıdığını belirten uzmanlar, bu nedenle kadınların mümkün olabildiğince doğurganlığın yüksek olduğu dönemlerde çocuk sahibi olmasını öneriyor.

Doğurganlığın yüksek olduğu dönemlerde yaşanan hamileliğin daha sağlıklı olduğunu dile getiren Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Evrim Aksoy, ileri yaş gebeliklerdeki olası risklere dikkat çekerek şunları söyledi:

“Kadınların doğurganlık sistemi ilerleyen yaş ile birlikte zayıflamaktadır. Bu nedenle kadınların yumurta fonksiyonelliğinin en verimli olduğu yaş aralığı 21 ve 30 yaş olarak belirlenmiştir. Üreme çağındaki kadınların doğurganlığı etkileyebilecek herhangi bir sorunu olmadığı sürece en fazla 35 yaşına kadar rahat bir şekilde gebelik elde edebilmektedir. 35 yaşından sonra yumurta rezervlerinin azalması sonucun da hamile kalabilme şansı düşerken, 40 yaşından sonra ise bu oran ciddi bir şekilde azalmaktadır.”

İLERİ YAŞ HAMİLELİLĞİ NEDEN RİSKLİ?

Haberin Devamı

Ancak yaşın ilerlemesine rağmen ileri yaşta hamile kalan anne adaylarının da olduğunu belirten Dr. Aksoy, “İleri yaşta hamilelik kadının doğurganlık sisteminin zayıflamasına bağlı olarak, gebelik için büyük risk taşımaktadır. Bu nedenle kadınların mümkün olabildiğince doğurganlığın yüksek olduğu dönemlerde çocuk sahibi olması hem sağlıklı gebelik süreci için hem de oluşabilecek risklere karşı önlem açısında büyük önem taşımaktadır” ifadelerini kaydetti.

Kadınların fizyolojisi ve anatomik yapısı itibari ile gebeliğin oluşması için en uygun dönemin 21-30 yaş arasında olduğunu ifade eden Op. Dr. Aksoy, şöyle devam etti:

“Dünyada bu yaş aralığının altında ve üstünde yer alan birçok gebelik vardır. Ancak kadının fizyolojisi gereği ilerleyen yaşın doğurganlık sistemi üzerindeki etkisi hem çok erken yaşlarda hem de ileri yaşlarda yaşanan gebeliklerde bazı riskli durumlarını arttırmaktadır. 40 yaşındaki her dört kadından biri, sağlık sorunları olmamasına ve düzenli cinsel ilişkide bulunmasına rağmen hamilelik elde edememektedir. Ayrıca doğurganlık sisteminin ilerleyen yaş nedeni ile rahim içi ve yumurtalık fonksiyonlarının yitirilmesine bağlı olarak, gebelik elde edilse bile embriyonun rahimde gelişebileceği uygun bir ortam olmadığı için düşükle ya da gelişim problemine bağlı olarak anomali ihtimalli yüksek bebeklerin doğumu ile sonuçlanabilmektedir. Bu nedenle sağlıklı bir gebelik süreci ve sağlıklı bebekler için her kadının uygun yaş aralığını bilmesi gerekir.”

Haberin Devamı

“20- 32 YAŞ GEBELİK İÇİN EN UYGUN ZAMAN”

Sağlıklı bir gebelik sürecinin ve sağlıklı bebeğe sahip olmak için kadınların en ideal yaş aralığının 20 ila 32 arasında olduğunun kabul edildiğini vurgulayan Aksoy, “Bu yaşlar kadınlar için en verimli ve en güvenli dönemi kapsamaktadır. Adet kanamasının düzenli olduğu bu dönemler yumurtlamanın da sağlıklı olduğuna işaret ederek, gebelik ihtimali yüksek oranda artmaktadır. 20-24 yaş arasındaki kadınların herhangi bir problemi olmadığı sürece korunmasız cinsel ilişki sonrasında gebelik şansı yüzde 20’dir. Bu yaşlardaki bir kadının hipertansiyon sorunu çok nadir olarak görülmesine rağmen, her ihtimale karşı gebelik sürecinde tansiyon takibinin yapılması gerekir. Ayrıca yaş ile alakalısı olmayan bazı komplikasyon ve hastalıklar sonucunda bu yaşlarda ortaya çıkan düşük ihtimali % 9, 5 olarak belirtilmiştir. Bu oranda oldukça düşük bir ihtimal olarak değerlendirilir. Ancak ilerleyen yaş faktörü ile birlikte bu risk oranı artmaktadır” açıklamalarında bulundu.

Haberin Devamı

Hamilelik yaşı ile bebekte Down sendromu gelişme ihtimali arasındaki orantıyı vurgulayan Aksoy, “35 yaşından sonra bebekte anomali ihtimali artarken, 38 yaşından sonra bu oran ciddi boyutlara ulaşabilmektedir. Bu da ilerleyen yaş ile birlikte yumurta rezevlerinin azalması ve kişinin yaşam tarzına bağlı olarak kimyasal maddeye ve enfeksiyona maruz kalmasından kaynaklanır. Vücudun doğurganlık yetisinin zayıflamasına bağlı olarak hem anne adayı için hem de bebek için ciddi tehlikeler oluşmaktadır. Ayrıca ideal yaş sınırları üzerinde risk faktörlerinden bahsedilse de, erken yaşlardaki gebeliklerde büyük risk taşımaktadır. Vücudun doğurganlığı yeni aktifleştirdiği dönemlerde yaşanan değişimler henüz sistemini oturtamadığı için erken gebeliklerde risk faktörleri kaçınılmaz olacaktır. Erken gebeliklerde ölü doğum, düşük ve düşük kilolu bebek doğumu riski artmaktadır. Bu nedenle kadınların doğurganlığının en verimli olduğu yaşlarda gebelik elde etmesi ve ayrıca fiziksel ve psikolojik olarak da hazır olması, sağlıklı gebelik ve sağlıklı bebekler için dikkat edilmesi gereken oldukça önemli bir konudur” şeklinde konuştu.

Haberin Devamı