Kısa süre öncesine kadar Mısır’ın en iyi örgütlenmiş siyasî gücü olarak kabul edilen Müslüman Kardeşler'in terör örgütü ilan edilmesi gerilimi daha da tırmandırdı. Uzmanlar, muhtemel gelişmeleri değerlendirdi.
Müslüman Kardeşlerin desteğiyle göreve gelen eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi hapiste. Mursi döneminin başbakanı Hişam Kandil kısa süre önce tutuklandı. Aslında Müslüman Kardeşlerin tüm yönetim kadrosu şu an zaten demir parmaklıklar arkasında. Göstericileri öldürmek, vatana ihanet ve terörle suçlanıyorlar. Müslüman Kardeşler eylül ayında da yasaklanmıştı.
Ancak Mursi’nin ordu tarafından devrilmesinin ardından işbaşı yapan geçici hükümet şimdi eski diktatör Hüsnü Mübarek’in bile atmadığı bir adım atarak Müslüman Kardeşleri terör örgütü ilan etti.
BAĞLANTI VAR MI?
Mısır hükümeti bu kararı Salı günü Mansura kentindeki emniyet müdürlüğüne düzenlenen bombalı saldırının ardından aldı. 16 kişinin öldüğü, 100’ün üstünde kişinin yaralandığı saldırıyı Sina Yarımadası’nda faal olan radikal İslamcı Ensar Beyt el-Makdis örgütü üstlenmişti. Hükümet örgüt ile Müslüman Kardeşler arasında bağlantı olduğunu savunuyor. Eski Cumhurbaşkanı yardımcısı Muhammed el Baradey’in kurduğu Liberal Anayasa Partisi de saldırının arkasında Müslüman Kardeşlerin bulunduğu görüşünde. Ancak Müslüman Kardeşler ile El Kaide’ye yakınlığıyla bilinen Ensar Beyt el-Makdis arasında bağlantı bulunduğuna dair henüz kesin bir kanıt sunulamadı. Hükümet daha Mursi döneminde Müslüman Kardeşler mensubu kişilerle Sina’daki terör örgütü arasında telefon görüşmelerinin dinlendiği ve bu görüşmelerden bağlantının açıkça ortaya çıktığını savunuyor.
Uzman Meyer: 'Saldırı bahane'
Arap Dünyası Araştırmaları Merkezi’nden Günther Meyer, saldırının bahane olduğunu, hedefin Müslüman Kardeşleri siyaset sahnesinden tamamen silmek olduğunu belirtiyor.
“Şu an bombalı saldırıya tepki olarak görünen şey, sonuçta Müslüman Kardeşlerin ve aynı zamanda Selefilerin tamamen devre dışı bırakılması için bahanedir. Müslüman Kardeşlerin yasaklanmasıyla pek çok militan üye yer altına itilmiş oldu. Bu önlem sadece militan savaşçıların sayısının daha da artmasına yol açacaktır.”
'EN İYİ ÖRGÜTLENMİŞ SİYASİ GÜÇTÜ'
Medyada yayınlanan haberlere göre Libya’daki çöllük bölge, Mısır sınırı yakınları ve Sudan’da Mısırlı Müslüman Kardeşler ve Selefilerden militanların bombalı saldırılar için eğitildikleri beş kamp bulunuyor. Meyer, bu kamplardaki militan sayısının bini bulduğunu belirterek, ayrıca Mısır halkı içinde de sempatizan sayısının çokluğu nedeniyle yeni militan kazanma imkanının elverişli olduğuna dikkat çekiyor. Müslüman Kardeşler ise hiçbir terör örgütüyle bağlarının bulunmadığını savunuyor.
1928 yılında kurulan Müslüman Kardeşler kısa süre öncesine kadar Mısır’ın en iyi örgütlenmiş siyasî gücü olarak kabul ediliyordu. Müslüman Kardeşler cephesinde, terör örgütü ilan edilme kararına karşı yargı yoluna gitme hazırlıkları yapılıyor. Mısır uzmanı Günther Meyer ise cephelerin son derece keskinleştiğini belirterek tansiyonun daha da yükseleceği endişesini dile getiriyor:
“Terör örgütü ilanı tabii ki güvenlik güçlerinin artık Müslüman Kardeşlere yönelik daha keyfî davranabileceği anlamına geliyor. Gerginliğin daha da tırmanmasını bekleyebiliriz. Ve bu da sivil topluma, demokratik bir ortama giden yolda kesinlikle yardımcı olmayacaktır.”
