‘Halktan yardım istedim insanlar sel gibi geldi’

İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki binada bulunan salonda yapılan duruşmada, polis memuru Recep Uzun, Beykoz İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Grup Amiri’nin vekili olarak görev yaptığını, askerlerin köprüyü kapattığını duyduktan sonra köprüye gittiğini, trafik olması sebebiyle elinde telsizle askerlerin yanına yürüdüğünü söyledi.

Yarbay darbe yapıyoruz dedi

Askerlerin komutanlarıyla görüşmek için köprü koruma müdürlüğüne gittiğini ve burada eski Yarbay Adnan Uygun ile konuştuğunu anlatan Uzun, “İlçe emniyet müdürlüğünden oraya ilk giden polis memuru bendim. Rütbeli askerlere yolu neden kapattıklarını sordum. Yarbay, ‘Hükümete darbe yapıyoruz, yönetime el koyuyoruz’ dedi. Ben ise anlamadım. ‘Ne diyorsunuz?’ dedim. ‘Neyi anlamıyorsun darbe yapıyoruz’ dedi” diye konuştu. Uygun’un bu sırada telefonunla görüştüğü kişiye “30 saniyede bir araç geçişine izin vermelerini, halka darbe olduğunu söylemelerini ve tankların nerede kaldığını sorduğunu” aktaran Uzun, o sırada şeker hastası olduğunu ve su içmesi gerektiğini bahane ederek oradan ayrıldığını kaydetti. Uzun, “Halka, askerlerin darbe yaptığını, devletimize sahip çıkmamız gerektiğini söyledim. ‘Bize yardımcı olun, arkamızda durun’ dedim. Daha sonra insanlar ağaçlık alanlardan sel gibi otobana düşmeye başladı” dedi.

‘Beni binbaşı Erdosun vurdu’

Müşteki Hekim Bayrak da ateş edilmesine rağmen askerlerin üzerine yürüdüklerini, tankın üzerine çıktığını anlattı, “Adnan Uygun ateş etti ve beni ayağımdan vurdu” şeklinde konuştu. Müşteki Vedat Kaya “Ya Allah bismillah Allahuekber” diyerek askerlerin üzerine yürüdüklerini anlatarak, bir askerin kendisine nişan aldığını gördüğünü ve “Sen kime nişan alıyorsun?” dediğini, askerin ise ateş ederek kendini yaraladığını söyledi. Kaya daha sonra bu askerin eski Binbaşı Hanifi Ertosun olduğunu duruşma salonunda teşhis etti.