'FETÖ'nün 'Türk' ismini kullanmasına müsaade etmiyoruz'
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "FETÖ'yle mücadeleyi sonuna kadar devam ettireceğiz ve 'Türk' ismini kullanmalarına müsaade etmiyoruz. Türk bayrağını suistimal etmelerine izin vermiyoruz. Türk bayrağını şerefli insanlar en yükseklerde, burçlarda taşıyabilir; Şerefsiz insanlara Türk bayrağını suistimal etme fırsatını hiçbir zaman vermeyeceğiz" dedi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, TBMM Genel Kurulunda, Bakanlığının 2018 yılı bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, dış politikanın 'milli politika' olduğunu belirterek, dış politikada iktidar, muhalefet, milletçe bir bütün olarak hareket etmekte her zaman fayda bulunduğunu söyledi.
'NASIL GEÇEBİLİRİZ ONU KONUŞUYORUZ'
Bakan Çavuşoğlu, 2016 ve 2017 yıllarının Türkiye gibi zor bir coğrafyada yaşayan ülkeler için kolay olmadığını ancak olumlu gelişmelerin de yaşandığını ifade ederek, "Geçen sene bu vakitler Halep'te bombalanan kadınları, çocukları konuşuyorduk ve oradan insanları nasıl kurtardığımızı, kurtaracağımızı konuşuyorduk ama bugün Suriye'de siyasi çözüme nasıl geçebiliriz onu konuşuyoruz. Çünkü Türkiye'nin öncülüğünde, Rusya'yı ve İran'ı da dahil ederek, Astana süreci ve diğer Soçi sürecinde attığımız adımların neticesini aldık. Çatışmalar büyük oranda durduruldu ve güven arttırıcı adımların atılmasını sağlıyoruz; Şimdi siyasi sürece geçmek için ülkeyi seçime hazırlamak için var gücümüzle çalışıyoruz" diye konuştu.
'HİÇBİR ZAMAN VAZGEÇMEDİK'
Türkiye'nin yaşanılan zor süreçte çok dinamik, çok yönlü, proaktif bir dış politika izlediğini, dış politikanın temel prensiplerinden hiç taviz vermediğini ifade eden Çavuşoğlu, şöyle devam etti: "Her şeyden önce girişimci ve insani bir dış politika izliyoruz. Girişimci dış politika, aslında insanımızın girişimci ruhunu yansıtıyor, insani dış politika da Türk milletinin vicdanını yansıtıyor ve ecdadımızdan aldığımız da bir mirastır, bunu hep birlikte yürütmeye çalışıyoruz. Elbette 'Yurtta sulh, cihanda sulh' ilkesinden hiçbir zaman vazgeçmedik. Bu demek değildir ki herkesle her gün dost olacaksınız, ilelebet dost olacaksınız ya da tam tersi, herkesle sürekli dost olmayacaksınız. Dış politikada, uluslararası ilişkilerde bir tek prensip vardır; Sürekli dost da olmaz, sürekli düşman da olmaz. Dolayısıyla, doğruları söylerseniz, yanlışların karşısında dik durursanız dostunuz da artar, düşmanınızın sayısı da artar."