Gazete Vatan Logo

‘FETÖ çetesinin yol verdiği bir cinayetti’

Dink davasında konuşan eski Emniyet Müdürü Emin Arslan: “Bence bu kesinlikle FETÖ çetesinin bizlere, askerlere, aydınlara, yani Türkiye’nin kendilerine engel olabilecek kişilerine operasyon yapabilmek için o yıllarda bile bile, kasıtlı olarak yol verdikleri bir cinayetti”

‘FETÖ çetesinin yol verdiği bir cinayetti’

Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin de yargılandığı 35 sanıklı davada tanık olarak dinlenen eski Emniyet Müdürü Emin Arslan, çarpıcı ifadeler kullandı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 44. duruşmada Arslan özetle şunları söyledi: “Bence bu kesinlikle FETÖ çetesini bizlere, askerlere, aydınlara, yani Türkiye’nin kendilerine engel olabilecek kişilerine operasyon yapabilmek için o yıllarda bile bile kasıtlı olarak yol verdikleri bir cinayet bu. Hedef olduğumu bilen bir kişiydim ama bu kadar pervasız olacaklarını düşünmüyordum. E-mail üzerinden sahte örgüt suçlaması ile dinlendiğimizi 2010’da söylemiştim. Emniyette engel gördükleri kişilere bu operasyon yapıldı.”

‘Tekrar içerideydik’

“Cinayet öncesi dönemde Dink konusu, Malatya’daki konular ve Rahip Santoro cinayeti gibi olaylar üst üste toplandığında, ‘Yahu bu C şubesinde (İstanbul İstihbarat Dairesi Başkanlığı C Şube) acayip şeyler oluyor’ düşüncesini akla getiriyor. Bu kadar pervasız olacaklarını düşünmemiştim. Fetullah Gülen ile ilgili söylemlerim nedeniyle hedef oldum, görevden alındım. 2008’de İBDA-C, 2009’da da Hizbullahçı olduğum gerekçesiyle dinlenmişim. 2009 sonunda uyuşturucudan tutuklanıyorum. Şimdiki süreç yaşanmasa tekrar içerideydik yani.”

Haberin Devamı

‘Yılmazer medyaya resimleri dağıttı’

“Ben Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal’a rapor vermiştim. İkinci Ergenekon iddianamesinde hiç ilgim yokken adım geçmişti. Operasyona monte edildiğim zaman, ‘Emin Arslanın baronla görüşmeleri’ haberleri yayımlanmaya başlandı. Bize bilgi veren, sabıkasız bir iş adamıydı halbuki görüştüğüm kişi. Bu öyle bir çete ki, yerine göre Hrant Dink konusuna da yol veren, yerine göre hatta işlenmesine göz yuman öyle bir çete ki, o yıllarda dinlemeyle elde ettikleri bilgileri gazetelere servis ettiler. Burada yargılanan Ali Fuat Yılmazer, bütün medyaya, resimleri dağıtanlardan biri.”