Gazete Vatan Logo
Magazin 'Evren'e yumruk atmış gibiyim'

'Evren'e yumruk atmış gibiyim'

'Bu Son Olsun'un müziklerine imza atan Berkay: Film Kenan Evren'i yerden yere vuruyor

12 Eylül'ü mizahi dille anlatan 'Bu Son Olsun'un müziklerine imza atan Cahit Berkay: Film Kenan Evren'i yerden yere vuruyor. 'Ben de müziğini yaparken kendimi Evren'e yumruk atmış gibi hissettim. Bir anlamda hıncımı çıkardım yani..' diyor.

'Selvi Boylum Al Yazmalım' ve 'Devlerin Aşkı' gibi birçok efsane olmuş filmin müziğine imza atan Cahit Berkay; son olarak da 'Bu Son Olsun' filminin müziklerini yaptı. Berkay; Engin Altan Düzyatan ve Hazal Kaya'nın başrollerini paylaştığı, 12 Eylül dönemini komik bir dille anlatan filmin müziğini yaparken içinden geçenleri şöyle anlattı: "Kendimi Kenan Evren'e yumruk atıyorum gibi hissettim!" Usta müzisyenle; Orçun Benli'nin yönetmenliğini üstlendiği, geçtiğimiz günlerde vizyona giren 'Bu Son Olsun'u ve kariyerini konuştuk.


Filmin müziklerini yapma fikri nasıl ortaya çıktı?

Ben bugüne kadar çok sayıda filmin müziğini yaptım. Son zamanlarda aynı tempo yok tabii çünkü biraz daha seçiciyim. Yönetmen Orçun Benli; filmin içeriğini bana anlattığı zaman, daha filmi görmeden çok hoşuma gitti. Benli'nin ilk filmi olması da benim için çok önemliydi. Çünkü yapılan işe amatör bir ruhla yaklaşılması beni çok mutlu ediyor.
eğlenerek yaptım

'Bu Son Olsun'u izlediğinizde nasıl buldunuz peki?

Filmin içinde müziğini yaptığım 43 sahne var ve hepsinde de inanın çok eğlendim. İşimi angarya olarak görmem, severek yaparım hep ama burada hem severek, hem gülerek yaptım. İkincisi; bizim kuşağın hikayesinin bir gencin gözünden sinemaya aktarılması ve buradan güzel bir hikaye çıkartılması da çok önemli. Gerçekten çok acı günler yaşadık ama o günleri hatırlarken gülümseten şeyler de var. Çünkü insan zaman geçtikçe birtakım şeyleri unutuyor. Beş evsizin öyküsünün anlatıldığı filmin hem sola, hem de sağa güzel bakış açısı var.

BEN DE COPLAN DIM

Filmi, gerçekliği yansıtması açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?


İçinde benim de benzerlerini yaşadığım çok gerçekçi sahneler var. Bir komedi olsa da, filmle birlikte o yıllara geri gittim. Ben de Beyazıt Meydanı'nda mitinglere katıldım, polis panzerlerini taşladık, onlar bize su sıktı, cop yedik... Hatta bir keresinde öyle bir cop yedim ki Mecidikeköy'de hiç unutmam; abartmıyorum 40 tane polis üzerime atladı, beni öldürecekler sandım. Saçım uzun diye "Anana benzeyeceğine, babana benze", "Pis komünist" gibi bir sürü hakarete maruz kalmıştım. Hem de hiçbir suçum yokken...

Bu işe imza atarken belirli kişilerin tepkisini çekmek gibi bir endişeniz oldu mu?

Herhangi bir endişe taşımıyorum. Filmin yaşanan gerçeklerden oluştuğu çok belli. Kurgusunda da aşağılayıcı bir şey yok. Ama filmde, yaşananlara güzel bir 'giydirme' olduğunu söyleyebiliriz.

Haberin Devamı