Gazete Vatan Logo

'Emir komuta zinciri içinde yaptım!'

Zirve davasında tutuksuz sanıklardan Gedik konuştu

Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesi olayına ilişkin davanın 44. duruşmasında, savunması alınan, tutuksuz sanıklardan muvazzaf asker Adem Gedik, emir komuta zinciri içinde kendine verilen talimatları uyguladığını belirtti.

Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 44. duruşmada, Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa, dün savunmasını yapan eski uzman çavuş Aykut Saka'ya, ''Mehmet Ülger, 'Başçavuş Mehmet Ali Badak'ın ağzından, olayı Mehmet Ülger yaptırdı diye askeri savcılığa ifade ver' şeklinde talimat verdi mi?'' diye sordu. Saka, ''Doğru. Böyle dedi. Ben de gittim askeri savcılıkta ifade verdim'' dedi.

Saka, Ülger'in yönlendirmesiyle Badak ile görüştüklerini söyledi. Örgütün varlığından ya da yokluğundan hiç haberi olmadığını belirten Saka, verilen emirleri uyguladığını, duyduklarını anlattıktan sonra yöneticilerin bunlardan sonuç çıkardığını iddia etti.

Saka'nın savunmasının ardından söz alan tutuklu sanık Varol Bülent Aral, ''Niye tutuklu olduğumu 1,5 senedir soruyorum, siz cevap vermiyorsunuz. Siz kararı çoktan vermişsiniz. Hayrettin Bey, siz bu cinayeti bizim üstümüze yıkmaya çalışıyorsunuz'' diye konuştu. Mahkeme Başkanı Kısa da, savunmaların ardından söz alabileceğini belirterek, Aral'dan oturmasını istedi.

Tutuksuz yargılanan muvazzaf askerlerden Adem Gedik, savunmasında 2004 yılı Ağustos ayında Malatya'da göreve başladığını, 2008 yılı Haziran ayına kadar da bu şehirde görev yaptığını dile getirdi.

İkinci iddianamede geçen TUSHAD, Siyah ve Beyaz Kuvvetler ifadelerini ilk defa duyduğunu ve şok olduğunu belirten Gedik, tutuksuz sanık ve tanık İlker Çınar'ın ağzından dahi bu ifadeleri duymadığını savundu. Gedik, ''TUSHAD kelimesini dahi burada, iddianamede duyduğum bir örgüte nasıl üye olabilirim? Ben bir uzman çavuşum. Uzman çavuşun ne kadar bir yetkisi olabilir? Bir örgüt üyeliği, yöneticiliği gibi faaliyetlerde istesem dahi bulunamam'' diye konuştu.

Özel ASAF kurslarına Zirve Yayınevi cinayetlerinden önce hiç katılmadığını ifade eden Gedik, ancak daha sonra bir kursa katıldığını belirtti.

Misyonerliği de ilk kez atandığı Malatya'da öğrendiğini dile getiren Gedik, ''ASAF kursuna 2008'de katıldım. Kurs çok geniş, spesifik, uzun süreli bir kurs değil. Misyonerliğin amaçları ve yöntemleri gibi genel konular ele alınıyor'' dedi.

''MAKBUZLARIN YÜZDE 60'I MİSYONERLİK FAALİYETLERİNE''

Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa'nın ''Sen hiç mevzuatınızı okudun mu? Jandarma kırsal alanda çalışması gerekirken sizin kırsal alana hiç gitmediğiniz, hep şehir merkezinde cirit attığınız görülüyor? Emniyet sahasında istihbarat yaptığınız anlaşılıyor. Bunu fark ettin mi?'' sorusu üzerine Gedik, emir komuta zinciri içinde kendine verilen talimatları yerine getirdiğini ileri sürdü. Gedik, ''Benim bir uzman çavuş olarak 'komutanım orası şehir merkezi' deme gibi bir şansım yok'' dedi.

Kısa'nın haber elemanlarına yapılan ödemelerde makbuzların yüzde 60'ının misyonerlikle ilgili çalışmaları içerdiği, terör örgütlerine yönelik ise çok cüzi miktarlarda makbuzlar bulunduğuna dikkat edip etmediğini sorması üzerine Gedik, ''Ben bunlara burada vakıf oluyorum'' diye konuştu.

Hayrettin Kısa'nın ''Tutuklu sanıklardan öğretim görevlisi Ruhi Abat'ı nereden tanıyorsun? Jandarma'ya sık gelip gider miydi?'' sorusuna Gedik, ''ASAF'ın verdiği bir seminerde üst makamların emriyle Ruhi Abat misyonerlikle ilgili bir sunum yaptı. Tanışmamız burada başladı. Ben onu alaya getirip götürdüm'' yanıtını verdi.

Kısa'nın İncil dağıtmanın suç olmamasına rağmen neden takip ettikleri sorusu üzerine Gedik, ''Emir komuta zinciri içinde bana verilen talimatları uyguladım'' dedi.

ADİL AKÇAY'IN SAVUNMASI

Tutuklu sanık Adil Akçay da savunmasında, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nda verdiği ifadeyi ''ifade alım şartlarının uygun olmadığı'' gerekçesiyle kabul etmediğini söyledi.

''Kendiliğimden ve kendi başıma hiçbir şey yapmadım. Ben görevimi devlet adına yaptım'' diyen Akçay, kendisinden sahte belge hazırlanmasının istenmediğini ve böyle bir şey yapmadığını belirtti. Akçay, ''Bir örgütün olduğu aşikardır ama benim içinde olduğum bir örgüt değil. İlker Çınar'ın tahmini varsayımlarıyla silahlı terör örgütü üyesi olduğum iddia edilmiştir'' diye konuştu.

''Dezenformasyon'' kelimesini de ilk defa duyduğunu söyleyen Akçak'a Mahkeme Başkanı Kısa, ''Bir istihbaratçı olarak bu ifadeyi duymamış olman, senin eksikliğin'' dedi.

Kısa, duruşmaya bir süre ara verdi. Duruşmanın öğleden sonraki kısmında Akçay, savunmasını yapmaya devam edecek.

MLKP DURUŞMASINDA SEDAT SELİM AY BANA İŞKENCE YAPTI İDDİASI

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen MLKP davasında kadın sanık İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne terörle mücadeleden sorumlu Müdür Yardımcısı olarak atanan Sedat Selim Ay hakkında suç duyurusunda bulundu.

DURUŞMADA ‘SEDAT SELİM AY İŞKENCE YAPTI’ İDDİASI

2005 yılında başlayan MLKP davasının son duruşması dün yapıldı. Çağlayan’daki Adalet Sarayı’nda görülen duruşmaya 11’i tutuklu 26 sanık katıldı. Savunma yapmaları istenilen sanıklar, savunmalarında Müdür Yardımcısı Sedat Selim Ay’ın kendilerine işkence yaptığını iddia etti.

BANA İŞKENCE YAPTI DEDİ, SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

Davanın tutuksuz sanığı Hatice Bolat, gözaltına alındığı zaman terör şubesinde Sedat Selim Ay’ın kendisine işkence yaptığını belirtti. İşkence nedeniyle birçok sağlık sorunu yaşadığını ifade eden Bolat, ""Benim gibi yüzlerce kişi benzer işkenceler sonucu sağlık sorunları yaşamaktadır. Bazıları da işkence sonucu ölmüştür. Selim Ay hakkında bana işkence yapması nedeniyle yasal işlem yapılmasını talep ediyorum" dedi. Sedat Selim Ay hakkında suç duyurusunda bulunan Bolat, işkence gördüğüne dair raporu da mahkeme heyetine sundu.

"İFADEMİ İŞKENCE ALTINDA ALDILAR"

Diğer bir sanık Sultan Ulusoy da, ifadelerin işkence altında alındığını belirterek, "İfadelerim işkence altında alınmıştır. Atılım gazetesi çalışanı Asiye Güzel Zeybek işkence tecavüzüne maruz kalmıştır. Sedat Selim Ay’ı mesleki kritere göre tayin ettik’ denildi. Nedir bu mesleki kriterler? İşkence, tecavüz, tehdit..." diye konuştu.

"HAKİMLER KİMSEYİ DÜŞMAN OLARAK GÖRMEZ"

Dava sonunda dün tahliye edilen Atılım Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Sedat Şenoğlu da mahkemede söz aldı. Şenoğlu, Mahkeme Başkanı İbrahim Balık’a, "Siz bizi suçlu olarak mı, yoksa düşman olarak mı görüyorsunuz?" diye sordu. Bu soruya mahkeme başkanının cevabı ilginç oldu. Başkan Balık, "Bana aynı gün içinde sol örgütler faşist dedi, Hizbullahçılar kafir dedi, KCK’lılar Başbakanın tetikçisi dedi. Ülkücüler de olsaydı tam olurdu, komünist derlerdi. Hakimler kimseyi düşman görmez" diye yanıtladı.

Duruşma sonunda tutuklu sanık Sedat Şenoğlu’nun tahliyesine karar veren mahkeme, emniyet görevlisi Sedat Selim Ay hakkındaki suç duyurusuna ilişkin ise bir hüküm vermedi.

Haberin Devamı