‘Doktor kalp krizi demedi’

Kadıköy’de biber gazından etkilendiği için öldüğü ileri sürülen Kadakal, son yolcuğuna uğurlandı. Abla Karacan, “Kalp krizi geçirmedi, otopsi raporunu bekliyoruz” dedi.

Kadıköy’deki eylemler sırasında polisin attığı gazdan etkilenerek kalp krizi geçirdiği ve hayatını kaybettiği iddia edilen 36 yaşındaki Serdar Kadakal, dün son yolcuğuna uğurlandı. Kadakal için, Sahrayıcedit Böcekli Tüccarbaşı Camii’nde cenaze namazı kılındı. Canaze namazına Kadakal’ın annesi Arzu, Eşi Gülay Kadakal, ablası Sibel Karacan, CHP Milletvekilleri Akif Hamza Çebi ile Mahmut Tanal ve Kadakal’ın arkadaşları ile aile yakınları katıldı. Cenaze namazından önce, Serdar Kadakal’ın annesi Arzu Kadakal ve eşi Gülay Kadakal, tabuta sarılarak uzun süre gözyaşı döktü. Acılı anne ve eşini yakınları teselli ederken caminin önündeki kaldırıma Serdar Kadakal’ ın motosikleti de getirildi. Kadakal’ ın cenazesi, cenaze namazının ardından alkışlar eşliğinde cenaze aracına götürüldü. Cenaze aracı hareket ettikten sonra ise Kadakal’ ın arkadaşları ve yakınları slogan atılmaması konusunda uyarıda bulundu. daha sonra ise Kadakal’ın cenazesi Beykoz Paşabahçe Mezarlığı’nda toprağa verildi.

‘Sorular soracağız’

Cenaze namazından önce gazetecilere açıklama yapan Kadakal’ın ablası Sibel Karacan şunları söyledi: “Serdar kendine özgü bir insandı. Hastaneye götürüldüğü anda ex olarak ilk kayıtlara geçti. 45 dakika bir saat arası kalp masajı yapıldı. Hastane çok genç olduğu için, olayların çok içerisinde olduğu için, ölümü şüpheli gördüğü için savcılığa bilgi verdi. Bunun üzerine biz de otopsi yapılmasını istedik Çünkü ‘Kalp krizi mi geçirdi’, ‘Neden oldu?’ diye sorular soracağız. Trafik kazası geçirse ’Trafik kazası geçirdi’ dersiniz, düşse ’Düştüğü için öldü’ derdik ama durup dururken öldü, beş dakika içinde her şey oluştu. Kardeşimin kalp pili yoktu, 1996 yılında, kalp kapaklarından ameliyat olmuştu. Buna bağlı olarak ilaçlarını düzenli olarak kullanıyordu. Motosiklet tutkunuydu, etrafında çok sevilen biriydi. Barlar sokağında çok uzun yıllardır tanınan biriydi. Bilinen şu var, olayların olduğu yerin 200 metre ötesinde oturuyordu. Sadece kardeşim değil bebekler de, yürüyen insan da, oturan da, atan da , atılan da etkilenmiştir. Biz bu soru işaretlerini gidermek için çalışıyoruz. Hiçbir şekilde kalp krizi geçirmedi, doktor bunu da kalp krizi olarak yazmadı. Ön otopsi raporu verilmedi.”