Gazete Vatan Logo

`Dışa bağımlılıkta tehlikeli sürecten geçiyoruz'

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, katıldığı `Türkiye'nin ekonomik gelişmesinde tasarrufun önemi ve yerli mallar tüketemi' panelinde, üniversitedeki ekonomi hocasından izin alıp, ekonomi konusunda Atatürk Lisesi öğrencilerine değerlendirmeler yaptı

Kocaoğlu, yıllarca kalkınmanın sanayileşmeyle olacağı sloganıyla hareket edildiğini, ancak tarımın ihmal edildiğini, ekonominin motorunun tüketim olduğunun söylendiğini, ancak Türkiye gibi cari açığı ve dış borcu yüksek ülkelerde bunun gerçekleşmesinin mümkün olmadığını söyledi.

İzmir Güneş Lions Klubü ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürülüğü tarafından düzenlenin panel Atatürk Lisesi Toplantı Salonu'nda yapıldı. Paneli, Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü Emekli Öğretim üyesi Prof Dr. Nezihe Sönmez yönetti. Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nden öğrencisi olan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da panelin açılış konuşmasını yaptı. Kocaoğlu, öğretmeninden izin alıp, öğrencilere ve dinleyenlere panelin konusuyla bağlantılı ekonomik değerlendirmeler yaptı.

"TARIM İHMAL EDİLDİ"

Kocaoğlu, yıllarca kalkınmının sanayiyle olacağı sloganı doğrultusunda hareket edildiğini, ancak bu süreçte tarımın, tarımda sanayileşmenin, bilimin ihmal edildiğini söyledi. Bu nedenle günümüzde tarımın can çekiştiğini, istihdamda büyük sıkıntılar olduğunu belirten Kocaoğlu, tarım ürünleri ithal eder duruma gelindiğini belirtti. Kocaoğlu şöyle konuştu:

"İkinci slogan ise `Ekonominin motoru tüketmekten geçer. Tüketin ki ekonomi büyüsün'dür. Gelişmiş ülkelerde, cari fazlası olan, dış ödemeler dengesi kendi lehlerine fazla veren ülkelerde, iç tüketim ekonomiyi harakete geçirebilir. Hükümetler halkı tüketime teşvik edebilir, yurtdışına çıkanlara teşvik de sağlayabilirler. Bizim ülkemizde cari açık tavana vurmuş, ekonomi kriz sinyalleri verirken, `tüketin ekonomi kalkınsın' demek ne kadar doğrudur? Ben doğru olduğuna inanmıyorum. Yanlışsam hocalarım beni uyarsın. Ekonomi eğitimi alırken bize, `tasarruf eşittir yatırım eşittir kalkınmadır' diye öğretildi. Tasarruf etmeyecek, yatırım dolayasıyla minumuma inecek. Kalkınma mümkün değil. Tasarruf edeceksiniz, üreteceksiniz, kalkınma başlayacak."

"SÖMÜREN YABANCI SERMAYEYE KARŞIYIM"

Yabancı sermayeye karşı olmadığını belirten Kocaoğlu, bilim ve teknolojiyi kullanan yabancı sermayeli şirketlerin, Türkiye'deki sektörün gelişmesine lokomotif olabileceğini, ayrıca istihdama katkıda bulunacak kaynağın ülkeye getirilmesini sağlayabileceğini söyledi. Bu durumun ekonomik kalkınmaya yararayacağı için başının üstünde yeri olduğunu belirten Kocaoğlu, "Parakede sektörüne girmesine de karşı değilim. Ama bu kentte olmayan kaynakların, sınırlı kıt kaynakların, sıcak para operasyonlarıyla ülkeden çıkması için geliyorsa sermaye, sonuna kadar karşıyım" dedi.

Çocukluğunun yerli malı ve tasarruf haftalarıyla geçtiğini, ulusal bilincin öğrenildiği bu haftaların son yıllarda öneminin kalmadığını belirten Kocaoğlu, "Ne yapmalıyız? Marka giymek önemli hale geldi. Bunlara özenilebilinir. Bu pompalanırsa çeşitli kaynaklardan, gençler tabii ki buna uyar. Ama, bir ülke insanı fakirleşirse, bağımlılığı artarsa, ülke insanı bir gün onurundan fedakarlık yapmak zorunda kalır. Onurundan fedekarlık yapan insanın nerede duracağını kimse tahmin edemez. Böyle bir süreçten geçiyoruz. Dur demek zorundayız. Ulusal bilinç olmadan bunları yapamayız. Yozlaşmayı durduramayız. Böyle giderse, 10 sene sonra bugün aklımıza bile getirmediğimiz konular konuşulur, tavizler vermek zorunda kalabiliriz" diye konuştu.

"BİR SATIP ONBEŞ ALIYORUZ"

İTO Başkanvekili Akın Kazançoğlu ise ülkede üretilen malları almaya özen gösterilmesini istedi. Son yıllarda yerli malı kullanımının düştüğünü, tütün üreticisinin bile yabancı sigara içtiğini belirten Kazançoğlu, "Küreselleşmeye karşı değiliz, ancak ülkemizde üretilenleri tercih etmeliyiz. ABD'de 1933'de yerli malı kullanımını zorunlu kılan yasa çıkmıştı. O anlayış, bugün de devam ediyor. Son yıllarda Uzakdoğu ülkelerinden çok ithalat yapıyoruz. Biz 1 satıp 15 alıyoruz. Bazı Türk firmaları Çin'de fason üretim yaptırıyor. Ayrıca Tasarruf açığımız milli gelirdeki artışla kapatılamıyor" dedi.

Haberin Devamı