Gazete Vatan Logo

'Dersim'deki soykırım!'

BDP'li Gültan Kışanak, Dersim isyanına değinirken soykırım ifadesini kullandı

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, Tunceli’de yaptığı konuşmada 1937-38 isyanına değinirken, soykırım uygulandığını ileri sürdü. Kışanak, Dersim isyanının lideri Seyit Rıza’nın mezarına bulunduktan sonra anıt yapacaklarını söyledi.

Dersim Alevilik İnanç ve Kültür Akademisi Derneği’nin (DAKAD) düzenlediği ‘Dersim Katliamı Seyit Rıza ve 1937-38’ paneli, Tunceli’de yapıldı. Panele konuşmacı olarak BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışarak, Demokratik Toplum Kongresi Sözcüsü Cemal Coşkun, araştırmacı yazar Faik Bulut katıldı.

Yazar Faik Bulut, Tunceli'ne yeni bir kimlik dayatıldığını ileri sürerek, “Tırnak içinde Zaza ve Alevilik adı altında Dersim’i sanki bir cemaatmiş gibi gösterme uğraşı var. Bunu da giderek AKP’lileştirmek, Fettullahlaştırarak yapmaya çalışıyorlar” dedi.

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, 1937 ve 1938 Dersim isyanına değinerek, en büyük tahribatı geride kalanların yaşadığını ileri sürdü. Olayların ardından asimilasyon politikası uygulandığını belirten Kışanak, şu iddialarda bulundu:

“Diğer hiçbir Kürt isyanında görmediğimiz çok özel bir program Dersim’de uygulanmıştır. Şark ıslahat planı içinde Kürdistan’da yatılı bölge okullarının kurulması, Kürtçe konuşanlara ceza verilmesi, göçmenlerin bu bölgeye yerleştirilmesi, bölgenin ileri gelenlerinin batıya sürülmesi uygulanmıştır ama Dersim’de bu çok büyük oranlarda hayata geçirilmiştir. Bir de diğer isyan bölgelerinde yaşanmayan bir şey burada çok vahim bir şekilde uygulanmıştır ki, Dersim’de yaşanana soykırım dememiz için yeterlidir. Geriye kalan çocukların Batı’daki ailelere besleme ya da evlatlık olarak verilmesi, kendi kökenlerinden tamamen koparılması, tamamen bir soykırım uygulamasıdır.”

Kışanak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Kürt sorunu konusunda yeni politik bir program hazırladığını iddia etti. Kışanak, “Türkiye Cumhuriyeti gibi köklü bir devlet bu kadar büyük bir sorunla el yordamıyla baş etmeye kalkmaz. Mutlaka bir politik programı var. Bu politik programın kamuoyundaki tartışmalar boyutuyla birkaç temel taşına işaret edebiliriz. Birincisi bireysel haklar olabilir ama asla grup hakları olamaz diyorlar. Bu Kürt halkına yoksun demektir. O zaman inkar siyasetinden nereye kadar vazgeçilmiş bu bir tartışma konusu. Grup haklarını vermek istemeyen, bunu kırmızı çizgi olarak önüne koyan bir politik programla karşı karşıyayız” diye konuştu.

Haberin Devamı